Dünkü köşemde DYP eski İl Başkanı ve DSP’den seçilen bugün ise bağımsız olarak Odunpazarı Meclis üyeliği yapan Bekir Sıtkı Saraç’ın Ankara’ya DP Genel Merkezine niçin gittiğini sormuştum.
Niçin gittiği konusunda daha önce birkaç dostum beni bilgilendirmişti. Oradan yola çıkarak yazmıştım dünkü yazımı.
Yazımı okuyan DP’li dostlar dün telefon ettiler.
‘Gerçekten Bekir Sıtkı Saraç’ın Ankara’ya DP Genel Merkezine neden gittiğini bilmiyor musun?’ diye sordular.
Bir başka DP’li ise;
‘Niçin gidecek? Yerel seçimler yaklaşıyor. 2009 seçimleri öncesinde yıllarca üye, il başkanı olarak peşinden koştuğu DP’den istifa ederek Yılmaz Büyükerşen’in kontenjanından Odunpazarı Belediyesi Meclisi üyesi oldu. Şimdi bir yerel seçim daha geliyor. Yine Yılmaz Büyükerşen’in kontenjanından Belediye Meclis üyesi adayı olmak istiyordur. Önümüzdeki yerel seçimlerde Büyükşehir Belediye Başkanlığı için Yılmaz Büyükerşen’in desteklenmesi için yıllardır tanıdığı DP Genel Başkanı ile görüşmeye gitmiş olabilir’ dedi.
Ben buna ihtimal vermiyorum.
Çünkü bir partinin Genel Başkanı tabanına diğer bir partiden adaylığı söz konusu olan birisini destekleyin diye mesaj göndermez.
Şimdi yazımı okuyanlar ‘geçmişte CHP Genel Başkanı Deniz Baykal Eskişehir’de Yılmaz Büyükerşen’i destekleyin diye tabanına mesaj göndermedi mi?’ diye soracaklar.
O günkü şartlar başkaydı.
CHP o seçimde aday listelerini İl Seçim Kurulu’na zamanında veremediği için, seçime giremeyince böyle bir destek gelmişti Genel Merkez’den.
Geçtiğimiz günlerde bir gazeteci arkadaşım da Bekir Sıtkı Saraç’ın Ankara’ya neden gittiğini sormuştu köşesinde.
Bekir Sıtkı Saraç’ın da cevabı:
“Geçmişte birlikte siyaset yaptığım arkadaşlarıma hayırlı olsun ziyaretine gittim. Bunun altında herhangi bir şey aranmasın” olmuştu.
Bekir Sıtkı Saraç’ın bu ziyaretinin amacı, gerçekten ‘hayırlı olsun’ ziyareti olmadığı bilgisi geldi.
Peki, Bekir Sıtkı Saraç Ankara’ya DP Genel Merkezine niye gitti?
Genel Başkan Gültekin Uysal’dan İl Başkanı Emre Demir ile Odunpazarı teşkilatından partililerin memnun olmadıkları, parti içerisinde birlik beraberliğin bozulduğunu, uygun görür ise İl Başkanlığına kendisinin atanmasını talep edecekmiş ti.
Bekir Sıtkı Saraç’ın DP Genel Başkanı Gültekin Uysal’a görüşüp görüşmediğini kesin bilmiyorum.
Zaten kendisine sorsam, geçtiğimiz günlerde bir arkadaşa verdiği,”siyaseti bıraktım. Artık uğraşmıyorum!” cevabını bana da verecekti.
Bekir Sıtkı Saraç, yaklaşık iki, iki buçuk ay kadar önce DP Yüksek Haysiyet Divanı Genel Sekreteri Necmettin Yavuz’a da telefonla yaptıkları konuşmada bu konudan bahsetmiş.
Bekir Sıtkı Saraç, herhalde DP Genel Merkezi’nden veya Genel Başkan Gültekin Uysal’dan bir ışık göremedi ki, artık siyaseti noktaladığını söylüyor.
İnşallah öyledir.
Yarın seçimlerde yeniden aday olursa şaşmam.
*-*********
RUHSAR HANIM ESKİŞEHİR’İ UNUTMAMIŞ!
5-6 defa MHP Eskişehir İl Teşkilatı ile ilgili yazı yazdım. Eskişehir teşkilatının içerisinde bulunduğu durumu değerlendirdim. Odunpazarı ve Tepebaşı İlçe Başkanları ile İl Başkanının bir birleriyle konuşmadıkları, bu durumda bir partinin seçimlerde nasıl başarılı olacağını sordum.
Bugüne kadar bu yazdıklarım ile ilgili MHP Eskişehir Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Ruhsar Demirel tek satır bile cevap vermedi.
Yazılarımı okumamış olabilir. Ancak bu yazılarımı bazı partililerin gerek e-posta olarak gerekse çıktılarını alarak kendisine gönderildiklerini biliyorum. Sadece kendisine değil, Teşkilatlardan Sorumlu Genel Yardımcısına da gönderilmiş.
Şehir Gazetesi’nden Özdemir Uçak kardeşim,“Genel Başkan Yardımcısı görevinin hakkını veriyor. Ancak Eskişehir’e gelmiyor diye eleştiriliyor” diye yazmıştı. Bu yazıdan sonra Özdemir’i aramış. “Bak Eskişehir’e geldim. Tatarların bir gecesi var. Eskişehir’den kopmadık. Eskişehir’i de unutmadık. Yazını görünce aradım” demiş.
Ruhsar Hanım, Eskişehir’e gelen yerli turistler gibi hafta sonları ayda bir veya iki ayda bir gelip, eş dost, hısım akraba, anne babasını ziyaret ederek Ankara’ya geri dönüyor.
Eskişehir teşkilatı içerisinde içten içte yanan belki de çok yakında tüm parti teşkilatını saracak yangını görmesine, bilmesine rağmen görmemezlikten geliyor.
İlçe Başkanları ile İl Başkanı Ayhan Sezer’i bir araya getirip, aralarındaki sorunun ne olduğunu sormuyor.
Demek ki bir Milletvekilini ve Genel Başkan Yardımcısını Eskişehir teşkilatında olup bitenler ilgilendirmiyor. Herhalde ‘yesinler bir birlerini’ diye bakıyor.
İl Başkanı Ayhan Sezer’e,’ili, ilçeleri dolaşıyorsun tamam da. Yanında neden Odunpazarı ve Tepebaşı İlçe Başkanları yok?’ diye sorma ihtiyacını da duymuyor.
Geçende yazdım. Ruhsar Demirel, Odunpazarı, Tepebaşı ve hatta diğer ilçe başkanları ile konuşmayan il başkanından bunun nedenini niye sormuyor? İl başkanın bu kavgada yıpranmasını mı bekliyor? Bundan kendisine pay mı çıkartacak? İl başkanı başta olmak üzere kurultay delegeleri ile il yönetim kurulu üyelerinin çoğu Devlet Bahçeli’yi değil Koray Aydın’ı desteklediklerini biliyor.
Bu nedenle acaba ‘yiyin bir birinizi. Yakında bende sizin başınızı yiyeceğim?’ diye bir beklenti içerisinde herhalde.
Gerçekten böyle bir beklenti içerisinde ise, bunun hem partisine hem de kendisine zarar vereceğini düşünemiyor herhalde.
RESİMALTI: RUHSAR DEMİREL-AYHAN SEZER
*-*******
FIKRA:
TELEFON ETTİ
Gece karı koca koyun koyuna yatıyorlar. Birden akşamdan fazla kaçırdığı içkinin tesiriyle adam sayıklamaya başladı. Karısı bu gürültüden uyanınca, kocasının Suzanne diye bir kadın ismini durmadan tekrarladığını fark etti. Adamı uyandırarak sordu:
- Şu rüyanda gördüğün Suzanne kimdir, söyler misin bana?
Kocası gözlerini ovuşturarak:
- Suzanne mi? diye şaşaladı. Şey... Şey... Ha, sahi Suzanne, bugün hipodromda ganyan oynadığım atın ismidir.
Ertesi gün bay yorgun argın dairesinden eve dönmüştü.
Sordu:
- Ne haber?
- Hiç, dedi. Bir şey yok. Ha, şu senin hipodromdaki at yok mu?
- Ee?.
- Telefon etti, seni aradı..
*-******
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...