Eskişehirspor yedi haftalık zor fikstürün son maçında Beşiktaş’ı sahasında konuk etti. Her iki takım içinde stratejik olarak en kritik maçlardan bir tanesiydi. Eskişehir kazansa zorlu süreci önemli bir avantajla bitirecekti. En önemlisi de kazanmayı alışkanlık haline getirecekti. Kasımpaşa maçını izledikten sonra; ortaya konan oyun, kazanma arzusu Beşiktaş maçının kazanılması açısından önemli bir referanstı. Maalesef gününde olmayan Eskişehirsporlu futbolcular istedikleri oyunu bir türlü sahaya yansıtamadılar. Eskişehirspor taraftarının önünde Beşiktaş’a yenilmekten kurtulamadı.
Eskişehirspor’un bu maçı kazanması için bu güne kadar yaptığı mücadelenin çok çok üzerinde mücadele etmesi gerekirdi. Mücadele ortada olsa da Eskişehirspor’un kazanma şansı yoktu. Eskişehirspor sahada direnç göstermeyince, birilerinin işi daha kolay oldu.
Bizim; bu ülkede temiz futboldan bahsetmemiz için çok uzun zaman gerekli. Futbol sezonlarında bazı maçlar vardır, ağzınızla kuş tutsanız o maçı size kazandırmazlar. Size bir rol biçerler ve siz sadece yenilmek için sahaya çıkan takım olursunuz. Eski Roma’da aslanların önüne atılan gladyatörler gibi. Bu maçta o maçlardan bir tanesiydi.
Maçın hakemine çok iş düşmese de ne kadar kritik yerlerde verdiği ve vermediği faulleri, avantaj kurallarını nasıl uygulayıp uygulamadığını, kritik noktalardaki oyunculara çok rahat kart çıkararak hareketlerini kısıtladığına hep beraber şahit olduk. Rakip oyuncuların zaten dokunulmazlıkları ve serbest dolaşım hakkı vardı. Vasat bir oyunla üç puanı alarak, rollerinin gereğini yaptılar. Düzenlerinin devam etmesini isteyenleri memnun ve mutlu ettiler. Emeği geçenleri tebrik eder ödüllendirirler.
Eskişehirspor koyduğu hedeflere ulaşmak istiyorsa, seri galibiyetler yakalamak zorunda. İlk yedi hafta geride kaldı. Bana göre zorlu haftalar bundan sonra başlıyor. Bundan sonraki maçlarda futbolcular konsantrasyon sorunu yaşarlarsa işte problem o zaman başlar. Teknik heyet milli maç arasında gerekli uyarıları muhakkak yapacaktır.