Geçtiğimiz Pazar günü CHP’de yapılan ‘Pazar Toplantısı’nda Parti Meclis üyesi Gaye Usluer, İl Başkanı Nihat Çuhadar, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Odunpazarı İlçe Başkanı Erdal Çakıcıer yaptıkları konuşmalarda birlik beraberlik mesajları vermişlerdi.
Bu sözler bana gerçekten yıllardır CHP’de çekilen özlemi hatırlattı. Ben de bu açıklamalardan sonra artık CHP’de beklenen ‘birlik-beraberlik’ sağlanmış gibi gözüküyor derken Pazartesi günü bir bomba patladı.
CHP İl Başkanı Nihat Çuhadar, il yönetimini olağanüstü toplantıya davet etti. Bu davet Yönetim Kurulu üyelerini heyecanlandırdı. Toplantıya katılan özellikle Nihat Çuhadar’a muhalif üyeler, toplantının gündem maddelerini merak ediyorlardı.
KILIÇDAROĞLU KABUL ETMEDİ
İl Başkanı Çuhadar, kendisinin ve 8 yönetim kurulu üyesinin görevlerinden istifa ettikleri açıkladı. Gerekçeyi ise yönetim kurulunun düştüğünü açıkladı. Ardından da CHP Genel Merkezinin yolunu tuttu. Yanında götürdüğü Karar Defterini de göstererek, ’ben ve 8 yönetim kurulu istifa ettik’ dedi.
Çuhadar Ankara’ya giderken herhalde Eskişehir’den birileri Genel Merkeze telefon ederek yaşananları anlattı.
Muhtemelen Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı da Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu konu hakkında bilgilendirdi. Kılıçdaroğlu, istifaları kabul etmediğini söyledi.
Nihat Çuhadar’da kendisiyle birlikte istifalarının Genel Başkan tarafından kabul edilmediğini, görevlerine geri döndükleri konusunda bilgilendirmiş.
PARTİNİN KAPISINI KİLİTLEMİŞLER
Nihat Çuhadar Ankara’dan döndükten sonra partiye gittiğinde, partideki il başkanlığı kapısının kilitli olduğu görünce üzülmüş ve tutanak tutarak genel merkeze göndermiş. Ardından da istifa etmiş. Nihat Çuhadar’a yapılan bu hareket doğru değil. Sonuçta Çuhadar, kaç yıldan beri CHP’nin İl Başkanlığını yapıyordu. Pazar gününe kadar da il başkanı idi.
Yarın genel merkez yaşanan son olaylardan sonra sizi de görevden alırsa siz anahtarı kime teslim edeceksiniz?
Bunlar belki tekrar oldu ama bunları yazmadan yazıma giriş yapsaydım konu belki tam olarak anlaşılmayacaktı.
79 YILDIR ÖZLEM ÇEKİYOR
AK Parti kurulduğunun ertesi yılı yapılan genel seçimlere katılarak iktidar oldu. Oysaki CHP, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk öncülüğünde 9 Eylül 1923’te önce “Halk Fırkası” adıyla kurulmuştur. 1924 yılında “Cumhuriyet Halk Fırkası”, 1935 yılında ise “Cumhuriyet Halk Partisi” adını almıştır.
CHP, kurucusu ve ilk Genel Başkanı Atatürk’ün önderliğinde ulusal bağımsızlığı kazanan, Cumhuriyeti kuran, saltanatı kaldıran, hilafete son veren ve Ulusal Birliği sağlayan Partidir. Hukuk ve eğitim gibi toplumsal alanlarda gerçekleştirdiği reformlarla çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’ni biçimlendirmiştir. Ulusal sanayinin ve ekonominin gelişmesine öncülük etmiştir.
SEÇMENİ SUÇLAMASINLAR
CHP, 2015 yılında kuruluşunun 80’nci yılını kutlayacak. Kesintili de olsa 79 yıllık bir parti tek başına iktidar olamadı. 7 Haziran 2015 de yapılacak seçimlerde iktidar olmayı hedefliyorlar. Demokrasiyi daha çok özümsemiş, milletvekili adaylarının yüzde 85’inin ön seçimle belirlenmesi için tüzük değişikliği yapan CHP’de gerek Eskişehir il teşkilatında gerekse İstanbul Şişli Belediyesin’de eski başkan Mustafa Sarıgül’ün oğlunun görevden alınması ve Yalova Belediye Başkanın yüzlerce ağacı kesmesi gibi yaşananlar seçmeni düşündürüyor.
CHP’liler, ‘bu seçmen neden bize oy vermiyor? Neden bizi iktidar yapacak sayıda milletvekili çıkarmamız için desteklemiyor?’ diye kendilerini sorgulasınlar.
SÖYLEMLERLE OLMUYOR
Geçtiğimiz Pazar günü yapılan Pazar toplantısında Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, ’Eskişehir’de birinci parti olmak zorundayız. Tek hedefimiz Haziran 2015 seçimleridir. Başarılı olmak için yan yana olmalıyız’ demişti.
Bu sözlerin sarf edildiğinin ertesi günü yaşananlara Sayın Kazım Kurt ne der acaba?
MUHALİFLERİN YAPTIĞI YANLIŞ
Deniliyor ki, ‘Nihat Çuhadar ön seçime karşı olduğu için istifa etti’.
İnanmıyorum, daha doğrusu inanmak istemiyorum.
Çünkü Nihat Çuhadar, 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde ön seçim yapılmadığı gerekçesiyle görevinden istifa etmedi mi?
O günden bugüne kadar her yaptığı basın toplantılarında, parti de yapılan toplantılarda ‘adaylar ön seçimle belirlensin’ demedi mi?
Demokrasiyi savunan, demokrasiye inanmış birisi ‘ön seçim yapılmasın’ demesi mümkün değil.
Muhalifler Nihat Çuhadar’ın Ankara’dan dönmesini beklemeliydi.
Apar topar toplanıp, istifaların yerine yedekleri göreve davet etmelerinin acelesi ne?
Partiyi ele geçirmek mi?
Yanlış yaptığınızın ne kadar farkındasınız bilmem ama bu hareketiniz CHP’ye zarar veriyor. Hedef Eskişehir’de 3, 4 milletvekili çıkarmak değil mi?
O zaman neyi paylaşamıyorsunuz?
'Hedef 60 bin mücahit'
Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, partisinin il kongresinde yaptığı konuşma içerisinde, ‘Eskişehir’de 6’da 6 milletvekili çıkarmak bir dua gibi. Fakat zor değil. Modele uygun hareket edildiğinde 60 bin mücahit sayısına ulaşılabilir’ demiş.
Kamalak, kongreden önce gazetecilerle sohbet etti. Onların sorularını cevaplandırdı. O toplantıda bende vardım. Kendisine, ‘Fethullah Gülen Hoca ile cemaat adeta kan kardeş gibi oldukları AK Parti’den koptular. Önümüzde bir genel seçim var. Hoca ile cemaat size destek verir mi?’ diye sordum.
Bu soruma net cevap vermedi. Ancak Fethullah Gülen hocanın bir terör örgütünün lideri olduğu kanaatinde olmadığını söyledi.
‘Yaşanan gelişmeleri üzüntü ile takip ediyorum. Türkiye’ye yazık oluyor. Önce “Erbakan bizi yanılttı” dediler. Şimdi beraber yürüdükleri insanlar için “yanılmışız, safmışız” dediler’ diyerek isim vermeden AK Partiyi eleştirdi.
CEMAAT SP’YE Mİ OY VERECEK?
Hükümet-Fethullah Gülen arasında yaşananlar ortada. AK Partiler Gülen Hoca’yı defterden sildiler. Ancak Gülen Hoca’nın arkasında sayıları hiçte yabana atılmayacak bir cemaat var. 7 Haziran’da yapılacak seçimlerde bu cemaat ne yapacak? Oyunu kime verecek?
Cemaatin tamamı AK Parti’den koptu mu?
Yazımı yazarken bir arkadaşım uyardı.
‘Sadi abi cemaatte kendi içerisinde parçalandı. Bir kısmı Gülen Hoca ile birlikte hareket ediyor. Bir bölümü ise hala AK Parti’ye destek veriyor. Eski güçleri yok artık’ dedi.
Doğru. Eskişehir’deki cemaat örgütlerine baktığımda bende bunu görebiliyorum.
AK Parti’den kopan cemaatin bir bölümü SP’ye gider. Ancak bu sayı Kamalak Hocanın istediği 60 bine ulaşır mı?
Şimdiden bir şey demek zor, ancak 60 bin mücahit sayısına ulaşmasını şahsen zor görüyorum.