Prof. Dr. Turan Akman Erkılıç

Bir eğitimci gözüyle İki Eylül ve Eskişehir’e genel bir bakış

Bilindiği gibi 2 Eylül güzel kentimiz Eskişehir’in kurtuluş günü! Bundan doksan sekiz yıl önce kentimiz ulusal mücadeleyle işgalden kurtarılmış ve bağımsızlık için çok önemli bir destek sağlanmıştır

2 Eylül 2020 09:15
A
a
Sütiş Eskişehir
Bilindiği gibi 2 Eylül güzel kentimiz Eskişehir’in kurtuluş günü! Bundan doksan sekiz yıl önce kentimiz ulusal mücadeleyle işgalden kurtarılmış ve bağımsızlık için çok önemli bir destek sağlanmıştır. Bu cümleden olarak ulusal kurtuluşa önderlik eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve yol arkadaşları ile emek veren, alın teri döken tüm canlarımızı rahmetle ve saygıyla anıyoruz!
*                 *               *
Bizim ulusal kurtuluşumuz tarihsel ve askeri yönüyle de sosyolojik ve politik sonuçlarıyla da dikkat çekicidir.
Bizim kurtuluş mücadelemiz hem içe hem de dışa yönelik yönüyle dikkat çekici bir mücadeledir…
Bizim kurtuluş mücadelemiz, akılcılık ve bilimsellik üzerine kurgulanmış bir mücadeledir…
Bizim kurtuluş mücadelemiz, ideolojik bağnazlığı veya teoriyi mutlaklaştırmayan bir mücadeledir…
Bizim kurtuluş mücadelemiz, kavram fetişizmi belasına düşmemiş bir mücadeledir…
Bizim kurtuluş mücadelemiz, sanayi devrimi ve öncesini kaçırmış bir toplumda Rönesans, Reform ve ekonomik gelişmeyi birlikte yapma mücadelesidir…
Bizim kurtuluş mücadelemiz, Aydınlanma ve Sanayi Devrimi birlikte kotarma mücadelesidir…
Bizim kurtuluş mücadelemiz, umutla yarınlara bakabilmek için çocuklara armağan edilmiş bir mücadeledir…
Bizim kurtuluş mücadelemiz, gün gelmiş gençlere yarınlara irfanı hür vicdanı hür olmaları için armağan edilmiş bir mücadeledir…
Bizim kurtuluş mücadelemiz, etnik kökeni, teni, rengi dili ne olursa olsun bu toprakların çocuklarını yurttaş kabul etmenin mücadelesidir…  
Bizim kurtuluş mücadelemiz, Malatya’dan İzmir’e taşınmış mütevazi bir aile çocuğu olan ulusal kurtuluş mücadelesinde milletin makûs talihini yenen bir komutanı da Isparta İslamköy’den bir köy çocuğunu da Kayseri’den torna ustasının çocuğunu da cumhurbaşkanı yapabilmenin onurunu taşıyan bir mücadeledir…
Peki bunların Eskişehir ile ilgisi ne?  Yanıt parça bütün birlikte ele alınmalıdır…
*                         *                      *
Peki genel bir özetle Eskişehir Kurtuluşla birlikte nasıl bir gelişim gösterdi?
Cumhuriyet ilk yıllarında Eskişehir’in iki ayağı olduğu söylenebilir. Eskişehir bu dönemde Osmanlı’dan kalanla çok çok küçük bir sanayi yanında temel olarak bir tarım kentidir. Kuruluşu Osmanlı dönemine giden Tülomsaş, Cumhuriyetle birlikte ülkenin ve kentin ekonomisine katkıları kuşkusuz önemli bir yer tutmaktadır. Önceleri 1894’te Almanlar tarafından Anadolu-Bağdat demiryolu ile ilgili olarak buharlı lokomotif ve vagon tamiri ihtiyacını karşılamak üzere Eskişehir’de Anadolu-Osmanlı Kumpanyası adı verilen küçük bir atölyeyle bugünkü TÜLOMSAŞ’ın temeli atıldığı kabul edilir. Ulusal Kurtuluş’ta TÜLOMSAŞ’ın katkıları yanında aha sonraları eğişik dönemlerde ülke demiryolu sanayisine katkısı hiç azımsanmayacak kadar güçlüdür. Eskişehir’in ihtilal sonrası 1961 yılında ‘devrim’ otomobili ile yine ‘buruk’ çığır açtığı kabul edilebilir.
 
Sonraki yıllar Eskişehir giderek hem Tülomsaş’ın gelişimi hem de şeker sanayinin katılımı ile adım adım artık sanayileşen bir görüntü vermektedir. Buna birbirini tamamlaması bakımından sanayi ve tarım sentezi de denilebilir. Bunun en iyi örneklerinden biri şeker sanayidir. Cumhuriyet kıt olanaklarına rağmen bu konuda başarılı olmuş, Uşak, Alpullu ve Eskişehir örnekleriyle de iyi başlangıç yapmıştır. Ayrıca o dönemlerdeki fabrikaların ‘bir fabrika bir kale’ belgisiyle hem sanayi hem mali hem de kültürel sosyal değerler olduğu unutulmamalıdır. Bunlara sonra özellikle 1960 ve sonrasında gıda, toprak, un mamulleri, ağaç, çimento, şekerleme ve dokuma gibi irili ufaklı sanayinin de eklendiğini vurgulayalım…
 
1960’lı yıllarla birlikte kent adını artık tarım, sanayi, eğitim ve sportif yönüyle duyurmaya başlamıştır. Nitekim 1958 yılında Akademi’nin kuruluşu ile eğitimde kendisini göstermektedir. Özel okullar HASTAŞ sonraları Devlet Mimarlık Akademisi, Eğitim Enstitüsü iler kendine ülke yükseköğretimde yeni bir yer bulmuş artık giderek daha geniş başka bir yer tutmaya başlamıştır. Kent 1960’ların ikinci yarısında Eskişehir futbol takımı ile kendini göstermiştir. Dillere destan Amigo Orhan, Fethi Nihat Ender filelere gönder belgileriyle 68 ve 78’lilerde derin iz bırakmıştır. Türkiye’nin sporu eğitimle bütünleştiren nadir illerinden biridir Eskişehir. Nice isimsiz emek vereniyle Abdullah Gegiç ve arkadaşları deyim yerindeyse tarih yazmışlardır…
 
Sonraları 1970’lerde durağanlıklarla akıp giderken; kent, 1980’lerle birlikte örnek yükseköğretim ile uygulamaları ile ön plandadır. Yeni yükseköğretim kurgulanması ile açık ve uzaktan öğretim uygulamaları ile ön almış ve örneklik oluşturmuştur. Akış içinde 1990’larda üç büyük kent dışında Türkiye’nin iki üniversitesine sahip ilk kenti olmuş. Yükseköğretim öğrencileri ile kent ekonomik, sosyal, kültürel ve eğitim harmonisi içinde yeni bir örneklik oluşturmuştur (Taşçı, 2018).
 
Eskişehir için Yılmaz Büyükerşen Hoca’nın güzel bir betimlemesi var. Şöyle diyordu Hoca. 1960’larda Eskişehirsporla kenti Türkiye ve Avrupa’ya yazdık. 1980’lerde açık öğretimle eğitimde ihtilal yapan bir kent olduk. İki binli yıllarla birlikte artık belediyecilik anlayışı ile örnek kent oluşturma başarısı gösterdik (Bozkurt, 2018). Artık kent, tarihsel ve kültürel tüm zayıflığına rağmen bir turizm kenti niteliği göstermektedir. Özellikle yerel yönetimlerinin çalışmalarıyla artık Eskişehir gezilmeye görülmeye gelinen bir turizm kentidir …
*                         *                      *
Evet bunlar doğru saptamalar! Ancak artık yeni şeyler söylemek zamanıdır. Eskişehir üç üniversitesi, milyona varan nüfusu, sanayileşme düzeyi ve örnek yerel yönetim uygulamalarıyla yeni strateji ve vizyona açık olmalıdır…
Daha nitelikli daha güzel daha gelişmiş daha sosyal daha iyi bir Eskişehir için neler önerilebilir?
* Öncelikle merkezi yönetim; yerel yönetimlere çelme takma politik hastalığından kurtulmalıdır…
* Yerel yönetimlerin daha dikkatli daha özenli çalışmaları bir başka gereksinimdir…
* Sanayi üniversite kamu özel sektör işbirliği yeniden ele alınmalıdır…
* Amatör ve profesyonel spor gözden geçirilmeli ve yeni bir yapılanmaya tabi tutulmalıdır…
* Yeşil alanlarımız çoğaltılmalı, yeni spor ve kültürel gelişim alanları ihdas edilmeli, tüm kademeleriyle eğitime çeki düzen verilmelidir. Bunların hemencecik çalakalem aklımıza geliverenler olduğunu vurgulayalım…
Hepsini başarmak için birliktelik bir gerekliliktir. Özenle hazırlanacak üniversite, merkezi ve yerel yönetim işbirliğine dayalı tüm paydaşların katılacağı Eskişehir Arama Konferansının düzenlenmesini bir öneri olarak not edelim…
Kente emek verenlere sevgiyle saygıyla…
 
 
Eskişehir'i ve Eskişehirlileri çok iyi tanırım. Millî Mücadele yıllarında büyük vatanseverlik ve üstün bir cesaretle mücadelemizin daima dört yanında olmuş, bu mücadeleye çok geniş yardımlarda bulunmuşlardır… Gördüğüme göre halk aydın ve faaldir. Toprak verimlidir. Az zamanda zayiatı telafi ve fedakarlıklarıyla iftihar edecektir.’ Mustafa Kemal Atatürk
 
KAYNAKÇA
Bozkurt, M. S. (2018). Bir ömür ki Yılmaz Büyükerşen. Ankara: Bilim ve Sanat.
Taşçı, C. N. (2018). Yılmaz Büyükerşen zamanı durduran saat. (5. Baskı). İstanbul: Doğan Kitap.
Tepebaşı Belediyesi. (2018). Eskişehir: Kökleri derinde yepyeni bir şehir. (Yayına Hazırlayanlar. E. Batur ve O. Özdemir). İstanbul: Kırmızı Yayınları.
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi