“ öyle güzel bir andı ki, hafızasının köşesini kıvırdı”
Severek okuduğum bir kitapta ( Ömür İklim Demir – Muhtelif Evhamlar Kitabı ) rastlaşmıştık bu cümle ile.
“ öyle güzel bir andı ki, hafızasının köşesini kıvırdı”
Severek okuduğum bir kitapta ( Ömür İklim Demir – Muhtelif Evhamlar Kitabı ) rastlaşmıştık bu cümle ile. Yazar hafızasının köşesini kıvırmıştı, ben de okur okumaz altını çizdim. Tekdüze süren hayatlarımıza sıkışıp kaldığımızda, zamanı durdurup anıya dönüşmesini sağlayan hoş sürprizler, sözler, jestler ve tesadüfler görünce hep yaparım bunu. Bir not ya da bir şarkıyla kayıtlara geçmesini isterim. Bazen hoş bir koku olabilir anıyı canlı tutan, bazen bir şarkı. En çok müzik işe yarıyor böyle zamanlarda. Ana sinen şarkı, anıya dönüştüğünde çok etkili olabiliyor. Bilim adamları uğraşıyor, biliyorum, ışınlanmak yıllar sonra icat edilecek. Ama benim yöntemimle geçmiş zamana gitmek, epey kolay.
Onlardan biriyle geçenlerde acı bir şekilde karşılaştım. Çok güzel bir zamana, (sanırım 99 yılıydı) Sting – Shape of my heart şarkısı tarafından götürüldüm. Dört dakika otuz dokuz saniye boyunca acısını boğazımda hissettiğim bir düğümle dinledim. Çünkü götürülüp, bırakıldığım zamanda keyfi bol olaylar ve hala hayatta olan abim vardı. İlk gençlik dediğimiz, farkında olmadan biriktirdiklerimiz, umutlarımız ve bizi biz yapan o tuhaf sene. Ne yoktu diye düşünürsek, ilk aklıma gelen korkuyla yönetilmek geliyor.
İlk yazım olması sebebiyle kişisel bir paylaşım yapmış olabilirim. Ama bu köşe size unutmak istemedikleriniz, unutmamamız gereken kitap, film, şarkı ya da olaylara ışınlamak istiyor. Tek derdim bu.