Bereket ve endişe getirdi

Bayram boyunca devam eden yağışlar, çiftçinin yüzünün gülmesine neden oldu. Bu kış her ne kadar iyi yağış alsak da, Nisan ayında gelmesi gereken yağmurlar ortalıkta gözükmüyordu. Nihayet gelen yağmur, Tepebaşı Ziraat Oda Başkanı Süleyman Buluşan'ın deyimiyle "Can suyu" oldu. Mayıs ayında da yağışlar güzel olursa hasatta çiftçinin yüzünün güleceğini belirten Buluşan, "Eskişehir genelinde sağanak, kuvvetli yağışlar oldu. Yaklaşık bir aydır şehrimiz genelde yağmur almıyordu. Zaman zaman sıcak havanın artması ve rüzgârında etkisiyle tarlalar kurudu. Mahsullerin su ihtiyacı arttı" ifadelerinde bulundu ve  "Mayıs ayında yağmur yağışlarının olması hasatta çiftçimizin yüzünü güldürür inşallah" diye devam etti. Sayın Buluşan'ın temennilerine biz de katılıyoruz.

Bu arada uzun süredir yağmayan yağışlar, sanki hırsını almak istercesine bir anda indirdi. Son derece şiddetli ama bir o kadar da kısa süreli yağışlar kent merkezinde hissedildi. Şiddetli yağışlar caddelerde derelerin oluşmasına neden oldu. Ancak yağışlar dindikten yarım saat sonra, bütün cadde ve sokaklarımız pırıl pırıldı. Yani alt yapımız bu yükü kaldırdı.

Fakat "Alt yapımız iyi" diye de hemen sevinmemek lazım. Hatta biraz endişeli olmakta fayda var. Ya bu aşırı şiddetli yağışlar yarım saat boyunca değil de – mesela aynı şiddette ve 2 saat – yağarsa ne olur?

Belli ki dünyadaki iklim değişikliklerini hissetmeye başladık. Şimdilik alt yapımız bu yükü kaldırıyor. Ancak iklim değişikliğinin daha da artması durumunda sıkıntılar yaşayabiliriz. Şimdiden geleceği planlamakta fayda var.

Amerikalılar anlamıyor

Enflasyonun yükselmesi üzerine Amerikan Merkez Bankası faizleri yüzde 0,5 oranında artırma kararı aldı. Faizlerin artırılması demek bir ülkenin vatandaşlarına, "Paralarınızı bankaya yatırın" demesidir. Bu işin kötü tarafı piyasada paranın azalmasıdır. Böylece yatırımlar azalır. Bu işin iyi tarafı ise yine piyasada paranın azalmasıdır; enflasyon sert bir şekilde düşer...

Sevgili hükûmetimiz ısrarla faizleri düşürmüyor. Böylece yatırımların artacağını var sayıyor. Ancak aşırı enflasyon ortamında zaten hiçbir işadamı yatırım yapamıyor. Vatandaş parasını dövize veya bir takım maceralara girerek borsaya ve kripto paraya yatırıyor. Böylece enflasyon daha da yükseliyor ve yatırımlar da yine duruyor.

Bir ihtimal Amerikalılar başta olmak üzere Meksika'sından, Madagaskar'ına; Tanzanya'sından Finlandiya'sına kadar herkes bu işten anlamıyor ve bizim hükûmetimiz anlıyor. Bir diğer ihtimal ise bizi yönetenler bu işten anlamıyor... Sizce hangisi daha mantıklı?..