Beylikova madenleri Çin’e mi veriliyor?

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın, Çin Enerji Bakanı ile temiz enerji konusunda bir mutabakat yaptığını öğrendik. Basına yansıyan açıklamalara göre Çinli Bakanla yapılan toplantıda Eskişehir’deki Nadir Toprak Elementleri de gündeme gelmiş. 
Şimdi siz ta Çin’e kadar gidip de “laf olsun” diye Eskişehir’deki Nadir Toprak Elementlerinden bahsedemezsiniz. Futbol muhabbeti değil bu. Belli ki Beylikova’daki Türk Milletine ait olan Nadir Toprak Elementleriyle ilgili Çin’e bir teklifte bulunmuşuz. Peki bu teklif nedir? Beylikova’daki madenlerimizi Çinlilere mi satıyorsunuz yoksa?
Şimdi yazımıza devam etmeden önce, şu “Nadir toprak Elementi” denilen şey ne karın ağrısıymış, önce ona bakalım…
Nadir toprak elementleri içinde irityum ve skandiyum gibi adını bile telaffuz etmekte zorlandığımız çok özel minareleri içeriyor. Bu az bulunan mineraller, lazer teknolojisinden tutun, uzay sanayiine kadar dünyanın en yüksek teknolojilerinin üretilmesinde anahtar rol oynuyor.
Dünyada nadir toprak elementleri 1950’lere kadar yalnızca Hindistan ve Brezilya’da bulunuyormuş. Sonra Güney Afrika’daki madenler keşfediliyor. Yakın bir zamanda ise Çin ve Moğolistan’da bulundu. Son olarak Türkiye’de çıktı.
Yani işin özeti başımıza devlet kuşu konmuş durumda. 
Yanlış anlamayın; petrolünü, satıp çatır çatır yiyen Arap ülkeleri gibi zengin olmayacağız belki. Ancak dünyanın en kritik ve stratejik teknolojilerinin de anahtarı elimizde olacak.
Peki biz Türklerin ne yapması gerekiyor?
Yapmamız gereken üniversitelerimizde kırmızı alarm zilleri çalmak ve elimizin altındaki bu nadir mineralleri yüksek teknolojiyle buluşturarak Türkiye’nin daha güçlü bir ülke olmasını sağlamak. Tabii bu arada nadir toprak elementlerini devlet tekeline almak da gerekiyor. Öyle böyle değil; çok stratejik ürünlerden bahsediyoruz.
Üstelik batılı ülkeler, Çin’in nadir toprak elementleri üzerindeki egemenliğini de kırmak istiyor. Çünkü nadir toprak elementleri, temiz enerjiye geçmek isteyen Avrupalılar için olmazsa olmaz. Çin de bu durumun farkında olduğu için Avrupalılara çok yüksek fiyatlar çekiyor. Yani Çin’e ambargo koyan batılılara bu nadir toprak elementlerini elimizi öptürüp satabiliriz.
Ne kadar büyük bir kısmetin Türk Milleti’nin ayağına geldiğinin farkında mısınız?
Ancaaaaakkkkkkkk!
Burası AK Parti Türkiye’si. 
Öyle hür ve bağımsız bilime destek vermek, çalışıp teknoloji üretmek ve memleketin 40 yıl – 50 yıl sonrasını planlamak, bizimkilerin fıtratında yok! Tek anladıkları şey; kısa yoldan köşeyi dönmek.
Altın yumurtlayan tavuk gibi bir şey var elimizde. Bizim yapmamız gereken bu tavuğun her gün yumurta vermesini beklemek. Ancak daha önce de defalarca Kanadalı, Amerikalı, Çinli ve Rus şirketlerine pek çok altın yumurtlayan tavuğun satıldığını biliyoruz.
İşte ve nitekim Alparslan Bayraktar, Çinli mevkidaşı Wang Guanghua ile bir antlaşma yapıyor. Aslında bu antlaşma bizim nadir toprak elementlerinden farklı bir konuda yapılıyor. Belli ki Trakya Bölgesi’nde nükleer santraller kurdurarak Çin’e kapitülasyon vermek niyetindeyiz. Tabii bu arada hazır Çin’e gitmişken şu bizim Beylikova’daki dünyanın en önemli nadir toprak elementi yataklarını peşkeş olarak teklif edebiliriz.
AK Partili Sayın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile karşılaşsam, kendisine bazı sorular yöneltirdim.
Beylikova’da bulunan ve aslen Türk Milleti’nin malı olan Nadir Toprak Elementlerinin, yüksek teknolojiye kazandırılması için bilimsel çalışmalar yapılmakta mıdır? Yapılıyorsa bunlar nelerdir ve hangi üniversitelerde yapılmaktadır?
Çin Hükûmetiyle yapılan ve “Temiz enerji üretimine” ilişkin olduğu anlaşılan mutabakat ile, Eskişehir’deki Nadir Toprak Elementi rezervleri arasında bir bağlantı var mıdır?
Türkiye kendi temiz enerji politikasını belirlemek yerine, elinin altında bulunan ve Allah’ın armağanı olan Nadir Toprak Elementlerini Çin’e mi vermek istemektedir?
Eskişehir / Beylikova’da bulunan nadir toprak elementleri, Çinli şirketlere mi pazarlanmak niyetindedir?