Yaşamın İçinden
Bektaşi’nin dediği gibi
Bektaşi’ye sormuşlar:
“İçki içer misiniz?”
Harfleri uzatarak yanıt vermiş:
“Akşamdaaaan akşama.”
“Peki” demişler,
“Namaz kılar mısınız?”
Harfleri kısaltarak yanıtlamış:
“Bayramdan bayrama. Bayramdan bayrama.”
--//--
Böyle olacağı belliydi.
Sigara yasağından sonra,
“Sırada içki yasağı var” denmişti.
Ve bu yasak da girdi yaşamımıza.
Milletvekillerimiz sabaha kadar çalışıp yasağa ilişkin yasayı çıkardılar.
Helal olsun.
Yalnız merak ediyorum.
Tıpkı milli eğitimde 4+4+4 yasasında olduğu gibi,
İşin altında yatan gerçek nedeni söyleyen çıkmadı.
Emir-komuta hesabıyla parmaklar kalktı indi.
Muhalefetin dışında, iktidara mensup 327 milletvekilinden kimse konuşmadı.
--//--
İçki yasağı konusunda MHP’li Meral Akşener uyarmış iktidarı ve demiş ki:
“Tarafları islam ve özgürlük tartışmasına iteriz. Kutuplaşmalara neden oluruz
Gerçekten de, bu tartışmada muhafazakâr AKP karlı çıkacak gibi görünse de, ülkede huzur ve ahenk bozulacaktır.
Bunu zaman içinde göreceğiz.
Çünkü içki yasağı ülkemizde fazla tüketimden dolayı konmamıştır.
Başbakan Erdoğan’ın dediği gibi;
“Kafası kıyak gençler” yoktu ülkemizde
Nüfusun yaklaşık yüzde 13’ünün alkol tükettiği bir ülkede yasak konmasını altında yatan gerçeği ne yazık ki, vekillerimiz gördükleri halde görmezden gelmişlerdir.
Olay budur.
--//--
Konda’nın bir araştırmasını gördüm.
Türkiye’de alkol kullanma yaşında, yani, 18 yaşın üstünde 58 milyon insan var.
Alkol kullanımına göre, şöyle bir sıralama yapılmış.
“Her gün içenler.”
“Haftada bir içenler.”
“Ayda bir içenler.”
“Kırk yılda bir içenler.”
“Sosyal içiciler” “Ayda yılda bir eskiden içip de şimdi içmeyenler.”
Bunları topladığınıza kalan yüzde 68.5 tutuyor.
Bu şu demek:
“Yüzde 68.5 insan hiç içki içmemiş ki nüfus olarak toplamı 35 milyon 600 bin kişi.”
-//--
Evet, alkol kullanma yasağında çağdaş Türkiye’nin durumu böyle.
Ne yazık ki, yasaklamanın altında gerçeği yasaya parmak kaldıranlar gördükleri halde görmezden gelmişlerdir. Tıpkı Bektaşi’nin namaz ve içkiye getirdiği yorum gibi.
Günlerin getirdiği
Büyükerşen rüzgarı
ORC araştırma şirketi tarafından Kontiatif Araştırma Yöntemlerinden yüz yüze anket tekniği ile gerçekleştirilen, 16’sı büyükşehir olmak üzere 81 il merkezi 16 büyükşehir metropol ilçelerde 12 bin 960 kişiyle yapılan ankette Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in aldığı yüzde 64. 1 oyla en başarılı belediye başkanı seçilmesi Eskişehir’de takdirle karşılandı. Anket sonuçlarını öğrenen Eskişehirliler “ Bu sonuç Yılmaz Hocamıza yakıştı. Kendisi ile gurur duyuyoruz. Eskişehir’i ve Eskişehirlileri çok sevip güvenen Büyükerşen’i yalnız biz değil, bütün Türkiye izliyor, Eskişehir’de Büyükerşen’in yaptıklarını görmek için akın akın insan Eskişehir’e geliyor”dediler.
Yılmaz Büyükerşen hemen arkasından gelen Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek, Kayseri Belediye başkanı Memet Özhaseki, Konya Belediye Başkanı Tahir Akyürek ve İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın arkasında iktidar olduğuna dikkat çeken Eskişehirliler “Büyükerşen her türlü engellemeye karşın başarılı olmuştur ki, işin en güzel yanı budur” diye konuşuyorlar. Biz de kutluyoruz Sayın Büyükerşen’i ve bundan sonraki çalışmalarında başarılar diliyoruz.
Milli Eğitim yanıt vermeli
Şehit Ali Gaffar Okkan Ortaokulu velilerinin çığlıkları sürüyor. Okullarının İmam Hatip Ortaokulu’na dönüştürülmesine karşı çıkan öğrenci velileri “Bizler İmam Hatip Ortaokulu’na karşı değiliz. Ama mahallemizde çocuklarımızın gideceği başka okul yok. Böyle olunca çocuklarımız,öğretmenlerimiz ve bizler mağdur olacağız. Amaçlarımız problem çıkarmak değil. Biz sorunumuzun yetkililer tarafından duyulmasını istiyoruz. Yetkililer durup dururken neden böyle bir sorun yarattılar. Bu kararı kim verdiyse gelsin bize anlatsın” diyorlar.
Okul Aile Birliği başkanı Nazan Çolpan ise “Hakkımızı aramaya devam edeceğiz. Okulda çocuğu olan bin yüz velinin imzaladığı dilekçemizi valiliğe sunduk. Şimdiye kadar sesimiz yanıt veren olmadı. Biz haklı isteğimiz yerine gelinceye kadar eylemimize devam edeceğiz” diye konuşuyor.
İlginç bir durum. Bu kararı kim vermiş? Milli Eğitim Müdürlüğü mü, Vilayet mi? Okulun sadece adı mı değişecek, yoksa müfredatı mı? Açıklanmalı. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın memleketinde böylesi kararların alınması biraz ayıp olmuyor mu?