Bu yemeğe sivil toplum kuruluşlarının başkanları da davet edilmişti. Mujica ile fotoğraf çektirmeye kalktığımda Baro Başkanı Rıza Öztekin ile karşılaştık. Ticaret Borsası Başkanı Ömer Zeydan ile birlikte oturuyorlardı. Yanlarına gidip selamlaştım.
Baro Başkanı Rıza Öztekin,”Sadi Bey sizi tebrik ediyorum. Öngörünüz kuvvetli” dedi.
Ömer Zeydan,”Hayrola neden tebrik ettin?” diye sordu.
“Sadi Bey günler önce Eskişehir’de sandıktan çıkacak milletvekili sayısının dağılımı yazmıştı. AK Parti ile CHP’nin milletvekillerini bölüşeceklerini, AK Parti 3-CHP 3 diye yazmıştı. Ben ve birçok kişi MHP’nin sandıkta kalacağına ihtimal vermiyorduk” diye cevap verdi.
Ben seçimden bir ay önce milletvekili dağılımın 3+3 olacağını yazmıştım. 1 Ekim 2015 tarihli gazetedeki köşemin başlığı şöyle idi:
“3+3 olma ihtimali yüksek”
Bu yazımdan kısa bir alıntı:
“MHP Milletvekili adayları gazetemize ziyarete gelmişlerdi. Genel Başkan Yardımcısı, Eskişehir Milletvekili ve 1 Kasım seçimleri milletvekili adayı Ruhsar Demirel’e birkaç soru sormuştum. Özellikle benim sorularım karşısında biraz bozuldu. Hatta ikili diyaloga girdi. Bazılarını kısa kısa geçiştirdi. Meral Akşener ile ilgili soruma sinirlendi.
Neyse dün yazmıştım. MHP milletvekili adaylarının ziyaretinden 5 veya 10 dakika sonra bir telefon geldi.
Arayan MHP’nin önemli isimlerinden birisi idi…
Ne mi dedi?
“Sadi Bey 1 Kasım seçimlerinde MHP Eskişehir’den milletvekili çıkarması zor. Ruhsar Hanımın Eskişehir değil de bir başka ilden aday gösterilmesi talepleri genel merkeze iletildi. Ancak MHP Genel Merkezi Eskişehir’den gelen mektupları, iletileri dikkate almadı. İstenmemesine rağmen Ruhsar Hanımı Eskişehir’e dayattı. MHP’liler olarak genel merkeze kırgınız. Sandığa gidip oy kullanmayacak çok sayıda partili arkadaşlar var. Eskişehirli MHP’liler olarak genel merkeze böylelikle bir mesaj vermek istiyoruz. Eskişehir’de AKP 3-CHP 3 olma ihtimali yüksek.”
Telefondaki arkadaş çok ciddi olduklarını üzerine basa basa vurguladı. Gerçekte MHP’liler sandığa gitmeyip partilerine oy desteği vermezler ise MHP’nin Eskişehir’de çıkarabileceği sayı bir. Onu da çıkaramayabilir.”
MHP’li arkadaşlar 1 Kasım seçimlerinde partilerine oy vermeyeceklerini söylerken çokta samimi idiler.
Ben yazdığımda bazı MHP’liler telefon ederek,”Bu arkadaşların sayısını toplasınız 500’ü geçmez. Hadi diyelim bin kişi olsun. Bin kişinin seçime ne etkisi olur ki? 7 Haziran’da 89 bin 226 oy almıştı” dediler.
MHP’nin 1 Kasım da ise aldığı oy 68 bin 587. 1 Kasım’da 7 Haziran seçimlerinde aldıkları oydan 20 bin 639 eksik oy aldı. Demek ki bana telefon eden veya sokakta karşılaştığım MHP’li dostlar “MHP oy vermeyeceğiz” derken samimiymişler.
Gelelim madalyonun diğer yüzüne.
“Canım ne olacak 500-1000 kişi MHP’ye oy vermezse. 89 bin oyumuz düşer 79 bine. Yine bir milletvekilimiz garanti” diyenlere.
Bakın adayınız Ruhsar Demirel 734 oyla milletvekili seçilemedi. Demek ki,”biz oy vermeyeceğiz” diyen 500 veya 1000 kişi MHP’ye oy vermiş olsaydı Ruhsar Hanım milletvekili seçilecekti. Demek ki 500 veya bin oyun önemi çok büyük.
Ben bir iddia yazıyorsam bunu mutlaka belgeye dayandırırım. Veya teyit ettiririm. “Eskişehir’de 3+3 olur” derken sallayarak yazmadığımı, 1 Kasım seçim sonucu doğruluyor.
*-**********
Karacan ve Emine Hoca farkı
1 Kasım seçimleri için AK Parti’nin milletvekili adayları belli olduktan sonra Eskişehir’de hemen hemen bütün kesimlerden, listeye olumlu tepki gelmişti.
7 Haziran seçimlerinde tekrar aday olarak yazılan Salih Koca, 1 Kasım seçimleri listesinden çıkartılarak yerine Eskişehir’de büyük küçük herkesin sempati duyduğu hatta çoğunun sevdiği isim olan Harun Karacan yazılmıştı.
Harun Karacan’ı 1 Kasım seçimlerinde AK Parti’nin ikinci sıra aday yapması Eskişehirlileri heyecanlandırdı.
Seçim takvimin yaklaştığı tarihlerde bir akşamüzeri Atatürk Bulvarı üzerindeki seçim bürosuna uğramıştım.
Kendisi yoktu. Seçim bürosunda yaklaşık 50 kişi vardı. 5 masa konulmuş. Masalarda ikişer-üçer kişi önlerinde mahallelerde konutların kapı numaraları ve bir apartmanda kaç daire olduğu yazıyordu.
Ekipler hangi kapının çalınıp çalınmadığını, kimlerle konuşulduğunun kontrolünü yapıyorlardı. Yani çalınmadık kapı bırakmak istemiyorlardı.
Birileri de çıkıp,”AK Parti’nin Eskişehir’de üç milletvekili çıkaramayacağını kendisi de bildiğinden kendisini ikiye yazdırdı. Üç milletvekili çıkaracaklarına inanıyorsa neden kendisini üçe yazdırmadı?” diye bağırdı.
İşte 1 Kasım seçiminde partilerin adlıkları oylar: AK Parti: 232 bin 588-CHP: 208 bin 699-MHP: 68 bin 587-HDP: 13 bin 871.
Eğer MHP yaklaşık 750 oy daha fazla almış olsaydı milletvekili çıkarabilecekti. O zaman da CHP ise iki milletvekilinde kalacaktı.
Bana “MHP oy vermeyeceğiz” diyen MHP’liler oy vermiş olsalardı Ruhsar Hanım sandıkta kalmayacaktı.
Harun Karacan’ın ikinci sırada aday yazılmasından sonra CHP’ler, AK Parti ile aralarında olan yaklaşık 18 binlik farkın kapanmasını zor olarak görüyorlardı.
“Harun Karacan’ın getirisi olsa olsa 2-3 bin olur. Fark yine kapanmaz. CHP yine üç milletvekili çıkarır” diyorlardı.
Harun Karacan’ın AK Parti adayı olmasıyla o günlerde yazmıştım.
“Karacan AK Parti’ye 10 bin oy getirir”.
Bu yazımdan sora telefon edenler,”Aç tavuk kendini darı ambarında görürmüş. Harun Beyin arkasında bu kadar oy kitlesi varda Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini niye kazanamadı?” diye sormuşlardı.
Bende kendilerine,”1 Kasım gecesi görüşelim. Yanılırsam hepinizden tek tek özür dileyeceğim” demiştim.
Tıpkı AK Parti 3-CHP 3 çıkarır diye yazdığımın doğru çıktığı gibi, “Harun Karacan AK Parti’ye 10 bin oy kazandırır” iddiamda doğru çıktı.
Harun Karacan’ın ismi AK Parti’ye 10 binin üzerinde oy kazandırdı. AK Parti 7 Haziran’daki oyunun üzerine 42 binin üzerinde oy koydu.
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Ekonomi Başdanışmanı Emine Nur Günay’da ayrı bir değerdi.
7 Haziran’da mütevazi kişiliği ile pek fazla öne çıkmamıştı. 1 Kasım seçimleri öncesi yeniden aday olunca bu eksikliğini gördü her kapıyı çaldı. Adalardaki kafelerde gençlerle tavla oynadı. CHP’li adayların girmedikleri Barlar Sokağına giderek barda oturdu.
Nabi Hoca’nın ismi zaten hafızalara kazınmıştı. Şehre getirisini bilenler biliyordu. Harun Karacan ve Emine Nur Günay’ın da açık kapı bulamasalar bile bacadan girerek insanlara dokunmaları 7 Haziran’daki kaybı kapattı.
CHP’de,”Bizim üç garanti. MHP bir çıkarır. AK Parti’de yine 2’de kalır” rehaveti vardı. AK Parti’nin çalışma temposunun çok çok altında kaldılar.
Harun Karacan ve Emine Nur Günay farkı AK Parti’ye üçü tekrar getirdi.
Emine Hocaya, rahmetli babası Dr. Yusuf Cemal Özkan’dan sonra Eskişehir’e milletvekili olarak hizmet etme fırsatı doğdu. Bu da her elveda nasip olmaz.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...