CHP'li 11 Büyükşehir Belediye Başkanı sık sık bir araya gelerek gündem değerlendiriyor
CHP'li 11 Büyükşehir Belediye Başkanı sık sık bir araya gelerek gündem değerlendiriyor. 11'ler son olarak teknolojinin de yardımıyla çevrimiçi olarak bir araya gelmiş ve gündem değerlendirmesi yapmış. Tabii ki şu anda Türkiye'nin tek gündeminin orman yangınları olduğunu söylemeye gerek yok. Sadece ormanlarımızı değil, umutlarımızı da kaybediyoruz. Allah sonumuzu hayır etsin. Orman yangınlarının neden çıktığı ayrı bir konu, neden söndürülemediği ayrı bir konu. Her iki konunun da enine boyuna değerlendirilmesi lazım. Ancak yangın söndürme uçaklarımızın olmayışı büyük bir skandal. Anlaşıldığı kadarıyla hükûmet, "Bu uçaklar çok pahalı. Bir yangın çıkarsa, uçak kiralarız, daha ucuza gelir" diye düşünmüşler. Ancak bu mantığın büyük yangınlar karşısında işe yaramayacağı ortadaydı. Nitekim yaşadıklarımız da hükûmetin çok yanlış düşündüğünü gösteriyor. Bu arada yetkililerimiz kendi beceriksizliklerini perdelemek için, CHP'li belediyeleri suçlamayı bile denedi. Ancak bunu da ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Nitekim aralarında Eskişehirli Büyükerşen'in de bulunduğu toplantıda CHP'li belediye başkanları, kendilerine yapılan eleştirileri "Gollük bir pas" gibi değerlendirmiş. Belediye reisleri "Ülkemize büyük hizmetleri olmuş olan bu kurumumuzdaki yangın söndürme uçaklarının tüm bakım ve işletme giderlerini, 11 büyükşehir belediye başkanı olarak karşılamaya hazır olduğumuzun altını çizeriz" ifadelerinde bulunmuşlar. Yani bir anlamda, "Siz alt tarafı uçakların bakımını bile beceremiyorsunuz. Verin bize uçakları, pek güzel bakımlarını da yaparız..." demek istemişler. Özetlemek gerekirse topun gelişine vurmuşlar, golü de 90'a takmışlar...
Peki yangınlar neden çıktı?
Bu arada memleketi kasıp kavuran bu yangınların neden çıktığı üzerinde de durmalıyız. Şimdi "Uzaylılar yakmış" gibi ortada dönen saçma sapan komplo teorilerini bir kenara bırakırsak, geriye üç mantıklı açıklama kalıyor. PKK yakmıştır Yangınlar kendiliğinden ortaya çıkmıştır, suçlu küresel ısınmadır. Arazi rantı elde etmek için "Derin" ağbiler yakmıştır. Tersten başlayalım... Bana bunlar içinde en mantıksızı üçüncüsü gibi geliyor. Evet; geçmişte de arazi rantı için ormanlarımızın yakıldığını, sonra buraya malum müteahhitler tarafından binalar dikildiğini biliyoruz. Ancak bu tip yangınlar küçük ve kontrollü olur. Ayrıca ormanı ateşe verenler dikkat çekmek istemez. Bu yüzden her tarafta birden ve aynı anda yangın çıkartmazlar. Üstelik rant getiren araziler deniz kenarında olur. Dağın başındaki ormandan kim ne rantı elde edecek? Kaldı ki Türkiye'de kanun mu kaldı sanki? Canı isteyen canının istediği yere zaten bina dikiveriyor. Küresel ısınmaya gelince... Bu ihtimali yabana atmamak gerekir. Sadece Türkiye'de yangın çıkmadığını, Akdeniz bölge kuşağında pek çok ülkede benzer yangınlar çıktığını unutmayalım. Ve son olarak terör örgütü... Teröristlerin daha önce de bu tip yangınlar çıkarttıklarını biliyoruz. PKK'ya bağlı olan ve kendilerine "Ateşin çocukları" adını veren ve neyin çocukları olduğunu yorumlamayacağım bir yan örgüt, bu tip yangınları çıkarttı. Dolayısıyla bana en mantıklı seçenek bu sonuncusuymuş gibi geliyor. Ancak "Muş" gibi geliyor'un altını çizmek isterim. Sonuç olarak sadece gazeteciyiz. Yalnızca tahminlerde bulunabiliriz. En doğrusunu hükûmetimiz bilir. Ancak yangınlar ülkemizi kasıp kavurmasına karşın, hükumetimizden bu konuda tek bir açıklama duymadık. İçişleri Bakanımız, kendi iç işlerine dalmış, melankolik bir hüzün içerisinde; aylardır kendisini gören – duyan yok. Sesine hasret kaldık vallahi. Cumhurbaşkanımızı en son vatandaşın kafasına çay atarken gördük. Allah kendisinden razı olsun; artık bir dahaki felakete, kesme şeker filan da fırlatır inşallah. Tarım bakanı zaten önce bir açıklama yapıp, sonra kendi açıklamalarını düzeltmekle meşgul. Velhasılı kelam hükûmetimizden tek kelime duyamadık. Bu ormanları kim yaktı? PKK'nın adını vermek bu kadar mı zor? Veya "Meğer küresel ısınmadan olmuş" demek çok mu zor? Tamam anladık; söndürmeyi beceremiyorsunuz. Bir açıklama yapmayı da mı başaramıyorsunuz?