Hemşerimiz, meslektaşımız, arkadaşımız Atilla Sertel’e önce geçmiş olsun dileklerimi belirterek yazıma başlıyorum.
‘İnsanoğlu bazen en büyük kazığı en yakınındakilerden, arkadaşlarından yer’ diye boşuna söylenmemiş bu söz. Bu sözlerin doğruluğu bir kez daha ispatlandı.
Eskişehirli gazeteci dostumuz, arkadaşımız Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanlığı görevini de yapan İzmir’de yaşayan Atilla Sertel, yıllardır gönül verdiği CHP’den milletvekili aday adaylığı için müracaat etti. Yapılan ön seçimde de birinci bölgeden üçüncü sırada aday çıktı.
CHP Genel Merkezi, 7 Nisan 2014 tarihinde partilerin Yüksek Seçim Kurulu’na vermiş olduğu aday listelerinde Sertel’i 7 Haziran 2015 tarihinde yapılacak olan milletvekili genel seçimlerinde 6’ncı sıradan aday gösterdi.
Ben ve Eskişehir’de kendisini tanıyan gazeteci arkadaşlar olarak, meslektaşımızın aynı zamanda da hemşerimizin milletvekili adayı olmasına sevinmiştik.
Seçilirse de, TBMM çatısı altında bir meslektaşımız milletvekili olarak bizi temsil edecekti. Ki seçilme ihtimali de yüksekti.
Atilla Sertel, dün sosyal paylaşım sitesi Twitter'da paylaşımı okuyunca şok oldum. Sertel, ''Arkadaşlar, YSK, CHP'li aday arkadaşlarımızın itirazları sonucu, BİK Genel Kurulu'na katılmamı gerekçe gösterdi ve adaylığımı iptal etti'' yazarak adaylığının iptal edildiğini duyurdu.
Eskişehir’in 6 milletvekili var. Eğer Atilla’nın adaylığı iptal edilmemiş ve 7 Haziran’da da seçilmiş olsaydı TBMM çatısı altında her ne kadar seçim bölgesi İzmir olsa da Eskişehirli olduğu için Eskişehir’in 7’nci milletvekili olacaktı.
Bir insan dostunu, düşmanını iyi tanımalı derler. Derler de benimle dost geçinen, her daim yanımda olan dostumun, düşmanın olduğunu nasıl bileceğim. Bilmek mümkün değil. Çünkü düşman olduğu gibidir. Dostunuz olduğu gibi midir, yoksa bir çıkar ilişkisi mi vardır
bilemezsiniz.
Atilla Sertel’in milletvekili adaylığının düşmesi için Yüksek Seçim Kurulu’na şikâyet edenler CHP’den aynı bölgeden aday adayı olan üç kişi.
Atilla Sertel’de yaptığı açıklamada buna vurdu yapmış.
''CHP'DEN 3 ARKADAŞIMIZ ŞİKÂYET ETMİŞ''
Sertel, hurriyet.com.tr'ye yaptığı açıklama şunları söylemiş:
''İzmir Gazeteciler Cemiyeti'ni temsilen gazetecilerin haklarını korumak için Basın İlan Kurumu'nun Genel Kurulu'na katılıyordum. Bunu devlet memurluğu görevi saymışlar. Ben o kurumdan maaş almıyorum. Sadece 3 ayda bir katılıp görüş bildiriyorum. Bunun devlet görevi sayılmasını hukukçular da çok saçma buluyor. Ama Türkiye'de ne saçmalıklar var. Şikâyet edenleri biliyorum. CHP'den 3 arkadaşımız şikâyet etmiş.''
Böyle bir şans insanın her zaman ayağına gelmez. Demek ki kısmet değilmiş diye hayrola yoralım. Milletvekilliğini kıl payı az bir oyla kaybetmiş olsaydı veya seçildikten sonra böyle bir itiraz sonucu milletvekilliği düşseydi o zaman belki de bugünkünden daha fazla üzülecekti.
Üzülme sevgili Atilla Sertel, milletvekili olamadıysan da sen artık gönüllerin vekili oldun. İnanıyorum ki ben ve gerçek dostların seni her gördüğümüzde ‘sayın vekilim’ diyeceğiz.
YETKİN TETİK VE ALİ DEMİREL
Milletvekili aday adaylığı döneminde İbrahim Atıcı, Ali Demirel ve Yetkin Tetik’te 38 kişinin içerisinde en faal çalışan isimlerdi.
Özellikle yerel gazeteler ve televizyonlarda hemen hemen her gün boy gösterdiler. İlçeleri ikişer defa turladılar. İlçe teşkilatlarına kendilerini anlattılar. Milletvekili adayı olup seçilmeleri halinde de neler yapacaklarını paylaştılar.
Üç isimden Yetkin Tetik ile Ali Demirel ikilisi 6 kişilik milletvekili aday sıralamasına girebilmeyi başardılar.
Bazı aday adayları ise Eskişehir dışına bile çıkmadılar. ‘İlçeleri gezsem ne olacak. Nasıl olsa temayülden çıkan sonuçlar dikkate alınmıyor. İlçe ziyaretleri yapsam da yapmasan da karar vericiler bunu dikkate almıyor. Vaktimi ve nakdimi boşuna harcamayım’ dediler.
Dedikleri de doğru çıktı. Temayül yoklamalarında, anketlerde, sivil toplum kuruluşlarının sıralama değerlendirmelerindeki sıralamalar dikkate alınmadı.
AK Parti’nin ilk üç sırasında yer alan isimler kimler?
1-Nabi Avcı-Milli Eğitim Bakanı ve milletvekili
2-Salih Koca-TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi ve milletvekili
3-Prof. Dr. Emine Nur Güney-Öğretim üyesi ve Başbakan Davutoğlu’nun ekonomi danışmanı.
Peki, bu ilk üç sırada yer alan isimler temayüle, anketlere, sivil toplum örgütlerinin yaptıkları değerlendirmelerde yer aldılar mı?
Hayır. Nabi Avcı bakan, Salih Koca milletvekili olduğu için temayüle girmediler.
Emine Nur Güney sürpriz bir aday oldu! Aslında pekte sürprizde olmadı.
Tornacılar ve Oto Tamirciler Odası Başkanı Halil Kılıç anlattı.
“Eskişehir Esnaf Odaları Birliği olarak TOBB’a ziyarete gitmiştik. Bu ziyarette TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklı’nın makam odasında Harun Karacan ve Emine Nur Güney’de vardı. Karacan kendisinin milletvekili adaylığını düşünmediğini söyledi. Ancak Eskişehir’e sürpriz bir ismin geleceğinin işaretlerini vermişti. Hisarcıklıoğlu’da Emine Hanımdan çok övgüyle bahsetmişti. Daha aday adayları bile belli olmadan bu ziyaret gerçekleşmişti. Meğersen Rıfat Hisarcıklıoğlu ve Harun Karacan bizi Eskişehir milletvekili adayı ile tanıştırmışlar. ‘Sürpriz bir isim gelecek’ dedikleri sürpriz isim Emine Hanımmış.”
Demek ki ilçe ziyaretleri yapmayanlar bence ekonomik olarak kazançlı çıktılar. Aynı zamanda zaman da öldürmemiş oldular.
AK Parti’nin 6 kişilik milletvekili aday listesini incelediğimde ‘acaba böyle düşünmekle yanılıyor muyum?’ diye de kendi kendime sormadım da değil.
İlçe ziyaretleri yapanların içerisinde yer alan Yetkin Tetik ve Ali Demirel 5 ve 6’ncı sıralarda aday gösterildiler.
Hiç ilçe ziyaretleri yapmayanlardan milletvekili aday sıralamasına giren bir tek bile isim bile olmadığına göre, ilçe ziyareti yapmanın aday adaylarına artı kattığının göstergesi Yetkin Tetik ile Ali Demirel’in aday listesine yazılması.
En iyi buğday
Her yıl yapılan ‘en iyi buğday’ yarışmasını yine aynı çiftçi kazanmıştı. Çiftçiye bu işin sırrı soruldu. Çiftçi:
-Benim sırrımın cevabı, kendi buğday tohumlarımı komşularımla paylaşmakta yatıyor, dedi.
-Elinizdeki kaliteli tohumları rakiplerinizle mi paylaşıyorsunuz? Ama neden böyle bir şeye ihtiyaç duyuyorsunuz? Diye sorulduğunda.
-“Neden olmasın” dedi çiftçi.
-Bilmediğiniz bir şey var; rüzgâr olgunlaşmakta olan buğdaydan poleni alır ve tarladan tarlaya taşır.
Bu nedenle, komşularımın kötü buğday yetiştirmesi demek, benim ürünümün kalitesinin de düşük olması demektir.
Eğer en iyi buğdayı yetiştirmek istiyorsam, komşularımın da iyi buğdaylar yetiştirmesine yardımcı olmam gerekiyor.
2. Ders: Sevgi ve paylaşmak en yakınınızdan başlar. Sonra yayılarak devam eder. Kin, cimrilik, nefret kimsenin hoşlanacağı davranışlar değildir.