Bir utanç şiiri

Önder Baloğlu yazdı

5 Aralık 2015 00:01
A
a
Sütiş Eskişehir
"Öğretmenler Günü" geldi geçti ama... Bir tarihi "belge var ki, saklanacak, ibret alınacak gerçek olay...
Hele günümüz için!..
-Milli Mücadele yallarında hürriyet ve istiklal aşkı ile yayımlanan gazetelerin yanında, "Kuva-i Milliye" aleyhine çıkan gazeteler de olmuştu...
"Ömer Fevzi"nin çıkardığı "İrşad"ın dışında bu gazetelerde biri de Eskişehir'e yayımlanmıştı...
"Liva" matbaasının müdürü "Hüsnü Yusuf”un, 1921 yılında çıkardığı gazetenin adı "Hatif”ti.
Hüsnü Yusuf, tam "bir Mustafa Kemal düşmanıydı. Kütahya bozgunu ile Türk orduları Sakarya gerisine çekilerek düşmanı bekledikleri günlerde. Hüsnü Yusuf'un "Hatif" gazetesinde şu şiiri yayımlanmıştı:
"Düştü mü paşam, düştü mü,
Boynuzlu külahın
İran'a mı, Turan'a mı
Efgan'a mı niyetin
Al git bütün adamlarını
Defol git!
Evrahına, ecdadına laneti"
…….
Kurtuluş Savaşı'ndan sonra Hüsnü Yusuf Trakya'ya kaçmıştı...
"Mustafa Kemal", Yusuf'un da "150"liklerin listesine konulmasını isteyen arkadaşlarına aynen şunları söylemişti:
"0, benim şahsıma hücum etmiştir. Davaya ihaneti yoktur. Düşmanlık ikimizin arasındadır. Bu sebeple onu hainler listesine koymayın..."
…….
Yukarıdaki bilgileri , "Enver Behnan Şapolyon"un   "Türk Gazetecilik tarihi ve her yönü ile basın" adlı kitabından derledik... Biliyorsunuz... "Atatürk", bir Başkomutan olduğu kadar "Başöğretmen"dir...
Türk öğretmenlerinin en büyük yol göstericisi, en büyük öncüsüdür...
"Eğitim dünyamızı Batı'ya açan önderdir..." Onun ışığında tüm öğretmenlerimizi gönülden bir kez daha kutluyoruz...
"Hem de ervahından, ecdadına kadar!..”
 
Cumartesi öyküsü
Domingo'dan Garrera'ya vakıf

"Jose Carrera", İspanya'daki Katalan bölgesinin bir sanatçısıdır.  Dünyaca tanınmış bir tenor...
"Placido Domingo" da, İspanyol ve Madrid'li...
Birlikte çalışan bu sanatçıların bir süre araları açılır. Zıtlaşırlar. Öyle ki, birisi konser verme çağırışı aldığında ötekinin gelmemesini şart koyar.
Durum böyle iken Carrera hastalanır... Tanı lösemidir ve durumun gidişi ölümcüldür.
Carrera konserlerden çekilir, tedavisi başlar.
Ancak tedavi çok pahalıdır ve giderler karşılanamaz olur. Ne yapacaklarını bilmedikleri sırada bir vakfın olduğunu öğrenirler.
"Lösemi ile Mücadele Vakfı" kurulmuştur ve lösemili hastalara yardım etmektedir. Carrera'nın dostları vakfa başvururlar ve gereken desteği alırlar.
Büyük tedavi giderleri artık karşılanmaktadır. Gerçektende büyük, tenor yavaş yavaş sağlığına kavuşur. Bir süre sonra da konserlerine yeniden başlar.
Bu arada Placido Domingo ile de barışmışlardır ve ortak konserleri yeniden başlamıştır.
Madrid’teki bir ortak konserlerinde, Carrera söylemekte olduğu şarkısını keser ve Domingo’nun önünde diz çöker, ona teşekkür eder.
Domingo da, Carrera'nm elini tutar, kaldırır ve sarılır.
İzleyenler şaşkınlık içindedir.
Carrera öğrenmiştir ki...
"Madrid'teki vakıf Domingo tarafından Carrera’ya yardım için kurulmuştur."
Gururlu    "Basklı",  elden yardımı kabul etmeyeceği için Domingo böyle bir yolu seçmiştir.
Unutulmayacak dersler taşıyan büyük bir olaydır bu...

"Sellektörle uyar, yeteri"

Adamın biri otobanda "Hacı Murat"la yolda kalmış... Bakmış bir "Ferrari" geliyor, hemen el kaldırıp yardım istemiş.
Bir halatla Murat'ı Ferrari'ye bağlamışlar. Yola çıkmadan önce de Ferrari'nin sürücüsü, "Olur da fazla hız yaparsam beni sellektörle uyar" demiş... Yola koyulmuşlar. Bir süre sonra arkalarından gelen   "Lamborghini" hızla yanlarından geçmiş. Buru gören Ferrari gaza basmış ve peşine takılmış...
Arkadaki Hacı Murat sellektör yapmaya çalışıyor ama takan yok! Bir süre sonra da yolda bekleyen   trafikçilerin önünden hızla geçmişler. Komiser sormuş: "Neydi bunlar yahu?
Adeta uçuyorlardı!" Polis şaşkın bir şekilde," İnanılır gibi değil efendim" demiş:
"Ferrari ile Lamborghini kafa kafaya yarışıyorlardı. Arkalarından gelen Hacı Murat sellektör yaparak onları geçmeye çalışıyordu!.."

İnanamıyorum!..
Kadın jinekologa muayeneye gitmiş. Özel trapezli sandalyeye oturan kadının gerginliğini almak için, ortaya bir konu atmak istemiş doktor. Onun sandaletlerinin altındaki "Afrika" yazısını görünce, "Afrika'dan mı geldiniz?" diye sormuş.
"Hiii.. İnanamıyorum" demiş kadın: "Hâlâ belli mi?"

Ali Baransel’den

Baransel, Çankaya Köşkü'nde "Kenan Evren"in basın müşaviri... Gazetede çıkan bir fıkrayı Evren'e okuyor:
-Şili diktatörü "Pinochet”e sormuşlar: "Turşu kurmak mı zordur, cunta kurmak mı?"
"Tabii turşu kurmak" demiş diktatör: "Bir teneke hıyar bulacaksınız, tuzlu suya basacaksınız, limon sıkacaksınız, haftalarca bekleyeceksiniz... Oysa cunta kurmak için üç hıyar yeterlidir..."
Kenan Paşa çok kızıyor ama Barensel meslektaşını kolluyor:
"Ama efendim, dikkat buyurun, beş demiyor, üç hıyar diyor..."
Evren, bir daha bakıyor ve yumuşuyor:
"Haklısın, adam beş dememiş,  demiş..."









İyilik ve sevgi üzerine
Yalnız pazarlamacı ıssız kasabadaki küçük lokantaya girmiş ve garsona…
"Tavuk ve biraz da iyilik, sevgi ve dürüstlük" diye romantik bir sipariş vermiş...
Biraz sonra ısmarladığı tavuk gelmiş…
Pazarlamacı teşekkür ettikten sonra “Hani sevgi, iyilik ve dürüstlük?” diye sormuş…
Garson, adamın kulağına eğilmiş ve "tamam" demiş; "Tavuk bozuk aslanım, sakın yeme!”
 
Günün Şiiri
Parti
Ne verir koyu karanlıktan
Masanın üstü
Kor kristal kadahler fena
Votka veya viski
Böyle toplantılarda bir el olmalıydı
İçkilerden önce sessizce uzanıp
İçinizde unutulmuş lambaları
Yakmamalıydı
Büyük ağır sevinçler ortasında yoksa
Ne verir daha da içseniz
Kor kristal kadehler fena, ışıksızsanız...

Behçet Necatigil (Varlık-1958)
 
Günün Sözü
Medeniyet, aslında iyi bir şeydir. Tehlikeli olan onun içinde kaybolmamızdır.
Abraham Herschel

Günün Balı
Analar, bir elleriyle beşiği, diğer elleriyle dünyayı sallarlar...
Napolyon

özdeyiş
Her güç sabır ve zaman birleştirilerek sağlanır.
Balzac
Günün İncisi
Çağı ilerleten prensipler değil, kişilerdir.
Oscar Wilde
Kıssa-dan
Dinlenmek istemeyenler eski cep telefonlarını kullansın...
"Eskiler, klasik ve akılsızmış!”

Günün Olayı
Bu güne kadar dış siyasette "mandacılığa" verilen destek, hayvancılıktaki mandacılığa verilseydi...
"Ülke ekonomisi ihya olmuştu..."

Günün Biberi
Doğrudan hasım olmayan topluluklara karşı, korku ve kaygı yaratmak için girişilen kıyımlar, siyasal amaç ne kadar olursa olsun, cinayettir...

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi