Anadolu’daki formunu arattırıyor Gözünü şimdide Düzce’ye çevirdi Berkay 1 yıl sonra ayak basacak Yiğit Cumalı “Takımıma güveniyorum” Kayacan antrenör olarak rakip olacak Kredi notu nasıl yükseltilir? 9 adımda kredi puanı… Futbol dünyasını şok eden cinayet! Eskişehirspor'd… Eskişehir'deki yasadışı göçmenlere operasyon: 44 k… Eskişehir'de mont fiyatları cep yakıyor... Eskişehir'deki dar sokaklar yayalara zorluk çıkarı… Afyonkarahisar Valiliği’nden önemli hava durumu uy… Eskişehir esnafından sokak hayvanları için örnek d… Antibiyotiklerin yanlış kullanımı felakete yol aça… Eskişehir'de çaresizlik uzun kuyruk oluşturdu... Eskişehir'de Kasım indirimleri hız kesmeden devam … Eskişehir'in merkezindeki o sorun tepki çekti

Üye Girişi

Üye Ol

Eskişehir

Alpu

Spor

Gündem

Eskişehir Hava Durumu

Resmi İlanlar

Eskişehir Nöbetçi Eczaneler

Afyon

Bilecik

Eskişehir Gezi Rehberi

Eskişehir Parkları Eskişehir Müzeleri Eskişehir Yemekleri Eskişehir Camileri, Külliyeleri ve Anıtları Eskişehir Alışveriş Merkezleri Eskişehir Restoranları (Yeme İçme) Eskişehir Gece Hayatı

Magazin

DİĞER

Kütahya Ekonomi Eskişehir etkinlik Kültür Sanat Dünya Sağlık Teknoloji Eğitim Röportaj Biyografi Eskişehir Siyasetçileri Yaşam Ramazan

Eskişehir Videoları Foto Galeri Yazarlar Eskişehir İş İlanları Seri İlanlar İletişim

22.11.2024 - Cuma

Osman Cemoğlu

Tüm Yazıları Diğer Yazarlar

Birileri Marka Değeri mi dedi?

2 Eylül 2014 18:32

Yazmasam olmaz...

Koca sezon ESTV ekranlarında “Spor Panorama” programında bunları hep konuştuk...

Hemen her programda sporun özellikle futbolun etik değerlerinin nasıl ve kimler tarafından çiğnendiğini nefesimizin yettiğince anlatmaya çalıştık...

Futbolumuzu yönetenlerin bilgisizliğini, eyyamcılığını, idare-i maslahatcılığını olaylarıyla belgeleriyle yansız, tarafsız, cesurca vurguladık...

Ama nafile!

Ruşen Ali’nin (Köroğlu), ”delikli boru icat oldu mertlik bozuldu” sözlerine nazire yaparcasına “endüstriyel futbol icat oldu, ahlak da bozuldu...”

Vahşi kapitalizmin bir dayatması olan ve kısa zamanda dünya futbolunu etkisi altına alan bu akım maalesef futbolun bütün etik değerlerini de sildi süpürdü...

Kapitalizmin en büyük silahı olan para artık her şeye hâkim...

Futbolun, futbolcunun ve yöneticinin Kâbe’si para oldu...

Tek bir amaç var artık! “Ne pahasına olursa olsun kazanmak!”

***

1959-1960 sezonuyla profesyoneliğe adım atan futbolumuzun ilk yıllarındaki dostluk, kardeşlik ve hoşgörü iklimi giderek yerini endüstriyel futbolun uzantısı olan futbol anarşisine, tribün terörüne bıraktı...

Özellikle 1980’li yıllardan itibaren “Ali Şen, Ömer Çavuşoğlu” gibi yöneticilerin tahrik dolu demeç ve eylemleri bu ateşin ilk kıvılcımları oldu...

Ve Galatasaray ile Fenerbahçe’nin 100 yüzyılı geçen tarihindeki tüm güzellikleri barındıran o tatlı rekabet, günümüzdeki malum yöneticilerin de gayretleriyle kin ve nefret odağı haline geldi...

Gerilimden beslenmeyi alışkanlık haline getiren bu yöneticiler derbiler öncesinde birbirlerine zeytin dalı uzatsa da, futbolcu ve taraftar bunun samimi olmadığını, göstermelik demeçten öte bir anlam taşımadığını gayet iyi biliyor...

İşte son Süper Kupa finali...

301 maden şehidinin manevi huzurunda dahi inanılmaz çirkinlikler yaşanıyorsa kimse fair-play sözünü ağzına almasın, çünkü yakışmıyor...

***

Futbolumuzu kaosa sürüklemekten özel haz alan saha içinin şımarık aktörleri, hemen her maçı çirkinlikler operasına çevirmekte en ufak beis görmüyorlarsa...

Yöneticileri, hâlâ bunların türlü ahlaksızlıklarına prim tanıyorsa...

Aldıkları milyon euroları hak etmek yerine ülke futboluna nefret tohumları saçan bu sokak kabadayılarının sırtı sürekli sıvazlanıyorsa...

Gereken cesareti ve yürekliliği gösteremeyip hâlâ 2, 3 maç gibi sözde cezalarla toplumun gazı alınmaya çalışılıyorsa...

En azından, “futbolu saha içinde ve dışında katledenler kadar yürekli olamıyorsan...”

Ve bütün bunların üzerine utanmadan hâlâ “Türk futbolunun marka değerini yükseltiyoruz” diyebiliyorsan...

Çok haklısın arkadaş çook!

“Marka değerin gerçekten de yükseliyor(!)”