Görüşler
Bir Balat gününden
- Tarih: 27 Şubat 2011...Yer: Balat, ana cadde üzerinde bir manav...
Domates almaya niyetliyim. Tezgaha şöyle bir bakıyorum uzaktan, gözüm tutmuyor. Biraz çürük mü ne. Kış vakti hormonlu domates yemeyeyim diye vazgeçiyorum manava girmekten. Ama dışarıda sebze kasalarının önünde biri var:
"Yalçın Küçük"
Arkası dönük, kırmızı atkısından ve kalpağından tanıyorum.
"Uzaklaşıyorum. Başıma bir şey gelir!"
Alışverişimi yapıp dönüyorum eve.
Pazar sabahı "Balat'ta Yalçın Küçük'ü görmek" diye yazıyorum twitter'a. Zeynep Altıok yanıt atıyor:
"Yaklaşmasaydın, birlikte domates seçtiğiniz için tutuklanabilirsin..."
…….
"Anadolu"nun 10 Mart 2011 tarihli sayısında, "Bir Balat gününden" başlıklı yazıdan bir bölümdü bu satırlar...
Yazarı "Rengin Arslan..."
BBC'nin İstanbul temsilcisi...
Kendisini köşemizde tanıtmış ve Londra'da özel eğitim aldığını dile getirmiştik...
Hem de ne eğitim?
"Olay muhabirliği..."
…….
"Demokrasi Paketi"nden anımsadık yazıyı…
İçerde o kadar çok tutuklu gazeteci var ki, pakette tek satır yok!
"Onlar gazeteci değil ki!"
Rengin uyurken, çoğu kez olduğu gibi "Yalçın Küçük”ü yine alıp götürüyorlar sabahın köründe...
Kimbilir ofisine gidince neler düşünmüştü?
Daha birkaç gün önce Balat'taki domateslere bakarken, 50 metre ötesindeydi Rengin...
Mahalleli görmüştü!
Üstelik onun varlığını farkedip, birkaç kez de kafasını çevirip bakmıştı Yalçın Bey'e...
Sonra “Hay Allah” dedi:
“Keşke çamaşırları bari toplasaydım!”
Evine döndü, polis arabası falan yok…
Öylesine rahatlamıştı ki…
“Yüreğindeki demokrasi paketi açılmıştı sanki!”
Biliyorsunuz, “Hüsnü Arslan”ın kızıdır Rengin…
Ama babası gibi “kağıttan” değil…
“Yeleden arslan, yeleden…”
Biz yenelim de Rıza düşünsün!
Yarın akşam Atatürk Stadı'nda karşılaşacağımız Beşiktaş'ın kaderi "Kartallar"ın elinde...
Yani efsane Kartallar'ın...
Geçtiğimiz pazartesi günü önce "Samet Aybaba"nın Antalya'sı ile karşılaştı Beşiktaş...
Olaylı derby maçından sonra zor bir maçtı...
Öyle de oldu ve Beşiktaş 3 puanı Antalya'da baraktı...
Sıra "Ertuğrul Sağlam"a geldi...
Yani Eskişehirspor’a...
Dileğimiz 3 puan alıp Beşiktaş'ı eli boş göndermek...
İyi anımsayın…
"Rıza Çalımbay" zamanında yenemediğimiz tek takım Beşiktaş’tı…
Beraberlik bile zordu...
Eleştirilerimiz de olmuştu!
Şimdi şu arka arkaya gelen maçlarına bakın Beşiktaş'ın...
“Antalya, Eskişehir ve Çaykur Rize...”
Bu üç takımın çalıştırıcısı da Beşiktaş'ın eski kaptanları, efsaneleri...
Samet sırayı savdı...
Ertuğrul, Beşiktaş'a karşı Eskişehir'deki ilk sınavını verecek...
Biz yenelim de, bir sonraki hafta Çaykur Rize'nin "Rıza Çalımbay"ı düşünsünl
Daha doğrusu Çaykur Rize!..
Özdeyiş
Ne kadar yüksekte olursan ol, yasalar senden de yüksektir.
Thomas Fuller
Günün incisi
Uçmayı biliyorsan, düşmeyi de bileceksin.
Korkarak yaşıyorsan, yalnızca hayatı seyredeceksin…
Nietszche
Günün Sözü
Boş zaman yoktur.
Boşa geçen zaman vardır...
Tagore
Kolsuz Yaşar’dan
Beş "cuk" mesajı geçtim, biri bile çıkmadı abi... Kovulduk mu?
"Hayır canım olur mu?"
"Sadece demokratikleşme paketinden sıyırmışlar seni!"
Günün Sorusu
Türkiye'de asgari ücrete yapılan zam miktarının ülkedeki genel atmosfere en büyük faydası nedir?
Yanıt:
"Kolay kolay gülümsemeyen insanlarımızı gülümsetmesi!.."
Günün Şiiri
Ölümden sonra
Öldük, ölümden bir şeyler umarak
Bir büyük boşlukta bozuldu büyü
Nasıl hatırlamazsın o türküyü
Gök parçası, dal demetli, kuştüyü
Alıştığımız bir şeydi yaşamak
Sade hatırlıyor ve ağlıyoruz
Rüzgar sarsmaz oldu penceremizi
Günler gecelere devretti bizi
Arasak bulamayız gölgemizi
Hangi suya eğilsek namevcuduz...
Cahit Sıtkı Tarancı (Varlık-1936)
Günün Olayı
Binlerce yılın kutsal simgesi adalet tanrıçası dansöz "Zennube"ye döndü.
“Gizli Tanıdıklar" ile ve “İddia Nağmeler” ile istedikleri gibi oynatıp duruyorlar!
Demokrasi paketi gibi "ara nağmeler" de cabası!
Ahmet Tan
Günün Biberi
"Yeşil kurdeleli" ambalajdan, özgürlük, insan hakları çıkmaz, boşuna...
Ayrılıkçı, dinci ve gerici düzene tam gaz...
"Toplumsal barış ve huzuru sağlayacak adımlar atıyoruz" diyorsunuz ya hala, yemezler...
Serdar Kızık
Ben bu yarışmada yokum!
"Kadınlardan anlayan en çapkın erkek" yarışmasına İngiliz, Amerikalı ve Temel katılmış...
İlk soru İngiliz'e sorulmuş:
"Bir kızla ilk kez çıkıyorsunuz, onu öpmek istediniz, neresinden öpersiniz?"
"Ellerinden" diye yanıt vermiş İngiliz ve jüri "Doğru" diye onaylamış. Sıra "Amerikalı "ya gelmiş:
"Aynı kızla 2’nci kez çıkıyorsunuz, onu öpmek istediniz, neresinden öpersiniz?"
Amerikalı "Dudaklarından" demiş ve jüri yine "Doğru" onayını vermiş...
Sıra Temel'e gelmiş:
"Aynı kızla 3'üncü kez buluştunuz, onu öpmek istediniz, neresinden öpersiniz?"
"Arkadaşlar, ben bu yarışmadan çekiliyorum" demiş Temel:
"İlk iki soruda da saçmaladım ve aynı yanlış yanıtı verip duruyorum, devam edemem yani!"
Peki, ya boğa?
Çocuk annesine sordu:
"Öküz nedir?"
Annesi yanıtladı:
"İneğin kocası..."
"Peki, ya boğa anne?"
Kadın biraz düşündükten sonra yanıt verdi:
"O da aile dostudur..."
Tatil aptallığı
ABD'de Missouri Üniversitesi’nde öğretim grevlisi olan "Haris Cooper", binlerce öğrencisiyle 4 yıl süren bir araştırma yapmış.
4 hafta gibi uzun tatil yapan öğrenciler, derslere girdiklerinde öğrendiklerinin neredeyse tamamını unutmuşlar.
2 hafta tatil yapanlar bir kısmını unuturken, hiç tatil yapmayıp evde vakit geçirenler ise neredeyse hiçbir şey unutmamışlar.
Yaş ilerledikçe, tatilde unutulan bilgilerin sayısı ve niteliği de artıyormuş...
Gerilim
Doktor olacakların şu "kadavra" dersi kimbilir ne kadar faydalıdır...
Ama bilmezler ki..
Ölüme ne "kadar-va!"
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...