Bir annenin sözleri

“Bir ana gencecik yavrusunu kınalayıp nasıl gönderir askere?

 Anasının kınaladığı o çocuk,  kocaman yüreğiyle sormayacak mı?

‘Biz neden öldük?’ ”

Ve devam etmiş şehit annesi:

“Var mı verecek cevabınız buna? Mehmedimizin kanıyla suladığı vatan toprağını bu aşağılık ruhlu insanlar kirletti.  İçiniz cız etmedi mi? Şehitler ölmez, vatan bölünmez demeye kimin yüzü var?  ”

--//--

“İmralı Adası. 

Survivor adasına döndü. 

Ünlüler-gönüllüler yarışıyor. 

Ünlüler BDP’li. 

Gönüllüler MİTçi. 

Başbakan dersen. 

Acun bi nevi.”

  Yılmaz Özdil böyle söylüyor.

--//--

Çanakkale şehitlerini andığımız günün sabahı Silivri’den kucak kucak ceza teklifi  çıktı. 

Müebbedin katmerlisi… 

Ne garip bir ülkeyiz değil mi?

Bir yanda 98 yılın kahramanlığı, buğday çorbası ve üzüm hoşafı,  savaşarak şehit olanlar... 

Diğer yanda Silivri’den yükselen ceza bulutu… 

Bir diğer yanda, İmralı’ya gideceklerin listesi. 

Ve kaç oldu bilemiyorum; Öcalan’dan gelen mektuplar. 

İmralı heyetinde kimlerin yer alacağına, Adalet Bakanlığı karar veriyor ya… 

Önemli değil aslında. 

İmralı’ya kim giderse gitsin oradan gelecek mesajlar önemli. 

Büyük gazeteler öyle diyor:

“İmralı TBMM sorunu çözer” diyormuş. 

Yani,  top şimdi,  başkanlık makamının ardında:

“Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” yazan mecliste. 

--//--

Çok severim Çanakkale türküsünü. 

“Çanakkale içinde vurdular beni, 

Ölmeden mezara koydular beni. 

Offf gençliğim eyvah…”

Ruhları şad olsun. 

******

Günlerin getirdiği

Bakan Nabi Avcı’nın jesti

Eskişehir Milletvekili ve Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı Çanakkale’nin Lapseki ilçesine gitmiş.  Burada ziyaret ettiği İÇDAŞ’ta yanında oturan bir vatandaşla konuşurken,  bu vatandaşın çocuğunun hasta olduğunu,  ilkokul öğretmeni Nursel İkramiye’nin hemen her gün çocuğun yanına gidip ziyaret ettiğini öğrenmiş.  Bir öğretmenin öğrencisini hasta yatağında her gün ziyaret etmesinden dolayı duygulanan Milli Eğitim Bakanı Avcı hemen Nursel öğretmene telefon etmiş.  Nursel öğretmen diyor ki “17 yıllık öğretmenim.  İlkin ben bakanım deyince inanamadım.  Bakan Avcı,  beni kutladı.  Bir öğretmenin böylesi özverili davranışından mutluluk duyduğunu söyledi.  Doğrusu bir bakan tarafından aranmak güzel bir olay.  Kaldı ki, benim öğrencime yaptığım davranışı her öğretmen yapar.  Burada önemli olan Milli Eğitim Bakanı Sayın Avcı’nın nezaketi.  ”

İlginç değil mi? Bakan Avcı’nın bir gazeteden aldığımız bu davranışını köşemize alıyor ve kendisini kutluyoruz. 

*******

Şehir içi trafiği tıkanma noktasına geldi

 Özellikle akşama yakın,  Yunus Emre,  Şair Fuzuli,  Kızılcıklı Mahmut Pehlivan,  Bağlar,  Sakarya ve Muttalip Caddeleri araç trafiği tıkanma noktasına geliyor.  Yetmiyormuş gibi,  bu caddelere sağlı sollu park etmiş araçlar şehri bunaltıyor.  Dahası ara sokaklara sabahtan akşama kadar park etmiş araçları da sayarsanız,  kent trafiği için bir şeyler yapılması gerektiğini ortaya koyuyor.  Çünkü Eskişehir’de araç sayısı 212 bine tırmanmış durumda.  Bu sayının her yıl arttığını söyleyen yetkililer ”Gelişi güzel araç kullanılmasının önüne geçilmedikçe bu sıkıntı önlenemez.  Araç trafiğine açık caddeleri genişletemeyeceğimize ve araç sayımız da arttığına göre,  başka çaremiz kalmıyor” diyorlar

Yunus Emre Caddesi’nde oturan bir vatandaş diyor ki ”Bazı günlerde trafik ekipleri cadde boyuna park etmiş arabaları kaldırınca trafik kısmen rahatlıyor.  Ne yazık ki,  trafik denetimi biraz gevşedi mi,  sıkışıklık anında başlıyor.”

Aynı şekilde Sakarya, Şair Fuzuli ve Kızılcıklı Caddelerinde trafik sıkışıklığına karşın,  gelişi güzel park etmiş araçların çift yönlü caddeleri geçit vermez duruma soktuğunu belirten vatandaşlar ”Sabah ve akşam saatlerinde bir de okulların servis araçlar giriyor trafiğe.  Nerede durup,  nereye gireceği belli olmayan servis araçlarına da bir şeyler yapılmalıdır ”diyorlar. 

Gerçekten çok ilginç. Biz yazıyoruz,  yetkililer denetliyor.  Ama yakınmaların ve de trafik kazalarının arkası gelmiyor. 

Durum onu gösteriyor ki,  ilimizdeki araç sayısını azaltamayacağız.  Trafiğe açık şöyle böyle beş caddeyi genişletme şansımız da yok.  Öyleyse vatandaşın gereksiz araba kullanmamasına kalıyor bütün iş.  Çünkü Avrupa bu yolda önemli mesafeler almış durumda.