Bir daha Başkent olabiliriz?

Eskişehir’de kısa bir tur atın ve çevrenize bakın. Canlı canlı, ışıl ışıl vitrinlerden, yüzü gülen esnaftan ve onların yüzünü güldüren hareketlilikten eser yok.

19 Ocak 2021 09:25
A
a
Sütiş Eskişehir
Eskişehir’de kısa bir tur atın ve çevrenize bakın. Canlı canlı, ışıl ışıl vitrinlerden, yüzü gülen esnaftan ve onların yüzünü güldüren hareketlilikten eser yok.
Bazı günler özellikle kısıtlama öncesine denk gelen Cuma günleri oluşan hareketliliğe de aldanmayın. Onun nasibini de ulusal market zincirleri ve bankalar yaşadığı için esnafa deva olmuyor.
Sözün özü pandemi tüm ülkeyi etkiledi ama ekonominin, ticaretin en bittiği şehirlerin başında Eskişehir geliyor.
Biliyorsunuz hizmet sektörünün çok güçlü olduğu bir şehirde yaşıyoruz. Onbinlerce  şehir insanı Cafe, otel, restorandan tutun da tekstil ve ticari ulaşıma kadar pek çok sektörün alışverişi ile geçimini sağlıyor. Daha doğrusu sağlıyordu.
Uzaktan öğrenim ve 100 bin öğrencinin şehirden ayrılması ile büyük darbe alan sektör kısıt ve tedbirlerinde direkt ana hedefi olunca maalesef entübe oldu.
Yani tedarikçisi, lokantası, kıraathanesi, kuaförü, taksi esnafı diye sıralanıp giden binlerce esnaf açık ve net perişan halde.
Kimileri dükkânını kapattı gitti. Kimileri son günlerini yaşıyor. Kimileri de biriken vergiler, kredileri ödeyemeyeceği için yarından umutsuz.
Başta ETO olmak üzere üyelerin derdine derman olacak bir destek veya çare üretebilen oda maalesef yok.
O yüzden sık sık milletvekillerine, iktidar temsilcilerine sesleniyor ve Eskişehir için bir çare arıyoruz.
Hafta sonu yine bunun derdine düşmüşken aklıma birden 2013 yılı geldi.
Yaklaşık 500 milyon bütçesi ile Türk Dünyası Kültür Başkentliği süreci şehirde öyle ya da böyle bir telaş yaratmıştı.
Belki çok tartışıldı, yapılandan memnun olanlar kadar eleştirenleri de vardı ama süreç Eskişehirspor’da dahil olmak üzere şehir ekonomisine önemli katkılar sunmuştu.
Etkinlikler, kafile kafile gelen misafirler, proje destekleri, esnaftan yapılan teminleri ve kalıcı eserleri ile eksik yanlarına rağmen ticarete katkı sunmuştu.
Şayet bu para şimdi şehirde olsaydı ve harcansaydı hem esnafa moral hem de krizin önüne çekilmiş önemli bir bent olmaz mıydı?
Hele ki Anadolu Üniversitesi’nin parası tamamen YÖK’e devredilmiş ve döner sermaye payındaki birkaç milyon eksikliği bile bu kadar dert ederken 500 milyon lira harika olmaz mıydı?
Peki, bunun yeniden yapılmaması için bir engel, bir sorun, bir açmaz var mı?
Çünkü Eskişehir’in Başkentliğinden sonra Türk Dünyasında hiçbir şehir bu konuda sükse yapamadı ve varlık gösteremedi. Yani proje ile hayal edilen, beklenen hedef tutturulamadı.
Hem bu büyük projeye can vermek, hem de Eskişehir ekonomisine katkı sunmak adına yeni bir başlangıç yapılamaz mı?
Veyahut Eskişehir geçtiğimiz yıllarda adı geçen ama kendisi hayata geçemeyen Eğitim Başkentliği gibi bir projeyi Bakanlar kurulu kararı ile kendi hayata geçiremez mi?
Bence başta Nabi Avcı olmak üzere iktidar vekilleri ve temsilcilerinin böyle bir proje ile Eskişehir’e dokunması bugüne kadar yapılmış yatırımlardan daha evla gelir.
Bir nevi Eskişehir ile yeniden barışmak ve teşkilatı canlandırmak adına da müthiş bir hamle olur.
TDKB 2021 mi olur, Medeniyetler Başkenti Eskişehir mi olur yoksa bir türlü yapılamayan Eğitim Başketliği mi uygun olur bilemem. Ama buna hem şehrin hem de iktidarın ihtiyaç duyduğu aşikar.
Bana çok ütopik, olması imkansız bir hayal gibi gelmiyor. Gayet olabilir.
Yeter ki Ankara’da ağırlığı olan, sözü kırılmayan ve Eskişehir’e darılmamış temsilcilerimiz ikna olsun.
Gerisi inanın çorap söküğü gibi gelecektir. 
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi