Yazılarımı genellikle cumartesi günleri yazıyorum. Geçen hafta yazımı yazıp, gönderdikten hemen sonra maalesef Beşiktaş’taki ülkemizin güvenliği için şerefli görevlerini gerçekleştiren polislerimize karşı düzenlenen o hain saldırının haberi geldi. Gözyaşlarımız kurumadan, bu kez bu hafta, ülkemizin geçmişi başarılarla dolu en saygın birimlerinden biri olan 1.Komando Tugayı’nda görev yapan kahraman askerlerimizin dağda karşılarına çıkamayan teröristler, askerlerimizi çarşı iznine çıkarken savunmasız şekilde hedef aldı. Şehit evlatlarımıza Allah’tan rahmet, şehitlerimizin acılı ailelerine ve tüm halkımıza başsağlığı, gazilerimize acil şifalar diliyorum.
Ne yazık ki bu güzel vatan, art arda yaşanan terör olaylarıyla sarsılıyor. Geçtiğimiz hafta 44 şehit verdiğimiz Beşiktaş’taki saldırıdan sonra, bu haftaki saldırıda verdiğimiz 14 şehit haberi sonrası hepimiz ‘yeter’ demekten bıktık, lanet okumak artık acılarımızı hafifletemiyor, her yerden isyan sesleri yükseliyor. İşte PKK, DAEŞ, FETÖ-PDY gibi terör örgütlerinin istediği tam olarak bu. Ülkemizde sürekli saldırılar düzenleyerek, beklemediğimiz durumlarda ve yerlerde karşımıza çıkarak, sokaktaki sivil halka ya da mertçe karşılarına çıkamadıkları, kahramanca görevlerini yapan asker ve polislerimize karşı savunmasız şekilde olduklarında saldırılar düzenleyerek, terörün en alçak yüzüyle güven duygumuzu kırmak, gelecek kaygısı yaratmak, bizi ayrıştırmak ve bizi yıldırmak istiyorlar.
Terör örgütleri, bu hain eylemleriyle kimimizde içine kapanma duygusu, kimimizde ülkeyi terk etme isteği, kimimizde teröre ve terörü desteklediğini düşündüklerimize karşı saldırganlık hissi yaratmayı, kimimizde kendisinden olmayanı ötekileştirme ve dışlama duygusu ortaya çıkarmayı, böylece ülkemizi istikrarsızlığa sürüklemeyi, ayrıştırmayı, bölmeyi hedefliyorlar. Diğer taraftan ülkemizin güvensiz bir ortama sahip olduğu görüntüsü yaratarak, dış yatırımları olumsuz etkilemek, gelen turist sayısını azaltmak, ülkemizi ekonomik olarak zayıflatmak, güçsüzleştirmek istiyorlarlar.
Terörün bu amaçlarına ulaşmasını engellemenin, ülkemizin güvenli bir ülke olduğunu göstermenin yolu, bu olayların bizi umutsuzluğa sürüklemesine izin vermemek, bu olayların kontrol altına alınacağına ve sorunların çözüleceğine inancımızı yitirmemek, teröre karşı mücadele konusunda devletimize güvenmek ve devletimizi desteklemek, sağduyu içinde ayrıştırıcı söylemlerden ve eylemlerden kaçınarak, İstiklal Savaşı’ndaki ve 15 Temmuz’daki birlik ruhuyla toplumumuzu oluşturan tüm renkleri kucaklayarak, teröre karşı daha fazla birlik olmak, bir olmak gerekiyor.
Herkese iyi haftalar dilerim.