CHP'li 11 Büyükşehir Belediye Başkanı, ültimatom gibi sert bir bildiriye imza attı. Yılmaz Büyükerşen'in de imzasının bulunduğu 3 maddelik bildiride elektrik ve akaryakıt zamlarının kontrolden çıktığı vurgulandı ve bu zamlara kaşrı bir şey yapılamazsa, belediyelerin su ve toplu ulaşım hizmetlerini vatandaşa zamlı yansıtacağı ifade edildi.
11 CHP'li belediyenin bildirisinin altına AK Partili ve MHP'li belediye başkanlarının da imza atmak isteyeceğine adım kadar eminim. Ancak bu cesareti göstermeleri de pek kolay değil elbette. Zaten ekonomik krizden dolayı baskı altında olan belediyelerin bir de haftada 3 kere gelen akaryakıt ve elektrik zamları karşısında ayakta durması mümkün değil.
Türkiye'de işçisinden, doktoruna; çiftçisinden, esnafına kadar herkes yaka silkiyor. Şimdi bunlara belediyeler de eklendi. Belediyelerin istekleri öyle yerine getirilmeyecek şeyler de değil; mesela akaryakıt ve elektrik kullanımından ÖTV ve KDV alınmaması makul bir istek.
Bakalım yetkililerimiz belediye reislerine laf mı yetiştirmeye çalışacak, yoksa aşırı zamlar karşısında vatandaşını kurtarmaya yolunu mu seçecek?
Tayyip Erdoğan'ın 3'üncü kez aday olup olamayacağı konuşuluyor. Son olarak CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Cesareti varsa, buyursun gelsin 3'üncü kere aday olsun" mealinde bir açıklama yaparak, aslında Erdoğan'ın adaylığına izin vereceklerini belirtti. Başka bir açıklama ise MHP'den geldi. Devlet Bahçeli de Erdoğan'ın kendi adayları olduğunu belirterek, "Bu konuda bir itiraz olursa, gereğini yaparız" anlamına gelen bir açıklamada bulundu. Şimdi Sayın Erdoğan'ın üçüncü kez Cumhurbaşkan adayı olup olmayacağı hakkında tartışmaya girmek bana düşmez. Ancak ortada tartışmasız bir gerçek var ki, o da erken seçimin ilan edilmesi durumunda, zaten Sayın Erdoğan'ın yeniden aday olabileceği. AK Parti ve MHP'nin oylarının toplamı, mümkün değil anayasayı değiştirmeye yetmiyor. Dolayısıyla MHP ağzıyla kuş tutsa anayasa değiştirmenin "Gereğini" yerine getiremez. Geriye tek bir seçenek kalıyor; Acaba "Üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmekten kaçınmayız, çekinmeyiz, geri durmayız" derken kast edilen erken seçim midir? Bekleyip göreceğiz...
Ankara kulislerinde çıkartılması düşünülen bir genel af tasarısı üzerinde çok duruluyor. Öncelikle bizim milletimizin unutkan olduğunu hatırlatayım. Ne zaman bir hükûmet "Af"tan bahsetse, herkes hapisteki kader kurbanlarına acır. Kimse maktullerin ailesini düşünmez. Dolayısıyla af demek, iktidar için oy demektir...
Ancak bu kez affın yanında, bir de "Ev Hapsi" uygulamasından bahsediliyor. 20 seneden uzun süredir hapiste olan ve yaşı 70'i aşan mahkumların ev hapsine alınması yönünde bir eğilim göze çarpıyor. Eğer ki bu yasa bir torbaya konulup da gece yarısı kararıyla TBMM'den geçirilirse, bu uygulamadan kimlerin yararlanacağını tahmin etmek güç değil. İşte o zaman, "Yeni açılım sürecimiz hayırlı olsun" demeye başlarız...
Sayın Erdoğan 2023 te Aday olması için hiç bir bir engel yok. zaten 2018 de erken seçim oldu. ha diyorsanız o eski sistem. ozamanda şu an zaten 1. dönem.