Prof. Dr. Turan Akman Erkılıç

Bir ölüm, deprem ve Ekim ayında eğitimle ilgili neler konuştuk?

Son anda ölüm ve deprem nedeniyle yazımı bir parça değiştirmek durumunda kaldım. Bilindiği gibi Mesut Yılmaz’ı yitirdik

1 Kasım 2020 10:36
A
a
Sütiş Eskişehir
Mesut Yılmaz ve kamu yönetimi
Son anda ölüm ve deprem nedeniyle yazımı bir parça değiştirmek durumunda kaldım. Bilindiği gibi Mesut Yılmaz’ı yitirdik. Elimden geldiğince aktif siyaset konusunda yazmamaya çalışıyorum. Ancak bir konuyu açık açık vurgulamaya çalışıyorum. Siyaset ve yönetim ayrıklığı ve uzlaşmacı anlayış ve kişilik… Bizim kültürde buna devlet adamlığı da diyorlar. Amerikalı 1870’lerde bunu akademik ve uygulamalı kamu yönetimi alanında çalışmış. Demiş ki demokrasiyi demokrasi yapan kamu yönetiminin alabildiğince aktif siyasetten ayrı tutulmasıdır. Aksi takdirde kamu yönetiminin etkili ve verimli kılınması zorlaşacaktır. Yönetim biliminde siyaset ve yönetim ayrımı olarak bilinen bu yaklaşıma göre kamu yönetimi ancak böyle etkili verimli kılınabilir (Kaya, 1999). Kuşkusuz bunu pratiğe aktarmak kolay değil. Ancak bilmeliyiz ki eskilerimiz en azından daha donanımlı bürokratları atarlardı.  Mesut Yılmaz 1980 öncesinden alınan derslerle bu konuda örnek olarak anımsanacak kişiliklerden biri…
Ne yazık ki Mesut Yılmaz yok artık. Eğitimi sadece okulla sınırlamadığımıza göre siyasetçilerin davranışlarından öğreneceklerimiz var. Kuşkusuz rahmetliden farklı politik çizgilerde referanslarda olabilirsiniz. Benim yazdıklarıma da katılmayabilirsiniz. Ancak ama ancak!
Mesut Yılmaz öncelikle bilgili ve donanımlı siyasetçilerimizdendi. O kadar ki Almanya üniversitelerinde konuk öğretim üyeliği görevini de yüklendi. Batı dünyasından kabul görmüş olması ve görev alışı hem ailesi hem de bizler için kıvanç duyulacak bir durum. Akılcı ve uzlaşıcıydı; bir siyaset beyefendisiydi. Farklı çizgileri bir araya toplamasını bilebilen bir kişilikti. Genç yaşına rağmen önemli mevkilerde önemli sorumluluklar aldı. Bir konu ki 1990’ların sonunda demokratik liberal sağı bir arada tutamayışları demokrasimiz ve çok partili yaşam için çok büyük bir olumsuzluk olarak hep ama hep hatırlarda olacaktır.
Bize düşen rahmet ve saygıyla anmaktır. Mekânı cennet ruhu şad olsun.
*                *                *
Yine deprem yine aynı sonuç yine aynı durum…
İlk bölümü henüz yazmıştım ki İzmir’den acı haber! Deprem…
Yine aynı sorunlar, yine aynı ihmaller… Asıl sorunumuz toplum yönetiminde yozlaşma ile birlikte kişisel etik, dürüstlük ve sorumsuzluk … Merkezi yönetim yerel yönetimleri hem hukuki olarak denetlemeli hem de güvenle ayrım yapmaksızın desteklemeli ve güçlendirmelidir… Yerel yönetimler demokrasinin beşikleridir. Kendimizi kendi sorumluluğumuzla yönetmesini öğrenmeliyiz. Kuşkusuz merkezi hükümet İzmir’i, Eskişehir’i, Maraş’ı, Konya’yı, Trabzon’u, İstanbul’u Edirne’yi, Antalya’yı Diyarbakır’ı Mardin’i yerel yöneticilerden iyi bilmesi olanaksızdır. Başkanlar, meclis üyeleri ve muhtarlar Mars’tan gelmemişlerdir… Kuşkusuz parantez içinde söyleyelim suçlu olanlar yargılanmalıdır…
Başkan ve tüm bakanlıklar tekrar seçilme kaygısını bırakın! Kolonların kesilmesine izin vermeyin, hijyene dikkat, trafikte keşmekeşe dikkat… Ayrıca biz yurttaşlar sorumsuz davranışları artık bırakmalıyız… Demokrasi sorumsuzluk değil aksine sorumluluktur. Kendi kendini yönetme sorumluluğu…
*                *                *
İlk hafta üniversiteler açılırken
Malum madem öyle işte böyle misali… Covid -19’a inat yaşasın uzaktan eğitimle tedrisat…
Kuşkusuz hiçbir koşulda uzaktan eğitimin yüz yüze eğitimi tutmayacağı açık. Buna karşın her koşulda öğrencilerin bir şekilde olabildiğince eğitimden mahrum kalmalarını önlemenin yollarını resmi, özel, kurumsal veya kişisel bir yol aramaya bulmaya hepimiz çalışıyoruz. İlk günler yer yer sorunlar çıksa da şimdilik uzaktan eğitim yürüyor. Bakalım nasıl bir sonuç alacağız?
 
Büyükerşen’e sertifika verildi
Türkiye’nin önemli üniversitelerinde rektörlük yapmış 44 profesör, 40 yıl önce ‘Uzaktan Eğitim Modelini’ eğitim sistemine kazandırdığı için Belediye Başkanımız Yılmaz Büyükerşen’e ortak bir onursal belge sundular. Covid–19 nedeniyle Eskişehir’e gelemedikleri için ‘onur belgesi’ Eskişehir’de Büyükerşen’e Prof. Dr. Engin ATAÇ, Prof. Dr. İsmet Vildan Alptekin ve Prof. Dr. Nejat Akgün’den oluşan bir grup eski rektör tarafından tevdi edildi. Kuşkusuz Eskişehir adına da sevindirici. Yine kuşkusuz Büyükerşen’in açık ve uzaktan eğitime katkı ve emekleri unutulmaz. Ancak belgeye imza veren rektörlerin 1990’lı ve 2000’li yılların ilk yarı yıllarında görev yapanların yer alması üzüntü verici.
Bu anlayışı aşmamamız gerek. Sizin dönem bizim dönem anlayışını aşmamız gerek…
Sezar’ın hakkı Sezar’a… Yılmaz Büyükerşen Hoca hem kentin hem ülkenin ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz misali eğitim alanında rol model bir kişiliktir. Nokta.
*                *                *
İlkokullar, ortaokullar ve liseler ve Covid 19’un yaygınlaşmasına karşın adım adım açılmaya başlandı. Eğitimde sınırlı olarak okul öncesi ve 1’inci sınıflara başlatılan yüz yüze eğitimin kapsamı 2, 3, 4’üncü sınıflar 8’inci ve 12’nci sınıfları da kapsayacak şekilde genişletildi. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, tüm ilkokulların 12 Ekim'de açılacağını duyurdu.
Evet kademe kademe okullar açıyor. Görüşler değişik. Hepimiz izliyoruz bakalım nereye varacak?
 
Üniversiteler yüz yüze öğretime başlarlar mı?
Ekim ayı içinde gerek yerel gerekse ulusal düzeyde en çok konuşulan konular arasında üniversitelerin yüz yüze eğitim için açılıp açılmayacaklarıydı. Tartışmalar muhtelif… Kuşkusuz cevap mercii bu satırların yazarı değil. Ancak hem işin içinde bir eğitim ve akademi işgöreni olarak hem de yurttaş olarak beni de sizler kadar ilgilendiriyor. Hemen hemen tüm kentlerimizin cevap beklediği bir durum. Bununla bir birlikte bu sorunun cevabı Eskişehir gibi öğrenci ağırlığının yüksek olduğu kentler için daha da önem taşıdığı açık…
Tabi ki üniversite öğrencilerinin yoğun olmasının türlü türlü katkı ve yararları var. Sosyal yaşamdan ekonomiye oradan eğitim düzeyinin yükselmesine oradan uygar davranışların gelişimine… Nüfus hareketleri, sosyal hareketlilik, davranış kalıplarının değişimi gibi… Ancak Covid-19 döneminde en çok ekonomik yönüyle dikkat çekti… Kuşkusuz öğrenciler yolunacak kaz değiller… Ama unutmamak gerekir ki özellikle hizmet sektörü ve konut alanını öğrencilerin çok etkilediği bir gerçek…
Dediklerimiz bilinmeyen olmamakla birlikte, … Söylemek bizden karar sizden…
 
ÖSYM tüm sınavları yapmakta kararlı… Bir teşekkür görev alanlara
Tüm farklı bakışlara rağmen ÖSYM tüm sınavları yapmakta kararlı olduğu görülüyor. Nitekim 25 Ekim günü önlisans mezunları için KPSS sınavı da yapıldı. Bu yılki sınavlarda kimi salonlarda yer yer tek gözetmenle yapılmak durumunda kalındı. Malum riskli dönem nedeniyle yer yer zorlukları ancak böyle aşabildik… İki değişik grupta kimi hastalar özel koşullarda sınava alındı. Kuşkusuz hem hasta adayların hukuksal hakları hem de toplum sağlığı bakımından özen gösterilmiş olması takdir edilecek bir durumdur. Bu sınavların bir kısmında bendeniz de görev aldım. Görev alanlara teşekkürler…
 
Yunus Nadi ödüllerinden biri Eskişehir’e
Yunus Nadi 2020 ödülleri sahiplerini buldu. Sosyal Bilimler Araştırması alanında seçici kurul Prof. Dr. Rona Aybay, Dr. Alev Coşkun, Prof. Dr. Barış Doster, Prof. Dr. Emre Kongar, Prof. Dr. Ahmet Mumcu, Prof. Dr. Örsan Kunter Öymen ve Doç. Dr. Deniz Yıldırım’dan oluşmuştu. Seçici kurul ödülün sahibi Yüzellilik Gazeteciler adlı araştırma dosyasıyla Prof. Dr. Şaduman Halıcı verilmesini kararlaştırdı.
Prof. Dr. Şaduman Halıcı Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev almakta. Ödül hem Eskişehir hem de üniversite adına sevindirici bir haber…
*                *                *
Geçmiş olsun Türkiye! Yitirdiklerimizi rahmetle anıyorum. Baş sağlığı dileklerimi iletiyorum.
Ders çıkarmalıyız.
 
KAYNAKÇA
Kaya, Y. K. (1999). Eğitim yönetimi kuram ve Türkiye’deki uygulama. (7. Baskı). Ankara: Seçkin Yayıncılık.
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi