CHP Milletvekili Süheyl Batum 4,5 yıl önce Eskişehir’e paraşüt ile inerken,’ön seçim istiyoruz’ diyenlerin haykırışını duymadı!
Paraşütle iner inmez de daha Eskişehir’i tanımadan, parti örgütünün hangi mahallede olduğu dahi bilmeden,’CHP 6-0 yapar’ demişti.
O gün paraşütle gelmeyi kabul eden, teşkilatların, üyelerin ‘ön seçim istiyoruz’ demelerine rağmen kolları sıvayan Batum, sanki kendisi Eskişehir örgütünü hiçe saymamış gibi, bugün Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’i,’Büyükerşen CHP örgütünü hiçe saydı’ diye eleştiriyor.
BÜYÜKERŞEN SENİ Mİ İSTEMİŞTİ?
‘Her seferinde Büyükerşen’in istediği aday olursa herkes düşman olur’ demiş Süheyl hoca.
Süheyl Hocam, 3,4 yıl önce siz Genel Başkan Yardımcısı iken Eskişehir’den aday olmanızı Büyükerşen mi istedi? Eğer sizin aday olmanıza engel olmak isteseydi büyük ihtimalle bunu başarırdı.
‘Ben Eskişehir’e gelmek istemedim. Sanki Eskişehir’i küçümsüyorum zannettiler. Örgüt ne istiyorsa yapacağım dedim. Çünkü ben piyango idim’ demiş Süheyl Hoca.
2011 seçimlerinde Yılmaz Hoca milletvekili listesine müdahil olmadı. Sadece Kazım Kurt’un listeye girmesi konusunda CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na ricacı oldu. Bunda da hakkı olsun bari. Kazım Kurt’ta, Yılmaz Büyükerşen’in kefaletini boşa çıkarmadı. TBMM çatısı altında kaldığı sürece Eskişehir ve Türkiye gündemi hakkında en çok soru önergesi veren, konuşan milletvekili idi.
İsabet olmuş. Sizin sesisiniz soluğunuz çıkmazken Eskişehir’in sesini Kazım Kurt duyurmaya çalıştı.
Kazım Kurt yaklaşık 8 aydan beri belediye başkanı. Mecliste yok. Eskişehir’in sesi de duyulmuyor.
NEDEN KENDİN İÇİN
ÖN SEÇİM İSTEMEDİN?
Bugün ön seçimi savunan,’ön seçim Eskişehir’de yeniden başlamanın yoludur’ diyen Sayın Batum, siz neden aday olurken ön seçim istemediniz?
‘Bende ön seçime girmek istiyorum. Eskişehir’de partililer beni isterlerse zaten listeye koyarlar’
NEDEN BUGÜN KONUŞUYORSUNUZ?
Süheyl Hoca’nın genel merkez ile arası açık olmasaydı. Halen Genel Başkan Yardımcısı olsaydı. Kılıçdaroğlu kendisini 7 Haziran 2015 de yapılacak olan seçimlerde,’sizi tekrar Eskişehir’den birinci sıraya yazıyoruz’,’ön seçim yapın. Ön seçimde çıkarsam kabul’ diyecek miydiniz? Dün değil de neden bugün Yılmaz Hocayı eleştiriyorsunuz?
ÇUHADAR VE USLUER’İN
SÖYLEDİKLERİ ÖNEMLİ
İl Başkanı Nihat Çuhadar,’Süheyl Batum genel başkanımızı ve beraber mücadele ettiği parti yönetimdekileri yerden yere vuruyor. İşin en acısı buradaki Büyükşehir Belediye Başkanımızı, Odunpazarı Belediye Başkanımızı küçümsüyor. Bu utanç verici bir durum. Burası CHP. Tüzüğü kuralları var. Burada adamı kolay kolay oynatmazlar’ diyerek tepkisini ortaya koydu.
Parti Meclisi Üyesi Prof. Dr. Gaye Usluer’de,’Ön seçim hepimizin istediği bir şey. Milletvekillerinin, belediye başkanlarının belirlemesinde demokrasinin gereği ön seçim olmalıdır. Hepimiz bu konuda hemfikiriz. Ancak kendileri ön seçimle milletvekili olmamış kişiler, bu konuda son konuşması gereken kişilerdir. Sis Eskişehir’e ön seçim olmaksızın hatta o ile bile ait değilken o ilden milletvekili adayı olmayı kabul ettiyseniz, o zaman itiraz etmediyseniz bugün konuşma hakkınız da kalmamıştır’ diyor.
İkisi de haklı. Süheyl Hoca bakalım Parti Meclisi Üyesi Gaye Hoca ve İl Başkanı Nihat Çuhadar’ın bu söylemlerine bir cevap verebilecek mi?
2 BİN LİRAYA ALDIĞI TABLOYU
YILMAZ HOCA’YA HEDİYE ETMİŞ
Geçtiğimiz günlerde ESKÜDER’in birlik-beraberlik ve dayanışma gecesi olmuş. Geceye Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’de davet edilmiş.
Derneğe maddi destek sağlamak için düzenlenen gecede Yılmaz Büyükerşen’in yağlıboya ile yapılmış resmi açık artırılmaya çıkarılmış. Bu resmi geceye katılan iş adamı Göral Çatak 2 bin liraya satın almış.
İş adamı Çotak, tabloyu fabrikasına asmayı düşünüyor muştu. Ancak, Yılmaz Hoca, bu resmin kendisinin çok hoşuna gittiğini, kendisine hediye edilmesi için ısrarcı olunca resmi satın alan Çatak’da,’kendisine değer verdiğim değerli başkanımıza bu resmi hediye ediyorum’ diyerek hediye etmiş.
Bu olay şehirde Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’e olan sevginin hala tükenmediğinin göstergesidir. Her ne kadar birileri eleştirse de, bunu hak etmediği bu tür jestler gösteriyor.
Galibiyet golü ve bizim Ahmet
Eskişehirspor-Kayseri Erciyesspor karşılaşmasının 86’ncı dakikası. Mori’den gelen pası kaleye baktıktan sonra sert vuran Lawal Eskişehirspor’u aylar sonra galibiyetle tanıştırdı. Maçı Haza Hastanesi tarafındaki kalenin arkasında bulunan foto muhabirlerine ait basın odasının izliyoruz. Yanımda Anadolu Gazetesi’nin başarılı genç spor muhabiri Ahmet Deniz Canoruç oturuyor. Pozisyonu heyecanla izliyoruz. Lawal’ın bombası Erciyes kalesini delince Ahmet oturduğu yerden fırlayarak,’gollll golll gollll’ diye bağırarak adeta uçarak odadan dışarıya fırladı. Bir baktım saha içine doğru koşuyor.
‘Eyvah şimdi sahaya girecek. Hem kendisi hem de Eskişehirspor ceza alacak’ diye düşünürken Boffin’in koruduğu kalenin arkasında durdu. Bir şeyler söylüyor.
‘Ohhhh’ dedim. Neyse ki sahanın içine girmedi!
Odaya döndüğünde,’Ahmet adeta uçtun. Sahaya girecek şimdi diye korktum. Boffin’e bir şeyler söylediğini gördüm. Ne dedin?’ diye sordum.
‘Sadi abi galibiyet özlemi çekiyorduk. Gol galibiyetin müjdecisi. Maç artık 2-1 biter. Eskişehirspor aylar sonra galibiyetle tanışır. İçime öyle doğuyor. Golden sonra Boffin’de zafer işareti yaparak havaya uçtu. Kendisini kutladım’ dedi.
Bir galibiyetin ne heyecan kazandırdığının kısa bir özetiydi sevgili Ahmet’in basın odasından fırlayarak adeta kanat çırpıp uçması.
Maçtan sonra Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam adeta ağlıyordu. Gözünden yaşlar aktığını gördüm. Erkan dışındaki tüm futbolcular adeta bir birlerine kenetlenerek galibiyeti birlikte kutladılar. Taraftar futbolcuları ve Ertuğrul Hoca’yı tribünlere çağırarak sevgi gösterisinde bulundu.
Galibiyeti hepimiz özlemişiz. İnşallah bu galibiyet Eskişehirspor’a, önce Galatasaray ile yapacağı Ziraat Türkiye Kupası ve daha sonra İstanbul’da lider Fenerbahçe ile oynayacakları iki önemli maçtan puan veya puanlarla ayrılmalarının yolunu da açar.
Teşekkürler Ertuğrul Hoca, teşekkürler kırmızı-siyahlı formayı giyen Eskişehirsporlu futbolcu kardeşlerim.