Birilerinin "Kardeşlerimiz" diye bağrına bastığı sığınmacıların son vukuatı Bahçeşehir'de yaşandı
Birilerinin "Kardeşlerimiz" diye bağrına bastığı sığınmacıların son vukuatı Bahçeşehir'de yaşandı. Bir sığırmacı aile buradaki bir parkta dolaşan kazlardan birini alıp, bir güzel çantasına koydu. Sonra bir diğer kazı da çırpına çırpına çantaya koydular ve götürdüler. Çocuklara arkadaşlık etsin diye götürmemişlerdir. Muhtemelen kesip yemişlerdir. Yalnız kaz eti yağlı olur, hazım sorunu yapar. Sığınmacıları savunan AKTrollerden rica edelim, bu aileye birer de maden suyu göndersinler.
Şimdi birileri çıkmış, "Aslında kaz çalmamışlar. Evdeki hayvancağızlar sıkılmasınlar diye parka getirmişler de sonra kazların yeteri kadar temiz hava aldığına kâni olduktan sonra eve götürmüşler" diyenleri de görüyoruz. Lütfen rica ediyorum, kendinizi daha fazla küçültmeyin...
Şimdi bütün milletlere saygımız var. Araplar da bizim gibi Müslüman. Ayrıca Müslüman olmasalardı da bir başka milleti küçük görmek bize yakışmaz. Ancak her milletin kendine göre gelenekleri ve kültürü olduğunu da unutmayalım. Mesela sığınmacılara göre parktaki kazları çalıp önceden 170 derecede ısıtılmış fırına sürmek ayıp değildir. Bize göre kamunun malını çalmaktır. Dahası terbiyesizliktir.
Buradaki kilit konu, gelenlerin geldikleri yerin kültürüne saygı duyması. Ben sığınmacıların bizim kültürel değerlerimize saygı duyduğunu görmüyorum. Ülkemizin yavaş yavaş işgal edildiğini ve hükûmetin bu konuda kılını bile kıpırdatmadığını görmek çok acı.
Son olarak İngiltere Dışişleri Bakanı Liz Truss, Başbakan olması durumunda mültecileri Ruanda ve Türkiye'ye göndereceklerini açıkladı. Okuduklarınızın anlamını çıkartabiliyor musunuz? Adamlar "Mültecileri ülkelerine göndereceğiz" demiyor, "Ruanda ve Türkiye'ye göndereceğiz" diyor. Ruanda ve Türkiye sözlerini aynı cümlenin içinde görmek bile benim tüylerimi diken diken ediyor. Adamlar resmen bizi Afrika sömürgesi konumuna getirmişler. Siz Türkiye'de kimden izin aldınız da böyle geniş geniş konuşabiliyorsunuz?..
Eskişehir'de hayvanlar da mutlu
Büyükşehir Belediyesi Hayvanat Bahçesine bağlı bilimadamları, tedavi ettikleri 11 yaban kuşu ve iki yılanı tabiata salmışlar. Yılanlar ve avcı kuşlardan korkmayın. Onlar Allah'ın kendilerine verdiği vazifeyi yaparak, doğal dengeyi koruyor. Doğaya en çok zarar verenler biz insanlarız.
Bu arada 7 Temmiz'da basına yansıyan bir diğer gelişme de moralimizi düzeltti. Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü'ne bağlı ekipler, Eskişehir'de yüzlerce kekliği doğaya saldılar. Eğer ki bu kuşlar bir avuç kanı için vurulmazlarsa her yıl on binlerce ton buğdayın zararlı böceklerce zâyi edilmesini engelleyecek.
Her iki kurumdaki personele de teşekkür ederiz. Onların şefkati, geri kalanımızın günahlarını hafifletiyor.