Prof.Dr. Alper Çabuk

Beyin Göçü

Geçen haftaki yazımda gıda, enerji ve su güvenliğinin sürdürülebilir kalkınma açısından son derece önemli olduğu vurgusunu yapmıştım

3 Haziran 2019 08:38
A
a
Sütiş Eskişehir
Geçen haftaki yazımda gıda, enerji ve su güvenliğinin sürdürülebilir kalkınma açısından son derece önemli olduğu vurgusunu yapmıştım. Geçtiğimiz haftalarda önemli bir günü sizlerle paylaşmayı unutmuşum, Türk Ziraat Mühendisleri Birliği Genel Başkanı Fehmi Kiraz’ın Anadolu Ajansına yaptığı bir açıklamayla anımsadım. 14 Mayıs, 1984 yılından beri her yıl, Uluslararası Tarım Üreticileri Federasyonu’nun (IFAP) kuruluş tarihi olarak ‘’Dünya Çiftçiler Günü’’ olarak kutlanıyor. Bu belki birçokları için önemsiz gelebilir ama önümüzdeki 40 yıl içinde artacak dünay nüfusuna bağlı olarak, geçen 10.000 yılın toplamından daha fazla gıda üretimine ihtiyaç duyulacak. İşte bu yüzden yeniden belirtmek ve altını çizmek istiyorum, ülkemiz açısından önümüzdeki yıllarda en önemli konulardan biri gıda, su ve enerji güvenliğini sağlayacak planlama ve kalkınma yaklaşımlarını uygulamak olmalı. Gelelim Fehmi Kiraz’ın Anadolu Ajansına yaptığı açıklamaya... Milli gelirinin %14’ü, ihracatının %15’i ve istihdamının yaklaşık %40’ı tarım sektöründe olan ülkemizde  Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği Genel Başkanı Kiraz, “Çiftçilik ve tarımsal üretim birkaç yıl sonra daha fazla kar getirecek, orta vadede çiftçilik ve tarımsal üretim kazançlı ve önemli hale gelecek” diyor. Kiraz, çiftçilerin üretim yaptıkları köyleri terk etmemesi gerektiğini vurgulayarak, “Çiftçilerimiz üretime devam etsin, köylerini terk etmesin. Çiftçilik ve tarımsal üretim birkaç yıl sonra daha fazla kar getirecek. Gıda, dünyada ve Türkiye’de önemli hale geliyor. Bu üretim de çiftçiler tarafından sağlanıyor. Önümüzdeki dönemde en güzel meslek çiftçilik olacak” açıklamasında bulunmuş. Kiraz, ayrıca bu yıl mevsim normallerinin üzerinde gerçekleşen yağışın bütün ürünlerde çiftçinin yüzünü güldürdüğüne işaret ederek, “Pek çok üründe rekolte daha iyi olacak. Patates ve soğanda hasat başladı. Dağlarda eriyen kar da akarsuları dolduruyor. Baraj olmayan yerler susuzluk çekmeyecek. Bundan dolayı pamuk, mısır, soya fasulyesi, şeker pancarı, ayçiçeği gibi endüstri bitkileri ile sebzelerde bolluk yaşanabileceğini düşünüyoruz” değerlendirmesinde bulunmuş. Benim çok değerli bulduğum bir yaklaşım var. Bu yaklaşıma göre, beyin göçü sadece eğitim düzeyi yüksek kişilerin ülkemizi terk etmesiyle ortaya çıkan göçü ifade etmiyor. Aynı zamanda kırsaldan kente göç de önemli bir beyin göçü. Zira kırsalda yaşayan kesimin sahip olduğu tarımsal üretim becerileri, ülkemizin gıda güvenliği açısından son derece önemli. Bu bakımdan sık sık ifade ettiğim gibi, kırsaldaki üretim faaliyetlerinde bulunan kişilerin olabildiğince desteklenmesi ve yaşam kalitelerinin bulunduğu yerlerde kalabilmelerini sağlayacak şekilde yükseltilmesi, böylece kırsaldan kente göçün önlenmesi, hatta tersine göçün sağlanması gerekiyor.  Bu, başarılı olunabilirse, eminim ki, ülkemizde son dönemde artan istihdam sorunlarının azaltılması ve artan gıda fiyatlarının düşürülmesi açısından da katkı sağlayacak bir çözüm olacak.
.................
Haziran ayının sonunda Eskişehir Teknik Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirilecek Uluslararası Afet ve Dirençlilik Kongresinde sona yaklaşılıyor.  Onlarca panelin ve eğitimin gerçekleştirileceği Kongrede şu ana kadar yaklaşık 200 kadar bildiri kabul edildi. Bildiri özeti göndermek için son tarih 10 Haziran 2019 Pazartesi günü... Geleceğimizi güvenli bir şekilde inşa edecek, ülkemizdeki önemli kurumların ve kişilerin bir araya geleceği bu kongreyi kaçırmamanızı öneriyorum. Kongreyle ilgili detaylı bilgilere www. idrcongress.org adresinden ulaşabilirsiniz. Herkese şimdiden iyi bayramlar dilerim.

 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi