Birazda bizim mahalleye baksınlar

Hafta sonunu (Pazar günü) bacanak ve baldızların daveti üzerine eski adıyla Sultandare Mahallesi’nde geçirdik.

4 Eylül 2012 00:00
A
a
Sütiş Eskişehir
Hafta sonunu (Pazar günü) bacanak ve baldızların daveti üzerine eski adıyla Sultandare Mahallesi’nde geçirdik.
Gazeteden çıkıp 44 nolu otobüse bindim. Yol uzun olduğu için elimde mahalli gazeteler vardı. Gündüz okuma fırsatı bulamadığından Sultandere’ye gidinceye kadar bir kaç tanesini inceleyim istedim. Gazetelere göz gezdirirken ara sıra başımı kaldırıp, ineceğim durağı kaçırmamak için pencereden dışarıya bakarak nereye geldiğimizi kontrol ediyorum.
Oturduğum koltuğun karşısındaki koltukta ise orta yaşlı bir beyefendi oturuyordu. Kendisini tanımıyorum. Ancak ne zaman gazetelerden başımı kaldırsam, karşımdaki kişinin her seferinde bana baktığı dikkatimden kaçmadı. Hatta iki-üç kez de göz göze geldik.
Otobüs, Oto Galericiler Sitesi’nden Sultandere’ye döndüğünde yanımda oturan şahıs durakta indi. Yanım boşalınca karşı koltukta oturan, iki-üç kez göz göze geldiğimiz kişi oturduğu koltuktan kalkarak yanıma oturdu.
“Merhaba Sadi Bey nasılsınız? İsmim Hayrullah. Sizde mi buralarda oturuyorsunuz? Sizi buralarda ilk kez görüyoruz” diyerek laf attı.
“Hayır, Sultandere’de oturmuyorum. Bacanak ve baldızlar oturuyorlar. Onlar davet ettiler” diyerek cevap verdim.
“Siz beni tanımazsınız. Daha önce tanışmadık. Ben sizi Anadolu Gazetesi’ndeki yazılarınızdan ve ES TV’de yaptığınız programlardan tanıyorum. Hatta dün akşam (Cuma günü akşamı) oda başkanları ile yaptığınız programı da izledim. Kamuoyunu bilgilendirdiğiniz için teşekkür ederim” dedi.
Kendisine teşekkür ettim ve Anadolu Gazetesi okumaya, ES TV’yi de izlemeye devam etmesini söyledim.
BURASI ÜVEY MAHALLE!
“Sadi Bey. Size çok kısa bir şey söylemek istiyorum. Sizi yakalamışken derdimizi anlatayım. Otobüs sayısı artmasına rağmen bakın yolcular üst üste. Mahallemizin nüfusu arttı. Özellikle sabah ve akşam saatlerinde otobüslere binebildiyseniz çok şanlısınız. Tramvay ilk önce Sultandere’ye gelmeli idi. İkincisi burası belediyelerin üvey mahallesi. Ne Büyükşehir ne de Odunpazarı Belediyeleri bakıyor mahallemize. Ufak tefek rötuş yaparak sözde hizmet yaptık diyerek vatandaşın gözünü boyuyorlar. Belediyeler merkezdeki mahallelere yaptıklarının yarısını bizim mahallemize de yapsalar razıyız. Lütfen bu söylediklerimi yazın. Taleplerimizi, sorunlarımızı belediyelere gerek sözlü gerekse yazılı olarak ilettik. Belediyeler ihtiyaçlarımızı biliyor. Siz yeter ki bu söylediklerimi yazın” diye dert yandı.
Yazmak için söz verdim. Vatandaş Anadolu Gazetesi alıyor. Benimde köşemi okuyor. ES TV’yi de, benim programlarımı da izliyorsa, anlattıklarını yazmazsam ‘ayıp etmiş’ olurdum.
Ben aracıyım. Vatandaşın sesini duyurmak görevimiz. Gerisi Belediyelere kalmış.
 
 
Mersin galibiyeti ve transferler
 
Mersin İdmanyurdu galibiyetinden sonra yazdığım yazılarımda, bu maçla ilgili herhangi bir yorum yapmadığım okurların dikkatinden kaçmamış.
8 okurdan mail, üç okur da telefon etti.
“Sadi Bey. İki maç kaybetti diye Teknik Direktör Ersun Hoca’yı çok eleştirdin. Haklı olabilirsin. Mersin İdmanyur’du galibiyetini sanıyorum görmezden geldiniz. İki satırda olsa alınan galibiyet ile ilgili bir şey yazmadınız. Siz takımın başarısız olmasını mı bekliyorsunuz Ersun Hoca ile futbolcuları eleştirmek için?” diye de sitem etmişler.
Öncelikle bu okurlarıma teşekkür ediyorum. Anadolu Gazetesi’ndeki köşemin müdavimleri oldukları için.
Ben Eskişehir çocuğuyum. Eskişehirspor’un kurulduğundan bu yana Eskişehir de olduğum sürece gidiyorum. Eskişehirspor’u bugün değil dünde daha 10 yaşından beri takip ediyorum. Hani maçlarda bağırıyorsunuz;
“İçimizdeki Es-Es aşkı bambaşka” diye. İşte benim içimdeki Es-Es aşkı bambaşka.
Ersun Hoca ile alıp veremediğim yok.
Ben Eskişehirspor’un başarısızlığına tahammül edemiyorum.
Ersun Hoca’nın, zaman zaman sahaya çıkardığı ilk 11 kadrosunda ve maçlarda bana göre yaptığı hatalı futbolcu değişikleri ve her yenilgiye bahane bulmasını eleştiriyorum. Ersun Hoca bugün var, yarın sözleşmesi biter gider. Ama ben ve sizler bu şehirde yaşamaya devam ettiğimiz sürece Eskişehirspor’un başarılı olması için desteğimizi sürdüreceğiz.
Ersun Hoca ne hasmım ne de hısımım.
Alınan Mersin İdmanyurdu galibiyeti elbette sizleri olduğu gibi beni de mutlu etti. Bir maç kazandık diye alınan başarısızlıkları unutmayalım. Yapılan transferlere bakın. Golcü diye alınan Nuhiu nerede?
Kaleci Boffin tam bir bomba! Ne zaman patlayacağı belli olmuyor.
Transfer döneminin başından beri Akaminko transferi ile uğraşıldı. Daha önce bitmesi gerekirdi bu transfer. Ne kadar kaliteli kumaş! Olduğunu Mersin’de gördük.
Galatasaray’dan Necati geldi.
Necati’nin de kalitesi belli.
Galatasaray’ın geçen sezon şampiyon olmasında önemli katkısı var.
Eskişehirspor’da da başarılı olacak, attığı gollerle Eskişehirspor’u ligin üst sıralarına taşıyacağına inanıyorum.
Yeter ki Ersun Hoca yanlış yapmasın!
Hoş geldin Necati. Hoş geldin Akaminko.
 
 
FIKRA:
TABUTTA BULUNMADA
Yine bir gün komşudan biri vefat etmişti. Herkes işi bırakıp cenazeye gitmişti.
O sırada bir adam Nasreddin Hoca'ya yaklaşarak; "Hocam size sorum olacak" der ve şöyle devam eder:
-Acımız fazla büyük elbette sabretmeli, cenaze götürürken neresinde gitmeli? Hoca:
-Elbette sonu budur her kulun, tabutta bulunma da nerde istersen orda bulun!
 
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi