Beş çocuğa bir simit 

Kıymetli meslektaşım Sümeyra Dizman’ın “Askıda simit” haberi çok ilgi gördü. Haber zaten adından da anlaşılacağı üzere simit alamayacak vatandaşlara, diğer vatandaşlar tarafından simit alınarak askıya bırakılmasıyla ilgili. 
Vatandaşın alt tarafı bir simit alamadığı ülkemizde “Türkiye Yüzyılı” demek, olsa olsa milletin aklıyla dalga geçmektir. Üstelik Sümeyra Dizman’ın haberinden de anlıyoruz ki, bir simit alıp, 5 çocuğuna paylaştıran anneler de varmış.
Bir tarafta İstanbul Boğazında oturup viski kadehlerini tokuşturan AK Müteahhitler, bir tarafta 1 simidi 5 çocuğuna bölüştüren bir anne. Ben Türkiye’nin hiç bu kadar kötü bir duruma geldiğini görmemiştim. Umarım ülkemizde zihniyet değişir ve artık elle tutulur hâle gelen açlık ve sefalet tarihe karışır.

Ticaret İl Müdürlüğü göz açtırmadı 

Hayat pahalılığının bir sebebi enflasyonken, bir sebebi de enflasyon beklentisinin yüksek olmasından kaynaklanan keyfi fiyat artışları.
Elbette hükümetin ortaya attığı, “Uluslararası patlıcan lobisi fiyatları yükseltiyor. Büyük oyunu görelim!” tarzı saçmalıkları bir köşeye bırakıyorum. Ancak satıcıların arasında “Zaten her şeye zam geliyor, iki katı fiyat çaksak kimse anlamaz” diye düşünen fırsatçılar da var.
Son olarak Ticaret İl Müdürlüğü, raflarda bulunan ürünlerin fiyatlarını denetledi. Denetlemelerden sonra da gördük ki, gerçekten de haksız yere fiyat artıran fırsatçılar varmış.
Ticaret İl Müdürlüğü’nün başarılı çalışanlarını tebrik ederiz. Vatandaşın boğazından geçecek bir lokma yemeğe göz dikenlere göz açtırmasınlar.