Ben hiçbir siyasi partiye üye değilim!

Geçtiğimiz günlerde Eskişehir Sanayi Odası (ESO) Başkan Adayı Celalettin Kesikbaş’ı ES TV ekranlarında konuk etmiştik. Zorunlu şehir dışı programım olması nedeniyle Kesikbaş’ın televizyonda ifade ettiği çarpıcı noktaları size aktaramadım.
Bugün, o önemli noktaları aktarmaya çalışacağım.
 
*
Kesikbaş, programın bir bölümünde, Eskişehir sanayisi için vadettiği projelerini anlattı.
Söz konusu projeler hem sanayicinin hem de kamuoyunun hafızasında olduğu için tekrar bahsetmeye lüzum görmüyorum.
Bu noktada tartışmalı konuları kaleme almanın daha faydalı olacağını düşünüyorum.
 
*
 
Kesikbaş programın çoğu bölümünde, Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi (EOSB) Başkanı ve ESO başkan adayı Nadir Küpeli’nin önceki açıklamalarına cevap niteliğinde ifadeler kullandı.
 
*
 
Hatırlayalım…
Nadir Küpeli’nin şöyle bir açıklaması vardı: “İki kurumun seçmen yapısı farklı. Bu seçmen yapısındaki farklılık seçimi etkiler. Bizim sanayici tarafımız herkesin bildiği gibi daha kuvvetli. Dolayısıyla biz sanayici üzerinde daha kuvvetliyiz. Çünkü EOSB seçimlerinde oy kullanacak olan arsa sahiplerinin birçoğuna ulaşamadık. Başkaları ulaşmıştır ama biz ulaşamadık. Ama ESO seçimleri farklı. Tüm sanayiciler oy kullanacak. Sanayicilerin her gün bizimle işleri olduğu için de onlara ulaşmamız bir hayli kolay. Her gün görüşüyor ve konuşuyoruz. O nedenle bu seçmen yapısının bizim yararımıza olacağını düşünüyoruz.”
 
*
 
EOSB’NİN KAYITLARI DOĞRU DEĞİL Mİ?
İşte Küpeli’nin bu açıklaması üzerine Kesikbaş, şunları söyledi: “Zaman zaman rakiplerimiz diyorlar ki; arsa sahiplerine ulaşamadık. Yani Organize Sanayi Bölgesinin kayıtları mı doğru değil? O nedenle mi ulaşamıyorlar? Nasıl ulaşamıyorlar?”
Kesikbaş’ın sorusu mantıklı. Hakikaten EOSB başkanı olan bir kişi nasıl olur da sanayi bölgesi içerisinde yer alan arsa sahiplerini bulamaz?
 
*
 
617 KİŞİ DEĞİL 578 KİŞİ OY KULLANACAK
Yine Küpeli’nin ESO’da oy kullanacak seçmen sayısı ile ilgili bir açıklaması vardı. Küpeli’ye göre seçmen sayısı 617. Ancak Kesikbaş bu rakamın yanlış olduğunu vurguladı ve bu anlamda şunları ifade etti: “Birkaç akşam önce verilen rakamlar doğru değil. Sayılara mutlaka hâkim olmak gerekiyor. Ben matematik sever bir insanım. Matematik zekâma da fazlasıyla güvenirim. Şu anda İl Seçim Kurulu’nda askıya çıkan firma sayısı 578. Yani ESO seçimlerinde oy kullanacak firma sayısı 617 değil 578.”
 
*
 
Kesikbaş, Küpeli’nin bir diğer fikrine de karşı çıktı.
“ESO’nun parası yok, mülkü yok, EOSB’nin maddi gücüne ihtiyacı var” şeklindeki anlayışın, Sanayi Odası’na zarar verdiğini de belirten Kesikbaş, odanın niteliksizleştirilmeye çalışıldığının altını çizdi.
 
ŞU ANDA YAPILAN TAMAMEN BİR AYIPTIR
Bakın bu anlamda ne dedi: “ESO şu anda niteliksizleştirilmeye çalışılıyor. Bakın… Sanayi Odası dediğiniz zaman, kentin bütün sanayisini kapsar. Ama OSB dediğiniz zaman sadece OSB içindeki firmaları kapsar. Yani OSB’nin parasının olması, ESO’nun parasının olmaması gibi bir şey, ESO’yu niteliksizleştirmeye çalışmaktan başka bir şey değildir. Bugün Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nde  (TOBB) temsil yeteneğine sahip olan ESO’dur. Sanayicinin derlerini ve şikayetlerini anlatacağı yer ESO’dur. ESO’ya aktarılan her türlü dert, şikayet, problem, projeleri yapmak, oluşturmak ve bunların üzerine girmek ESO’nun görevidir. OSB’ler kendi içerisindeki belediye hizmetlerini verir. Ama Sanayi Odaları yapı olarak çok değerlidir. Şu anda yapılan tamamen bir ayıptır. ESO niteliksizleştirilmeye çalışılıyor. Yani birçok bölgede sanayicimiz var. Muttalip’te, Çifteler’de, Çukurhisar’da Baksan’da vesaire… Ciddi sanayicilerimiz var. Şimdi OSB’nin parası var deyince… Bunların ikisi tamamen ayrı kurumlar. Kanun maddeleri ve bakanlıklarıyla da ayrı. Ve bütçeleri de ayrı. Yani siz OSB’nin parasını ESO’ya; ESO’nun parasını da OSB’ye harcayamazsınız.”
 
*
 
 
 
Kesikbaş, önceki haftalarda yaptığı basın toplantısında ESO’ya başkan olması halinde, EOSB Başkanı Nadir Küpeli’yle uzlaşacağını ifade etmişti. Küpeli ise bu açıklamaya şu sözlerle yanıt vermişti: “ESO ile EOSB, aslında bugüne kadar hep aynı bakış açısıyla yönetilmişler. Bence doğru model de o. Çünkü ESO’nun vizyon projeleri var ama bunları da hayata geçirebilmek için bazen ciddi kaynaklara ihtiyaç oluyor. Ama bu anlamda bütçe EOSB’de. Tabi hem EOSB’nin hem ESO’nun sanayiciyle işi var. Şimdi her ikisi de sanayicinin menfaatine çalışacaklar ise gönül birliği de lazım, hizmet birliği de lazım. Ama EOSB ile ESO’nun ayrı bakış açılarıyla yönetilmesi, bence sıkıntılı olur. Çünkü benim mantıklı bulmadığım ya da sanayicinin birikimlerinin doğru kanallara kullanılmadığını düşündüğüm bir projeye yatırım yapmam beklenmez.
 
*
 
OSB İLE ESO AYNI DEĞİLDİR
Söz konusu uzlaşma meselesi adeta bir polemik halini aldı. Çünkü bu sefer de Kesikbaş, Küpeli’ye yanıt verdi ve aynen şu cümleleri aktardı: “Sanayi Odası dediğiniz kurum, herkesle uzlaşır. Çevre bölgelerimizdeki sanayicilerimiz ve onların oluşturduğu birliklerle de, yine çevre il ve ilçelerdeki kuruluş ve STK’larla da, derneklerle de, Ticaret Odası’yla da, Eskişehir’deki yerel yönetimlerle de, milletvekilleriyle de, herkesle uyum içerisinde olmak zorunda. OSB ile de uyumlu olmalıdır ve OSB, şu anlattıklarımın içerisinde bir tanesidir. Hep şu yapılmaya çalışılıyor; OSB ile Sanayi Odası birdir. Hayır, böyle bir şey yok. Bakın bu kentin bir sanayisi var değil mi? Bu sanayinin bütünü önemlidir. Sadece OSB’ye bunu indirgersek o zaman maalesef bu iş olmaz. Burada bir mantık hatası var. O zaman OSB’yi kazanan her şeyin de başkanı olmalı ki herkesle anlaşabilsin. Böyle bir şey olur mu? Siz herkesle ve her kurumla uyumlu çalışmak zorundasınız. Bunlardan bir tanesi de OSB’dir.”
 
*
 
Ve siyaset meselesi…
Özellikle Eskişehir Ticaret Odası’nda, (ETO) seçim sürecine siyasetin karıştığı yüksek sesle dillendiriliyor.
Bu iş, ETO kadar olmasa da ESO seçimleri için de geçerli.
Acaba Kesikbaş, ESO seçimlerine siyasetin bulaştığını düşünüyor mu?
 
 
ESO SİYASET ÜSTÜDÜR
İşte Kesikbaş’ın cevabı: “Sanayi Odası’na siyaset bulaşmıyor onu söyleyeyim. Ama biz herkesten destek istiyoruz. Ama bunu siyaseten istemiyoruz, emin olun. Bu konuda çok samimiyiz. Ve bu desteği isterken de haklı sebeplerimiz var. Bana bu işe başlarken şucu bucu dediler. Öyle değil. Bakın biz herkesin adamıyız. Sanayi Odası siyaset üstü bir makamdır. Böyle bir oluşuma siyaseti bulaştırmak haksızlık olur. Çünkü burada birçok siyasi düşünceye sahip insan var. Bu anlamda sanayi odalarına kurumsal anlamda siyasetin bulaştırılması çok doğru değil. Tabi tekil olarak insanlar destek verebilirler, katkı sunabilirler, bu çok normal bir şey ama siyaseten biz bugüne kadar, kurumsal siyaset açısından kimsenin desteğini almadık. Ancak alanlar vardır yoktur onu bilemem. Bu arada benim bir siyasi kimliğim de yok bakın. Ben hiçbir siyasi partiye üye değilim. Benim arkadaşlarımın çok büyük bir kısmı da üye değil ama hepimizin de bir siyasi görüşü vardır. Ve biz olgunlukla aynı masaya oturup bir şeyleri konuşabiliyorsak… Yani biz herkesle hareket edeceğiz. Hareket edeceğiz ki Eskişehir sanayisi kazansın. Siyaset yok, ben kendi ekibim adına söylüyorum bunu. Karşı tarafta vardır yoktur bilemem.”
 
*
 
Programın sonuna doğru Kesikbaş’a şöyle bir soru yönlendirdik: “Eğer ESO seçimlerinde de başarısız olursanız, Eskişehir sanayisinde değişim ısrarınız devam edecek mi?”
 
DEĞİŞİM KAÇINILMAZ
Bu soru üzerine Kesikbaş’ın cevabı net oldu: “Tabii ki devam edecek. Değişim şart. Değişim kaçınılmaz. Ben her zaman varım. Benim ve ekip arkadaşlarımın üç tane temel özelliği şu: Her zaman doğruyuz, samimiyiz ve içten davranıyoruz. Biz her zaman böyle davranmaya devam edeceğiz. Eskişehir sanayisi için de elimizden gelen bütün çabayı göstereceğiz. Seçimler kazanılır kazanılmaz.”
 
*
 
Evet…
Kesikbaş’ın ifadeleri bu şekilde.
Söz konusu ifadelerden yola çıkarak şunu net bir biçimde söyleyebiliriz.
Kesikbaş EOSB’de olduğu gibi ESO seçimlerini de kaybetse, ESO ve EOSB yönetimi Kesikbaş’tan kurtulamayacak.
Kesikbaş mevcut ESO ve EOSB yönetimleri için deyim yerindeyse bir denetim mekanizması olacak.
Ve önümüzdeki seçimlerde bir kez daha adaylığını ilan edecek.