Biraz daha yazacağız galiba

Yaşamın İçinden: Ömer Duru

 Önceki gün Tepebaşı Belediye Başkanı Sayın Ahmet Ataç’ın düzenlediği basın toplantısına özel işlerim nedeniyle katılamadım.  Anadolu’dan Sadi Seda,  Bülent Özyazıcı,  Arif Anbar ve Genel Müdür Soner Yüksel’in ayrıca diğer gazeteci arkadaşların yazı ve yorumlarından gördüm ki Ataç ve ekibi tam gaz gidiyor.

 Hemen belirteyim. 

Aynı konuda,  sevgili Cihan Yıldırım’ın yazısı hoşuma gitti. 

Yıldırım özetle şöyle demişti:

“Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ile üç saat geçirdik.  Ataç projelerini ve hizmetlerini anlattı.  Gördüklerimden  sonra,  şu soruyu sorma ihtiyacı hissettim.  Tepebaşı’nı kazanmak isteyen AK Parti Tepebaşı seçmenine Ahmet Ataç’ın yapmadığı neyi vaat ediyor?”

Yıldırım’ın her yazısı güzeldir,  ama bu yazısı daha ilginç ve objektif geldi bana. 

--//--

Anlaşıldı. 

Tepebaşı böyle ve Ataç bu bölgede bir oyun olmazsa favori. 

Peki Odunpazarı nasıl?

CHP’nin Erman Gölet ile yüzde 19, DSP’nin J.  Nur Süllü ile yüzde 32 oy aldıkları bu şirin ilçemizde Burhan Sakallı’nın yüzde 36 oyla başkan seçildiğini düşündüğünüzde işler bir hayli karışıyor.  İbre ister istemez CHP’den yana oynuyor. 

Duruma bu açıdan baktığınızda Büyükşehir’de Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in de büyük olasılıkla yolu açılmış oluyor. 

İktidar partisi hesaplarını nasıl yaparsa yapsın,  merkezde CHP’nin şanslı olduğu çıkıyor ortaya.  Geriye ilçeler kalıyor ki,  neler olacağını zaman içinde göreceğiz. 

CHP’deki durum böyle. 

Bunu iktidar partisi AKP de biliyor. 

Seçime aşağı yukarı bir yıl var. 

Bakalım köprülerin altından sular nasıl akacak?

--//--

 Gelelim Kültür Başkentliği kutlamalarındaki protokol krizine. 

Aklı eren herkes CHP İl Başkanı Erman Gölet’e yapılan uygulamayı haksız buluyor. 

Merak ettiğim konu şu:

“Görevlinin elindeki listede CHP İl Başkanı Gölet’in adı var mıydı?”

Varsa,  görevli,  kendiliğinden nasıl olurda Erman Gölet’i içeriye almaz?

Kimileri liste değişti filan diyor. 

Liste salt Erman Gölet için mi değiştirildi,  yoksa başka isimler de var mıydı?

Bunun aydınlığa çıkması lazım. 

Günlerin getirdiği

-Özel Sakarya Hastanesi için—

 16 Mart 2013 tarihli köşemizde yazdığımız bir okur yakınması ile ilgili olarak,  Özel Sakarya Hastanesi Başhekimi Dr.  Burhanettin Erbay aradı.  Hastanedeki bütün birimlerde herkesin görevini en iyi şekilde yaptığını belirten başhekim Erbay ”Bir vatandaşın rastgele istediği yere girmesi mümkün değildir.  Sizi arayan bu vatandaş hastanemize ilk kez gelmiş olmalı.  Ve girdiği yer,  olsa olsa acil serviste herkesin girdiği bölüm olsa gerektir.  Kaldı ki,  burada da,  görevliler vardır.  Kimin ne için geldiği sorulur,  kendisine yardımcı olunur.  Hastanemizde insan sağlığına en iyi hizmet vermek için tüm görevliler canla başla çalışmaktadır” dedi.  Başhekim Erbay’a verdiği bilgiler için teşekkür ediyor,  kolay gelsin diyoruz. 

--Kızılsu’nun inatçılığı--

Ayten Kızılsu adı geçtiğimiz yıl AKP İl Başkanlığı’na adaylığı ile duyulmuştu.  İl Başkanlığına aday olduğu halde seçimlere sokulmamıştı.  Ve 15 Temmuz 2013’den beri Ayten Hanım çalmadık kapı bırakmamıştı.  İşte bu Ayten Kızılsu önceki gün adliye binası önünde bir açıklama yaparak ”Anayasa Mahkemesi’ne başvuruyorum.  İl başkanlığı seçiminde Eskişehir’de kadına yapılan haksızlığı içime sindiremiyorum.  Bunun için Anayasa Mahkemesi’ne başvurdum.  Demokrasi kilitlenemez.  Hiç bir insanın özgürlüne dokunulamaz ”dedi. 

Bir hayli ilginç değil mi? Ayten Kızılsu şöyle devam ediyor. ” Benim kazanıp kazanmamam önemli değil.  Önemli olan Türk demokrasisinin kazanmasıdır.  Böyle bir olay Eskişehir’de ilk kez yapılmaktadır.  Benin gibi,  düşünen gönüllü avukatlarımla bu işi bitiremezsem,  evrensel hukuk kurumu olan AİHM’ye başvuracağım.  İl başkanlığı yapıldı.  Benim itirazlarım var.  Ne yazık ki,  halen bir açıklama yapılmadı.  Ben ekibimle bu konuyu kamuoyu önünde tartışmaya hazırım.  Başbakan Erdoğan’a sesleniyorum.  Suç işleyen cezasını öder. Demokrasiye müdahale edenler yargı önünde hesap verirler.  Sayın Başbakan siyaset ve koltuk gelip geçicidir.” 

--Ülker Can üstüne alınmamalı—

 Dün yazdık.  Bugün de yazıyoruz.  Türk Kültürü Başkentliği olayına protokol olayı damgasını vurdu.  AKP’den bile pek çok kişi ”Erman Gölet CHP İl Başkanı’dır.  Kapıdan çevrilmesi yanlış olmuştur.  Bu garip uygulamayı kim yaptıysa hakkında gereken işlem yapılmalıdır.  Eskişehir adına yapılan bir etkinlikte CHP İl Başkanını kapıdan çevirmek hatadır”derken,  Vali Kadir Koçdemir olaydan haberinin olmadığını belirttiler ki,  haklıdırlar. Onca telaşın arasında vali elbette protokol ile uğraşamaz.  Bu arada pek çok okurumuz aynı konuda sözü milletvekili Ülker Can’ın çıkışlarına getirerek “Ülker Hanım neden ikide bir konuştu anlamadık.  Bu işleri konuşmak milletvekilinin görevi değildir” dediler ki,  ben de aynı görüşteyim.  Çünkü kendisini ilgilendiren bir olay yoktu.