Bir sağlık çalışanının Korona günlüğü - 3: “Tek gerçek var: Vaka sayısı artıyor!”

Eskişehir’de görev yapan bir sağlık çalışanının Covid-19 sürecinde aldığı notları aktarmaya devam ediyorum.
 
*
 
Bu notların bir bölümünü, önceki gün, ‘Köprübaşı’na bağlayın, gelen geçen yüzüne tükürsün’ başlığıyla yayınlamıştım.
Bir bölümünü de, dün, ‘Bu illet hiç kimseyi ayırt etmiyor’ başlığıyla siz değerli okurlarımıza aktarmıştım.
 
*
 
Söz konusu sağlık emekçisinin notlarını yayınlamamla birlikte, pek çok sağlık çalışanı daha salgın sürecinde kıyıya köşeye aldığı notları toparlayıp göndermeye başladı. 
İçlerinde ‘enteresan’ denilecek ve hatta ‘skandal’ olarak nitelendirebilecek iddialar var.
Ama insanın içini ısıtan hikayeler de bir hayli fazla.
Zaman içerisinde o notları da aktarmayı düşünüyorum.
 
*
 
Evet...
Sağlık emekçisinin Covid-19 sürecinde aldığı notları aktarmaya devam edelim...
 
*
 
“Tarih, 30 Mart 2020” diyerek başlıyor sağlıkçımız ve şöyle devam ediyor:
 
GÖNÜLLÜ KARANTİNA
“Bugün itibari ile düşüncem netleşti. Yapabildiğimiz kadar, elimizden geldiği kadar, gönüllü karantina ile atlatmaya çalışırız biz bu işi. Yakalanan yakalanır, iyileşen iyileşir, inşallah yanılırım.
 
ALMAN BAKAN İNTİHAR MI ETTİ?
Televizyonlarda bir intihar haberi. Ama öyle basit denilemez. Almanya'nın Hessen eyaletinde 10 yıldır maliye bakanı olarak görev yapan Thomas Schafer'in intihar ettiği iddiası var. Cansız bedeni tren raylarında bulunan Schafer'in, Koronavirüs salgını nedeniyle yaşanan finansal krizden dolayı baskı altında olduğu ve halka sunulacak finansal yardımlar konusunda çaresiz hissettiği belirtildi. Yüzbinler hasta olur iken; hangi futbolcu, hangi sanatçı, hangi zengin virüse yakalanmış haberleri yanında, bu gerçek bir haberdi. Tabii ki anlayana!
 

İŞSİZLİK FONU TARTIŞILIYOR
Resmi açıklamaya göre virüs testi her yerde ücretsiz olacak. Muhabir, bakana soruyor: ‘Bazı özel hastaneler ücretli test yapıyor, yasaklandı veya işlem yapıldı mı?’ Bakan ‘gerekli açıklamayı yaptım’ diyerek kalkıp gidiyor. Test de karaborsa oldu. Tepkiler çoğalıyor. Yeni yasak ve kapatmalarla birlikte evde oturan sayısı artıyor. 4 milyon işsize, evde oturan ortalama 6 milyon daha eklendi. Evde oturmak iyi de, ya masraflar? Evde oturmak iyi de, maaşları ödeyen yok! Birinci gündem maddesi işsizlik fonu. 130 milyardan bahsediliyor ve emekçiler bizim paramızı verin diyor. Bu arada 1 varil petrol 20 dolar; daha neler göreceğiz? Böylece su, petrolden daha pahalı oldu. Bu günleri de gördük, suyu tasarruflu kullanalım.
 
ALKIŞLAR TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİNE
Ülkenin ve sağlık emekçilerinin tek muhalif örgütü, Türk Tabipleri Birliği. Alkışlar ona! Onun sayesinde birileri köşeye sıkışıyor, hekimler konuşmaya başlıyor. Tabii ki sendikalarda var, Kimileri WhatsApp grubundan dayanışma, birliktelik diyor ve eksiklikleri paylaşıp, nasıl besleneceğimizi anlatıyor. Kimileri de yandaş ya; hem yönetenleri övüyor, bir taraftan da eleştiriyor, çalışanları ziyaret edip kampanyalar düzenliyor. Medyaya her gün fotoğraf veriyor. Kızılay’a söyleyecek bir şey bulamıyorum, 15 gün sonra çıktı ve yardım istedi. Valiler yetkileri aldı, illerde pandemi kurulları oluşturuldu, 18 ilde karantina var!
 
HALKA İBAN VERİLDİ
Belki de tarihin dönüm noktası. Cumhurbaşkanı çok beklenen konuşmayı gerçekleştirdi ve yapılanları aktardı. Para yardımı, borçların ötelenmesi, kredi imkanları, sağlık emekçilerine ilave performans, iş verenlere destek paketi, yurt dışına yapılan yardımlar. Beklenen sokağa çıkma yasağına karşı, ülkemizin çalışmaya ihtiyacı olduğunu ve ihracat yapması gerektiğini anlattı. Böyle dönemlerde dayanışmanın önemli olduğunu, kendisinin 7 maaşını bağışladığını ve kampanya başlattığını ifade etti. Banka İBAN’ları açıklandı ve bununla beraber tüm gece sosyal medya yıkıldı!
 
SENDİKALARDAN ORTAK SES
Aslında en önemli gelişme emek cephesindeydi. Hiç ama hiç bir araya gelmeyen üç büyük sendika konfederasyonu, son zamanlarda birbirini sevmeye başladı. Bir açıklama daha yaptılar, süre verdiler, çalışmak istemediklerini söylediler, bakalım dik durup istediklerini yaptırabilecekler mi?
 
BAĞIŞ KRİZİ
Bağış kampanyası tartışması devam ediyor. İktidar ve muhalefet birbirine sert eleştiriler getiriyor. Bağış isteyen belediyelerin hesapları donduruldu. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ve Odunpazarı Belediyesi Aşevinin bağış hesaplarına bloke konuldu. Hatta yatırılmış paralara el konuldu! İktidar kendi verdiği İBAN’a bağış yapılmasını istedi, belediyeleri suçlayarak ‘devlet içinde devlet olmaz’ dedi. Bu nasıl bir suçlamadır Allah aşkına! Bu arada muhalefet, iktidarın verdiği İBAN’a bağış yapanların vergiden düşeceğini iddia etti.
 
BAKANLIK İŞİ SIKI TUTUYOR
Vaka sayısı, test yapıldıkça hızla artıyor. Aslında birçok hasta, evine gönderiliyor. Hastalığın seyrine göre yatış yapılıyor. Aynı hızlı artış sağlık çalışanlarında da var; isimleri öğreniyoruz, haliyle moralimiz bozuluyor, ama çalışmaya isteyerek devam ediyoruz. Her gün en az 10 tane yazı geliyor: Bakanlık, Valilik, YÖK, hastane yönetimi, vesaire... Bakanlık işi sıkı tutuyor. Arızalı cihaza kadar liste isteniyor. Tedbirler hat safhada. ‘Ekipman, eldiven, maske, temizlik malzemesi eksik’ tartışmaları nihayet geride kaldı. Ama insanlar tartışacak konu buluyor. Mesela Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Arif Anbar’a verdiği mülakatta, kapatılan devlet hastanesinin açılmasını ve pandemi hastanesi olarak hizmet vermesini önerdi. Arkasından vekiller, gazeteciler, bu konuyu uzun uzadıya tartıştılar.
 
ŞAKA DEĞİL GERÇEK
1 Nisan 2020’deyiz... Evet, maalesef 1 Nisan Şakası değil. Sayıları, gelişmeleri az çok tahmin edebiliyor ve düşünüyorken en acı verici gündü belki. 601 sağlık çalışanının testinin pozitif çıktığı öğrenildi. Tabii ki tanıdığın, bildiğin arkadaşların yatıyor; temizlik personeli, garson, hemşire... Çok üzülüyoruz. İşte bizim gerçeğimiz! Hepsi tartışılır; eğitimimiz, kadromuz, nitelik, ücretler... Her şeye rağmen biz ekip olmak istedik, olmaz dediler. Eksik asistan, eksik hemşire, sözleşmeli hemşire, taşeron işçi, işçi bulma kurumundan gelen 3 aylık geçici temizlikçi... Sendika başkanı olduğum zamanlar geldi aklıma!
 

Zor şartlarda çalışan sağlık emekçilerinin yüzlerinde meydana gelen yıpranmalar (farklı ülkeler)

TEK GERÇEK VAR: VAKA ARTIYOR
O meşhur Çapa, yaptı gene yapacağını. Virüs kapan 3 profesörümüzü kaybettik. Tüm ülkede saat12.00’de sevgimizi ve saygımızı gösterdik. Neyse... Hastanede yapmamamız gereken işleri de yapıyoruz. Mesela acil kodlu 50 adet ceset torbası isteği imzaladık. Her yerde, her kararda, her uygulamada bir telaş! Maske dağıtılacak, satılmayacak, kim satacak, kim dağıtacak? Yardım yapın, yapmayın? Sağlık personeline yarım ağızla bilgi verip taahhüt ve teslim formu ile imza almak, sorumluluktan kurtulmak? Bağış mecburi diyenler, kabul etmeyen, yok öyle bir şey diyenler? Ne yaman sorular öyle değil mi? Soruların cevapları her ne olursa olsun tek gerçek var: Vaka artıyor! Beklenen oluyor! Fabrikalardan tepki sesleri yükselmeye başladı. Hemen sonra üç büyük işçi sendikası konfederasyonu bir gözüktü, ardından kayboldu. Bir daha görene aşk olsun!
 
HAYVAN PAZARI AÇILDI
15 gündür her gün tartışılan bir konuda tutuklular! Yasa taslağı, sonunda meclise gelmiş. Tedirginlik fazla. Af sonucu kimler serbest kalacak göreceğiz... Bazı haberler güzel, bazıları berbat. Wuhan’da hayvan pazarı açılmış diye duyduk. İnsanın canı çekiyor, gidesi geliyor; hey Allah’ım ya!
 
CEPTE PARA YOK
En acı tablolardan biri de bankaların önündeki kalabalık. Saat 13.00 ve kapıda abartısız elli kişi birikmiş! Kırk beşi kredi başvurusu yapacak. Yatırım değil, ihtiyaçları için kredi! 5 bin, 10 bin, 100 bin... kaç para çekebilirse... Cepte para yok çünkü.
 
BELEDİYELER YARIŞIYOR
Ülkenin 91 yerinde karantina var ve karantina sayısı her geçen gün artıyor, salgın derinleşiyor. Geldik Nisan’ın 4’üne... İyi bir haber daha geldi: Otel konaklama vergisi yeni yıla ertelendi! Hah hah, süper öyle değil mi! Belediyeler yarışıyor. İstanbul, Ankara, İzmir, Muğla, Adana... Bütçelerini vatandaşa harcıyorlar. Bir haberde, ülkenin yüzde 43’ünün asgari ücretli olduğu aktarıldı. Çoğu hane geçinemiyor. Nereye kadar böyle gider kimse bir şey diyemiyor. Neyse...
 
ÖZEL HASTANELER ÜCRET ALIYOR MU?
Ama buna neyse denmez! Sayın Bakan ‘testler ücretsiz’ dedi. Ama ücret alındığına ilişkin çıkan haberlerin ardı arkası kesilmiyor! Özel hastanelerin, test yapmak için yüklü paralar aldıkları öne sürülüyor!
 
*
 
Devamı yarın...