Sadi Seda yazdı
Şanlıurfa maçını izlerken takımın teknik patronu Alpay Özalan’ın uygulamış olduğu ofsayt taktiğine güldüm…
“Acaba kendisinin futbol oynadığı dönemlerde böyle bir ofsayt taktiği uygulanıyor muydu?” diye kendi kendime sordum…
Şanlıurfa Spor karşısında ahım şahım futbol oynamıyor olmasına rağmen Eskişehirspor tesadüfen 1-0 öne geçti…
Eğer tecrübeli bir teknik direktör olsaydı Urfa Spor karşılaşmasını 2 veya 3 golle galip gelebilirdi Eskişehirspor takımı…
Maçın bitimine beş dakika kala yenilen golle 1-1 bitti…
Eğer maç beş dakika daha uzamış olsaydı, uygulanan ofsayt taktiği ile defansın arkasına kaçan topları Şanlıurfa Spor değerlendirebilseydi, maçı 2 veya 3-1 galip bitirebilirdi…
Bu maça kadar Eskişehirspor takımının galip geldiği maçları yanlış kadro tercihine rağmen tecrübeli isimlerden oluşan futbolcuların ferdi mücadeleleri sonucu üçer puan kazanç hanesine yazıldı…
Şampiyonluğa oynayan takımın başındaki teknik direktör tecrübeli bir isim olması gerekiyordu…
Çünkü siyah-kırmızılı formayı giyen futbolcuların çoğu yıllardır süper ligde top koşturmuş veya süper lig takımında futbol oynarken Eskişehirspor’u tercih etmiş isimler…
ALPAY HOCA ŞAŞIRTTI
Cumartesi günü Manisa Spor maçı öncesi gazetede Anadolu Gazetesi’nin sosyal medya sorumlusu Serkan Açıkgöz, maç skoru aldı arkadaşlardan…
Kimisi 1-0, kimisi 2-0, kimisi 2-1 dedi…
Ben ise,”3-1 Eskişehirspor kazanır” dedim…
Niye 3-1 dedim?
Manisa Spor’un puan cetvelindeki yerini ve şimdiye kadar oynadığı maçlardaki elde ettiği skorlara bakarak siyah-kırmızılı takımın rahat kazanabileceği bir maç görüyordum…
Gerçi hiçbir maç oynanmadan kazanılmaz olduğunu da biliyordum…
Belki de gönlüm karşılaşmayı Eskişehirspor’un 3-1 kazanmasını arzu ettiği için bu skor ağzımdan çıktı…
Manisa Spor haftalardır maç kazanamıyor…
Eskişehirspor ise lider ve şampiyonluğa bir adım daha atması, önündeki bir engeli daha aşması gerekiyordu…
Futbolcuların bu bilinçle sahaya çıkacaklarına inancım tamdı…
Ama özellikle Şanlıurfa Spor maçında yapılan hataların tekrarından da korkuyordum…
Manisa Spor karşısında ilk 11’de sahaya çıkan kadroya baktığımda korkmadım desem yalan söylemiş olurum…
Son haftaların en formdaki futbolcusu olan, defansın en güvenilir ismi olan Hakan yine yedek…
Alpay Hoca’nın geçen sezon sakatlığı nedeniyle futbol oynamadan geçiren, bu sezonda ilk haftalarda yedekler arasında yer alan Akaminko’yu Hakan’ın yerine tercih etmesi çok eleştirildi…
Birazcık futboldan anlayanlar Alpay’ın son haftalarda nihayet oturtabildiği ilk 11’i birkaç hafta öncesi bozmasına bir anlam veremediler…
Manisa Spor karşısında alınan farklı yenilginin mimarlarından birisi de Akaminko idi…
Birileri ise,”Alpay Hoca Eskişehirspor’un şampiyon olmasını istemiyor mu yoksa? Bu adeta takıma yapılan suikast” diye yorum yaptılar…
YENİLEN 5 GOLE KAHROLDUM
Bazı arkadaşlar,”futbol bu. Yenmekte, yenilmekte var” demişler…
Elbette yenilebilirsin…
Ancak yenildiğin takım örneğin Malatya, Göztepe olsa koymaz…
Ligin alt sıralarında ligde kalma mücadelesi veren bir takıma hem de kendi evinde 5 gol yiyerek yenilirsen ben bunu kabul edemem…
Stadyumdan eve gidinceye kadar üzüntüden ağlamamak için kendimi zor tuttum…
ALPAY HOCA’NIN
GİTMESİNE SEVİNDİM
İyi niyetli, heyecanlı, bir şeyler yapma gayreti içerisinde bir teknik adam…
Ama tecrübe yok…
Eskişehirspor iddiası olmayan bir takım olsa kalmasında fayda vardı…
Ligin 20 haftası olmuş ancak kaybedilen puanlar, daha oluşturulamayan ilk 11 şampiyonluk yolunda büyük engel…
Manisa Spor yenilgisiyle ipi kesildi…
Doğrusu da buydu…
Alpay Hoca’nın acemice ilk 11 tercihleri, oyunu okuyamaması Eskişehirspor’a daha büyük zarar verebilirdi…
Ben Başkan Halil Ünal’a acıyorum...
Maddi sıkıntıları aşmak için nerede ise 24 saatini uyumadan geçiren Halil Ünal, süper lig özlemi ile yanarken, birilerinin yaptığı yanlışa daha fazla tahammül edilemezdi…
“Zararın neresinden dönersen kardır” derler…
Halil Ünal ile yönetimde bu zararın daha fazla tahrifat yapması için doğru bir adım attılar…
Maddi sıkıntı çeken bir takıma kolay kolay gelen olmaz…
Ama şampiyonluk hedefin varsa, kadron da bunu kaldıracak güçte ise alacağı parayı ikinci plana atacak teknik adamlarda var bu ülkede…
Alpay Hoca’nın Eskişehirspor’dan ayrılmasına üzülmedim…
Bilakis sevindim…
Keşke bu operasyon devre arasında yapılsaydı…
*-*****
Tenkit çok tehlikeli bir kıvılcımdır
Yıllarca birçok cinayet işlemiş, insanları sindirerek haraca bağlamış, bir sürü soygun yapmış insanlar bile suçlu olduklarına inanmadıklarına göre, sizinle her gün görüşen insanlar, tenkitlerinizin doğru olduğunu hemen kabul edecekler midir? Sert tenkitleriniz bir işe yarayacak mıdır?
Bütün tenkitler yuvalarından uçan güvercinler gibi yuvalarına dönmeye mahkûmdurlar.
Tenkit, insanın en çok değer verdiği ‘benliğini’ yaralıyor. O’nun hiddetlenmesine sebep oluyor.
Alman Ordusu’nda hiçbir asker olayın hemen sonrasında şikâyette bulunamaz. Önce hiddeti yatışacak, olayı daha soğukkanlı değerlendirebileceği bir zaman geçecek, sonra şikâyette bulunabilecektir.
Karısı veya başkaları iç harp sırasında Güney halkı için ağır sözler sarf ettiklerinde Lincoln şöyle diyordu: ‘Onları tenkit etmeyiniz. aynı şartlar içinde bulunsaydık, aynı şekilde hareket edebilirdik’.
Dünyadaki karışıklıkların ve anarşinin birçok sebeplerinden biri de kendisi düzeltilmeye muhtaç olan insanların dünyayı düzeltmeye kalkmalarıdır.
Konfiçyus der ki: ‘Evinizin eşiğini temizlemeden, komşunuzun damındaki karlardan şikâyet etmeyiniz.
Çok tehlikeli bir kıvılcımdır tenkit. Bu kıvılcım, bir barut fıçısından farksız olan insan gururunu anında infilak ettirebilir.
Büyük adam, küçük adamlara karşı takındığı tavırlardan anlaşılır.