Bir bardak suda fırtına koparılıyor

Odunpazarı Belediyesi tarafından Hamamyolu Caddesi’nde tasarlanan “Hamamyolu Urban Deck” projesi düzenleme çalışmaları nedeniyle Sabahaddin Günday Parkı’nın içerisindeki ağaçlar deplase ediliyor...
Yani ağaçlar bulundukları yerden sökülüp başka bir alana taşınıyor…
Sökme işi de belediye işçileri elle değil, ağaçı kökünden söken araçla gerçekleştiriliyor…
Bu araç ağaca zarar vermeden söküp, istenildiği alana yerleştiriyor…
Bütün gelişmiş ülkelerde aynı yöntem kullanılıyor…
Çok zorda kalınıyorsa ağaçlar sökülüp başka alanlara da dikilebilir…
Beynimizdeki bandı geriye saralım…
Ben yazdıktan sonra hatırlayacaksınız…
Odunpazarında SGK İl Müdürlüğü karşısındaki Alaeddin Parkı var…
Bu parkın Yunus Emre İlkokulu karşısındaki bölümü tramvay hatları yapılırken caddenin genişletilmesi gerektiğinden park daraltıldı…
Daraltılırken de mecburiyet karşısında ağaçlar da söküldü…
Bademlikteki termal otel yapılırken de binanın yapılacağı alandaki ağaçlarda sökülmek zorunda kaldı…
Bir hizmet yapılıyorsa, bu hizmet yapılırken de ağaç sökülmesi gerekiyorsa,”hayır buradaki ağaçlara zarar vermemek adına bu hizmetten vaz mı geçtim” diyeceğiz…
Odunpazarı Belediyesi’nin geçtiğimiz günlerde gazetelerde yer alan 3 yıl içerisinde yaptıkları hizmetler ile ilgili haberi yer aldı…
Bu haberde gördük ki Odunpazarı Belediyesi üç yıl içerisinde ilçedeki yeşil alan miktarını var olduğunun iki katına çıkarmış…
Osmangazi Mahallesindeki Basın Parkındaki 4 bin 200 m2 olan eski park alanı gerçekleştirilen yeşillendirme ve genişletme çalışmaları ile 10 bin 860 m2’ye çıkarılmış…
Yani 6,5 bin metre karelik alan daha Basın Parkının içine katılarak ağaç dikilerek yeşillendirilmiş…
2015 yılında “Wood Is Good- Ağaç Güzeldir” sloganı ile gerçekleşen festival sonrasında Vadişehir’e 35.000m2’lik Barış Ormanı yaptı.
Vişne Bahçesi Projesi Yahnikapan mahallesinde kuruldu ve yaklaşık 19,000 metrekare alana sahip Vişne Bahçesi’ne 1000 adet Kütahya vişnesi dikildi…
Bunlar Odunpazarı Belediyesi’nin gerçekleştirmemiş gibi, Hamamyolundaki parkta ‘ağaç katliamı yapıyor’ diye bir bardak suda fırtına koparmak istenmesi doğru değil…
Parkın içerisindeki ağaç sayısı Odunpazarı Belediyesi Park Bahçeler Müdürlüğü tarafından tespit edilmiş…
Tutanak tutularak Hamamyolunda ve parkta düzenleme yapma işini alan müteahhit firmaya tutanak imzalattırılmış…
Yarın parkta başlanılan düzenleme sonunda, tutanaktaki sayıdan daha az sayıda ağaç tespit edildiğinde müteahhit firmadan eksik sayının tamamlamasını talep edecek…
Odunpazarı Belediyesi parkın içerisindeki ağaçları söküp, başka bir alana tekrar dikiyor…
Bu ağaçların tutma ihtimali yüksek…
Diyelim yarısı tutmadı…
Bu sadece Türkiye’de olan iş değil, gelişmiş Avrupa ülkelerinde bile ağaç sökme makineleri ile sökülmesine rağmen dikildikleri yerlerde tutmadıklarını biliyorum…
Parkın içerisindeki ağaç sayısı yapılan tutanakla tespit edilmişti…
Park düzenleme çalışmaları sonunda deplaseleri yapılan ağaçlar içerisinde tutmayanların sayısı belirlenerek onların yerine yenileri dikilecek…
Bence,”Odunpazarı Belediyesi ağaç katliamı yapıyor” diye ayaklananlar, parktaki çalışmaların sonuçlanmasını beklememeliler…
Düzenleme sonunda park içerisindeki ağaç sayısı azaltılmışsa, bugün kopardıkları fırtınayı o zaman koparmalılar…
Dereyi görmeden paçaları sıvamayalım…
 
*-*******
 
Avrupai tesis olmuş
 
Fizyomer Terapia Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi Tıbbi Direktörü Türkan Tünerir’in daveti üzerine ziyaretine gittim…
Daha doğrusu bu davet “10 Ocak Çalışan Gazeteciler günü” adına yapılmıştı…
Tesisin açılışına katılmıştım…
Eğer hafızam beni yanıltmıyor ise birde üç yıl önce yine 10 Ocak Çalışan Gazeteciler günü” daveti idi…
Hem açılışta hem de üç yıl önceki davette tesisleri gezmiştim…
Avrupai bir tesis görüntüsündeydi…
İçerisindeki hastaların yeniden eski sağlıklarına kavuşmaları için yerleştirilmiş cihazlar son model ve modern cihazlardı…
Çok şükür bu tesiste tedavi görecek ne benim ne de ailemin içerisinde hastalığı olan yok…
Ama bu demek değil ki,”bugün ihtiyacım yok ama yarın olmayacak”…
Üç gün önce Türkan Hanım mail göndermiş…
Her ne kadar üç gün geçse de, geleneksel hale getirdiğimiz 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü kahvaltısına bekliyoruz” diyordu mailde…
Davete icap ettim…
Bu vesile ile geçmişte devlet hastanelerinde görev yaparken sık karşılaştığımız ve kimisi ile ağabey-kardeş, kimileriyle de arkadaş ilişkilerimiz olduğu eski ama eskimeyen dostlarımızı da ziyaret etme fırsatı oluyor…
Üç gün önceki davette Fizyomer Terapia Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi’nin Tıbbi Direktörü Türkan Tünerir, tesisleri bir kez daha gezdirdi…
Bugün birçok şehirde hizmet vermekte olan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezinde olmayan cihazların getirilerek hastaların tedavilerinde kullanıldığını gördüm…
Yakın bir geçmişte kısmı felç geçirmiş çok yakın tanıdığım ağabeyim emekli öğretmen Orhan Sayın’ı gördüm Fizyomer de…
“Sadi ben buraya gelmeden önce ayağım ve bir elim tutmuyordu. Yürümekte zorluk çekiyordum. Yaklaşık 20 günden beri tedavi görmekteyim. Kendi başıma yürüyebilmekteyim. Tutmayan elimde tutmaya başladı. Eğer bu tesis Eskişehir’de olmasa Ankara veya İstanbul’a gitmek zorunda kalacaktım. Bu tesisi Eskişehir’e kazandıran Türkan Tünerir Hocama binlerce teşekkür ediyorum” dedi…
Yazımı Türkan Hanımın şu sözleri ile noktalıyorum:
 “Son 2 yıldır da Sazova’daki 5 bin metrekare kapalı alana sahip merkezimizde yenilikçi ve inovatif tedavi yöntemlerin uygulamaktayız. Dünyada rehabilitasyon alanında uygulanan, Türkiye’de yeni yeni uygulanmaya başlanan tedavi yöntemlerini dünya ile eş değer zamanda merkezimizde uygulanmakta. Eskişehir’de tersine göçü başlattık. Bu sağlık turizmi çerçevesinde artık Eskişehir’deki insanlar tedavi için İstanbul’a, Ankara’ya gitmiyor, oralardan hatta yurt dışından hastalar Eskişehir’e gelerek tedavi oluyorlar”.
Böylesine modern bir tesisi Eskişehir’de kazandıran ve hastaların hizmetine sunan Fizyomer Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi Tıbbi Direktörü Türkan Tünerir Hanıma teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız…