Bir daha asla!..

Bir daha asla!..

6 Ağustos 2013 09:31
A
a
Sütiş Eskişehir
Görüşler
Bir daha asla!..
Tıpkı dünkü “Ergenekon” duruşması gibi…
Tarih durdukça anılacak bugün...
1945'in 6 Ağustos'unda Hiroşima'da, 9'unda ise Nagazaki'de patlıyor atom bombası...
Hiroşima'da canlı tarih savaşa onca yıl direnmiş. İstatistiklere göre, sadece atom bombasından kaynaklanan hastalığa yakalanmış insan sayısı 119 bin, tüm Japonya'da 360 bine ulanmış...
Bu konuda tarih neler yazmış, insanlar neler söylemiş?
"Mitori Akiyama", İkinci Dünya Savaşı’nda liseye gidiyormuş.
Atom bombasının izlerini yıllarca taşımış.
Annesini ve kardeşini bomba kömüre çevirmiş.
"Amerika'ya düşman değilim" diyor Akimiya ve devam ediyor:
"Bomba bizde olsaydı, bizimkiler kullanırdı!"
……………
"Hiroşima Barış Parkı içindeki müzede hatıra defteri "barış" özlemi cümlelerle dolmuş.
Çok ilginç!
Pek çoğu da Amerikalıların!
Birkaç örnek:
"Ümit ediyorum, bir daha yaşanmaz."
"Çok üzgünüm."
"Yeryüzünde sadece barış."
"Bir daha asla."
Adı “Takasaki Araki."
Kobe Üniversitesi'nde İspanyol Dil Bölümü'nde ve sevimli bir genç kız...
Bütün insanları sevdiğini ve dünyanın hep barış içinde kalmasını söylüyor :
"Amerikalılara değil, savaşa düşmanım..."
………..
Peki, bu kadar insancıl düşüncelere karşı Amerika bugün ne yapıyor?
"Kore, Vietnam, Irak bitti..."
“Sıra tüm Ortadoğu'ya geldi!..”
Sadece nükleer silahlar için harcanan paranın bir saniyelik bölümüyle 40 bin çocuğun ölümden kurtulabileceğini biliyor musunuz?
Bugün Japonya'da yine Hiroşima anılacak, dünyaya mesajlar verilecek ama, her şey yine ağıtlarda kalacak.
“Çocuklar büyüklerin umurunda mı?”
 
“İyidin iyi olmasına da!”
 
Amiri yeni mezun polisi denemek için ona "İzinsiz gösteri yapan bir topluluk bul, kalabalığı dağıt bir görelim" demiş...
Genç polis, epey arayıp yol kenarında bir kalabalığı tespit edince hemen megafonu almış eline:
"Dağılın, size söylüyorum çabuk dağılın..."
Birkaç kişi hareketlenmiş, "Oradan çekilin diyorum size" diye bir komut daha verdikten sonra herkesi ittirerek dağıtmış. Sonra da amirine "Nasıldım?" diye sormuş.
Amiri, "İyidin iyi olmasına da" demiş:
"Orası otobüs durağıydı..."
 
Günün Olayı
 
Kenan Evren, halktan aldığı yüzde 92'lik oya karşı "darbecilikten ve diktatör" olmaktan kurtulamadı.
Çünkü darbecilik ve diktatörlük, alınan oyla değil, yapılan icraatla ölçülür!
Emre Kongar
 
Günün Biberi
İçişleri Bakanı Muammer Güler, "Tribünlerde siyasete karşıyız" diyor. Spor Bakanı Suat Kılıç ve danışman beyler de destekliyor.
"Maçları taraftarlar değil, sanki hükümetin kurguladığı robotlar izleyecek..."
Cüneyt Arcayürek
 
 
Yardımlar yerine gidiyor mu?
Ramazan bitiyor ama, ay boyunca dilenciden ve yardım isteyenden geçilmedi...
Özellikle de Çarşı’da ve Yalaman Adası’nda…
Irmak Cafe’de yaşı 25 civarında bir kadın yalvarıyordu:
"Yardım edin, lütfen..."
Derken, Doktor "Mahmut Büyüktaş" fırladı:
"Yaşın çok genç, elin yük bile kaldırır, neden çalışmıyorsun?"
Kadın yanıt vermeden kayboldu gitti...
Yıllar önce elinde bebekle "İsmet İnönü Caddesi"nden ayrılmayan bir kadın vardı...
Sürekli dilenirdi.
Bir gün kar yağarken, bir başka gün de güneşli havada fotoğrafını çekmiştik kadının...
Haberin başlığı :
"Bu bebek hiç büyümüyor!.."
Haber, o günlerin bir numaralı gazetesi "Günaydın"da yayımlandıktan sonra hiç görmedik bir daha...
"Çarşı Durağı"nın çevresinde de sürekli dolaşan bir sakallı adam vardı...
Elinde tepsiyle yardım isterdi... Bir gün dayanamadık:
"Abi senin hastan iyileşmedi mi daha?"
O günden sonra bu adam da ortalıktan kayboldu…
Yardım elinizi uzatırken yerine gitmesini anımsatmak için örnekledik bunları...
Ne diyor doktor?
"Gücün var, ne diye dilenip çalışmıyorsun?"
 
 
İki adımlık fark için
 
İki arkadaş doğa yürüyüşü yaparken birden bir ayı onları kovalamaya başlamış.
Zar zor bir ağaca tırmanmışlar. Ayı da arkalarından tırmanmaya başlamış…
Bizimkiler bu kez aşağı atlamayı düşünmüşler. Biri hemen sırt çantasından kros ayakkabılarını çıkarıp giymiş. Bağcıklarını bağlarken, “Saçmalama” demiş diğeri:
“Ayıdan daha hızlı koşabileceğini mi düşünüyorsun?
Arkadaşı “Yooo” demiş:
“Kaçarken sadece seni bir iki adım geçsem yeter!”
 
 
Yeni sekreter
İki ortak büroya yeni bir sekreter almışlar. “Mary çok güzel bir kız” demiş:
“Bize çok yararı olur. Ama saf. Ona neyin doğru neyin yanlış olduğunu neden öğretmiyoruz”
Diğeri “Harika bir fikir” diye yanışlamış:
“Sen doğruları öğret!”
 
 
Günün Sorusu
Cumhuriyet’in ruhuna Fatiha okundu mu?
Evet...
"Yeni anayasadan sonra da mevlidi okunacak..."
Haldun Ertem
 
 
Günün İncisi
Haklıların mahkum edildiği bir ülkede, doğruların yeri cezaevidir.
Thoreau
 
Günün Sözü
Düşünmeden konuşmanın cezası, sonradan düşünmeye mahkum olmaktır.
Gibbon
 
 
Gerilim
Büyük İskender'e dünyanın en büyük felaketinin ne olduğu sorulmuş, o da yanıtlamış:
"İyi adamın kötü adama muhtaç olmasından daha büyük bir felaket yoktur..."
 
Cuk
Tabii ki bir insanı sevebilirsiniz.
Eğer onu yeterince tanımıyorsanız...
Charles Bukowski
 
Kolsuz Yaşar*dan
Haberlerden görüyoruz ki, bazı ünlüler araç kullanırken yakalandığında son derece pişkin davranıyor.
"Şöhret sarhoşluğunu da ölçen bir alet var mı acaba?"
 
 
Günün Balı
Suudi Arabistan Kralı Abdullah, Suriye'ye reform çağrısı yapmış.
Bu çağrıyı yüzü kızarmadan yapabildiyse helal olsun ona!
Balthör
 
 
Özdeyiş
Bırakın kadınları düş gücü olmayan erkekler alsın.
Marcel Proust
 
 
Günün Şiir
İnsancıklar
 
Boşalmışız vakitlerin çokluğunda
Gürültüsünde yaşamaların tek ve az
Susmuş şarkılar sevgiler gökler
Susmuş yaşamaların gürültüsünde
Rüyalar hiç kımıldamaz
N'ola ki beyaz yeşil kırmızı
Unutmuşuz unutulmuşuz
N'ola ki şarkılar içinde yaşamak
Öncesinde ölümlerin ölmüşüz
Kurtulmuşuz
Hep ve hiç iki ucunda mı bir mi
Bilmeyiz söylemezler
Yalnızlığımızda cehennem kuşları
Gecelere açılmış büyük kapı
Yalnızlığımızı gölgeler söyler...
Nejat Akpınar (Varlık-1958)
 
Oyun bitti, herkes evine
"Yusuf Sururi" nin yazdığı "Emir" operetini, 1933 yılında Atatürk de seyreder ve çok beğendiği için Anadolu'da oynamalarını ister.
Sururi ve ekibi Malatya'ya gelirler.
Salon tıklım tıklımdır.
İkinci bölüm bir barda geçmektedir.
Perde açılır açılmaz bir polis komiseri sahneye fırlar :
"Tamam" diye bağırır:
"Oyun bitti, herkes evine..."
"Neden?" diye sorarlar, komiser devam eder:
"Bilmiyor musunuz? Malatya'da bar açmak yasaktır!.."
 
 
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi