Eski adı Bilvanis olan Buhara köyü, Sivrihisar’ın 30 kilometre güneyinde bulunuyor. Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Bilgin Balanlı’nın, ifade vermeye çağrılmasına gerekçe gösterilen belgelerde adı geçen köy burası. Herkes gibi benim dikkatimi de bu vesile ile çekmişti ilk kez! Fevzeddin Erol, 2003 yılında Abdülbaki Bilvanisi’den satın aldığı çiftliği, bozkırın içinde bir ziyaretgâh yeri haline dönüştüren Nakşibendî tarikatı liderlerinden. Bu yerleşim alanı elli haneyi, yüz elli kişilik nüfusu geçince köy tüzel kişiliği kazanmış. Sakarya ırmağı suyundan yararlanarak ürettikleri ürünleri satmayarak depolarda biriktiriyorlar. Gelen ziyaretçilere, özel yemekhanede üç öğün verdikleri yemeklerde kullanıyorlar. Köy muhtarının ifadesi ile “fakiri de gelir sarhoşu da inancı yüksek olan da, herkes ziyaret edebiliyormuş, Fevzeddin Erol’un kapısı herkese açıkmış.”
Geçmişte Jandarma Alay Komutanı, Murat Karayalçın, Muhsin Yazıcıoğlu gibi isimler de ziyarette bulunmuşlar buraya. Önemli notlardan birisi de dönemin Başbakanı Tansu Çiller zamanında Lider Fevzeddin Erol’a ruhsatlı bir tabanca hediye edilmesi de var. Geçtiğimiz Kurban Bayramı’nda otuz bin kişilik ziyaretçileri ile bayram namazına saf tutmuş Buhara’lılar…
Uzun zamandır Sivrihisarlı hemşehrilerimden duymaktayım bu köyü, tarikatı ve lider Fevzeddin Erol’u. Direkt iletişim kurduğum anda, köyü ziyaret etmek ve aklımdaki soruları liderlerine sormak üzere oraya gideceğim mutlaka. Tanıtım sitelerinde kendilerini ifade etmişler ama ben yine de bizzat soracağım. Çünkü ortak payda saydığım değerlerimizi konu etmişler mesela. Buhara’yı merak edenlere ithafen “Burada vatan sevgisi var, burada bayrak sevgisi var” demişler. Bölünmez bütünlüğü savunmuşlar şu ifade ile: Müslümanlığı dolandırıcılar, uçkuru açık insanlar gibi tanıtanların, ülkeyi bölmek isteyenlerin, şeriatı kötüleyenlerin ve yanlış anlatanların, Müslümanları katil olarak sunanların dolduğu şu dünyada diye devam ediyor sunumları…
Ortadoğu’da oluk oluk akan Müslüman kanı karşısında ABD’nin varlığını soracağım mesela! Bizim müttefikimiz midir ya da katil midir diye soracağım. Kedinin fare ile oynadığı gibi Filistinlilerle oynayan İsrail için devlet olarak neden sessiziz diye soracağım! “Yurtta sulh, cihanda sulh, manda ve himaye kabul edilemez” diyen liderimiz Mustafa Kemal hakkındaki görüş ve düşüncelerini soracağım. Bölünmez bütünlüğe vurgu yapanlara bir de şunu soracağım; on binlerce insanın kanının akmasında baş sebeplerden olan bir zat-ı muhteremin hapisten çıkacağı, özerklik adı altında yeni bir oluşumun gerçekleşeceği, BOP istikametinde sınırlardaki kırmızıların yeşereceği gibi teoriler ortaya atılıyor. Böylesi bir durumda sizlerin ve sizin gibilerin tavrı ne olacak? Bayrağı önemsediğinizi söylüyorsunuz; Ay yıldızlı bayrağımızı gönderden indirdiler, yerlere attılar malumunuz. Neler hissettiniz? Amerika’nın maşası olduğu söylenen IŞİD ile ilgili görüşleriniz nelerdir? Bu güruh, İslam dininin dünyaya yanlış tanıtılması amacı ile kurulmuş maşalar ordusu değil midir? Ülkemizden bu örgüte katılmak üzere kandırılmış gençlerimize ne gibi tavsiyeleriniz olmaktadır?
***
Yıllar önce yazmışım bu köşe yazısını…
Takipçilerimizden Alper Yücel Beyefendinin(Eskişehir’deki tarikatlardan haberiniz var mı, neden söz etmiyorsunuz) sorusu üzerine aradım arşivi epeyce süre. Geç de olsa, 20 Ağustos 2014 tarihli bir köşe yazımı aradım buldum sizlerle yeniden paylaşmak adına. Eminim ki yazım yayınlandığı an bir biçimde haberleri olmuştur. Bir biçimde sorular sorduğum muhatapların kulaklarına gitmiştir. Ama o günden bu güne tek bir kelam açıklamada bulunan olmadı yazımın karşılığında!
Eskişehir’in Sivrihisar ilçesine bağlı Aşağı Kepen Köyü hudutları içersinde bulunan Ağabeydin Potoğlu Çiftliği olarak bilinen yerleşim yerine halk arasında Bilvanis köyü deniliyor. Aramız da öylesine sesimizin duyulmayacağı kadar uzak da değil salında! 2003 yılında kurulmuş bu köyde hepimizin Menzil Tarikatı olarak adını duyduğu bir oluşum var. Ve bu oluşumun öndeliğini yapanların geçtiğimiz yıllarda yazımı görmediklerini varsayarak; bu kez beni bizzat davet edeceklerini, hoş bir sohbet sonrasında sorularımın yanıtını şahsıma vereceklerini umut ediyorum…
SİZİN SESİNİZ
Baltalı İlah Zagor!
Sonhaber Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Ayhan Aydıner arkadaşımızın yaptığı haber çok ilginçti gerçekten. “Baltalı ilah Zagor” kazma sapı ile bir öğretmene okul içerisinde hem de görevi başındayken saldırıyor. Bunu sözüm ona tüm eğitim sendikaları protesto ederek saldırganı ortak bir eylemde kınıyorlar. Basın açıklamalarının ardından okul önünde sendika temsilcileri ve üyeleri, olay sonrası veliyle bir araya gelerek sosyal medya hesabından bu fotoğrafı paylaşan Eğitim Bir-Sen Temsilcisi Muammer Karaman’a tepki gösteriyor. Karaman ve diğer sendika mensupları arasında tartışma yaşanıyor ve tartışma sonrası Karaman, basın mensuplarına şunları söylüyor: “Ben şiddetle protesto ettiğim, Eğitim Bir-Sen olarak kesinlikle katılmadığımız bu olayın müsebbibi velinin olayı devam ettireceğine yönelik eğitim çalışanları arkadaşlarımızda büyük bir tedirginlik vardı. Adam sendikaya geldi ve özür diledi. Burada cumartesi ve pazar günleri hafta içi destekleme kursları var. Ben, arkadaşların yaşadığı korkuyu ortadan kaldırmak adına sosyal medya hesabımda da bu veliyle birlikte çekilmiş fotoğrafımı paylaştım. Yetkili bir sendika olarak elimden geleni, eğitimcinin endişesini giderecek, okuldaki korkuyu giderecek bir olaya çözüm bulmaya çalıştım. Bu tavrım sanki sendikal mücadele içerisinde benden kopartılacak birkaç tane üye, kazanacakları birkaç tane üye adına istismar edilmektedir. Eğitim Bir-Sen olarak bu olayı şiddetle protesto ediyoruz ama dediğim gibi biz öğretmeniz. Öğretmen kalmaya, öğretmen gibi kalma zorunluluğumuzun da altını çizdik. Olay bundan ibarettir.”
Sadece şunu soruyorum; Baltalı İlah Zagor ve onun gibi kendi adaletini kendilerinin sağlayacağına inanan güruhların, yaptıkları hatadan pişmanlığını dile getireceği yer Eğitim Bir sen mi? Sorunun çözüleceği, adaletin sağlanacağı yer bu sendikanın başkanının yüksek huzurları mı? Üstüne üstlük askerlik hatırası gibi(tebessümler saçarak) bir de fotoğraf eklenecek ve sosyal medyadan paylaşılacak. Kamuoyuna; mesele halledildi kimse kaygılanmasın mesajı verilecek öyle mi?
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...