Başlatılan yatırımlar yarım kaldı

CHP kurultayında Eskişehir’den daha önce Kadın Kolları Merkez Karar Yürütme Kurulu üyesi olan Prof. Dr. Gaye Usluer, Kadın Kolları Genel Başkanlığı seçimlerinde herhangi bir göreve talip olmadı.

Böyle olunca da Gaye Hoca’nın ‘siyasetten erken elini kolunu çekti’ şeklinde yorumlanmaya başlanmıştı. İşte tam bu yorumların yapıldığı günlerde Gaye Hocamla telefonla konuşmuştum.

“Hocam siyasete nokta mı koyuyorsunuz. Kadın Kolları Kurultayında bir göreve seçilmediniz” demiştim.

“Hayır, siyasete nokta koymadım. Partimim kalbinde siyaset yapmak için Kadın Kolları Kurultayı’nda bir göreve talip olmadım. Genel siyaset yapmak istiyorum. Parti Meclisi’ne aday olacağım”demişti.

Prof. Dr. Gaye Usluer, birçok kutrun arasından sıyrılarak Eskişehir’de bir kadın olarak CHP Parti Meclisi’ne girmeyi başardı.

Geçtiğimiz hafta içi gazeteye ziyarete geldi. Daha sonra da ES TV’de ‘Ekstra Gündem’ programına katılarak sevgili Soner’in sorularını yanıtladı.

Sohbette kendisine;

“Hocam CHP’yi çok sık halkın içerisinde göremiyoruz. Atatürk’ün kurduğu parti olarak halka daha yakın olmanız gerekirken, CHP sanki halktan kendisini soyutluyor. Bakın AK Parti milletvekilleri ve teşkilat başkanları, Ramazan ayının başladığı günden bugüne kadar gece yarılarına kadar geziyorlar. CHP teşkilatları ne yapıyor?” diye sordum.

“Haklısınız. Bu konuda maalesef eksiğimiz var. Ancak yaptığımız gezilerin birçoğu da basında yer almıyor. Basını suçlamıyorum. Biz basına haber vermediğimiz için sadece bu ziyaretlerden belli gurupların haberi oluyor. Bundan sonra daha çok halkın içinde görünmek zorundayız” diye yanıtladı.

Gaye Hocam ile sohbet biraz daha koyulaşınca kendisine, “Hocam çok fazla eleştirdiğiniz AK Parti seçimlerde yüzde 50 oy aldı. Her seçimde oyunu artırdı. Anketlere baktığımızda yine AK Parti’nin oylarının arttığını görüyoruz. Halk memnun değilse hala AK Parti’ye neden oy veriyor?” diye bir soru daha sordum.

AKP’DEN BEKLENTİSİNİ BULAMAYAN

SEÇMEN İLK SEÇİMDE CHP’YE OY VERECEK

Bu sorumu şöyle yanıtladı:

“Sadi Bey gerçekten bu sosyolojik olarak araştırılması gereken bir konu. Halk bize AKP’yi şikayet ediyor. Özellikle ektiği ile kaldırdığı mahsul ancak geçimini idame ettirdiklerini, geçmiş yıllardaki gibi artık para kazanamadığını söyleyen çifti, sanki dert yanmamış gibi yine AKP’ye oy veriyor. İşçi, memur kızıyor, dokunsanız ağlayacaklar. Ama sandık önlerine geldiğinde oylarını AKP’ye veriyor. Ama artık önümüzdeki seçimlerde yine aynısı olmayacak. Biz kendimizi daha iyi anlatacağız, yapacaklarımızı seçmene iyi anlatırsak, artık beklentilerine cevap bulamadığı AKP yerine CHP’ye oy verecekler. Göreceksiniz ilk seçimlerde dengeler önemli ölçüde değişecek.

 

Sadi Bey, iktidar partisi milletvekilleri, teşkilat yöneticileri Eskişehir’e birçok hizmet getirildiğini söylüyorlar. Evet, uçak seferleri konuldu. Halkın istediği gün ve saatlere sefer konulmadığı için iptal oldu. Eskişehir-Ankara arası Yüksek Hızlı Tren ile yolculuk 1,5 saatten yeniden 2,5 saate çıktı. İstanbul’a tren seferleri iptal edildi. Hızlı Tren hattını yer altına alacaklardı. Kaç yıl oldu hala kaplumbağa hızıyla sürüyor. Sözün özü başlattıkları hizmetler hep yarım kaldı. Halk bunları görüyor artık.”

Çiçeği burnunda CHP Parti Meclis Üyesi Prof. Dr. Gaye Usluer ile sohbetimizde konuştuklarımız elbette bu kadar değil. Ancak yer darlığı nedeniyle bana göre önemli olanlarını yazdım.

Gaye Hocam böyle söylüyor.

Bu söylenenlere AK Parti’den yanıt gelecek olursa, o yanıtı da değerlendirmek tarafsız gazetecilik anlayışımızın gereği bir görevimiz olduğunu hatırlatıyorum.

Şahsi kanaatimi soracak olursanız.

CHP hükümeti hep eleştirip, her yaptığını yanlış bulduğunu söyleyeceğine, yapılan doğru işleri de seçmene doğru olduğunu söylemediği sürece seçmenden oy alamaz.

Bu gelişmiş çağda dağdaki çoban bile Ağrı’da da Edirne’de de, Van’da da, İzmir’de de neler olduğunu anı anına biliyor artık.

 

 

 

Uyanıklığın böylesi

 

Şirketin banka kredi borcuna kefil olan iş adamından, eşinin de rızası isteniyor. Eşi ile ciddi problemi olan iş adamı, ne yapacağını düşünürken aklına pratik bir fikir geliyor.

Evlenme cüzdanındaki karısının resmi yerine, bu konuda yetenekli birisini bulup, sevgilisinin resmini yapıştırıyor.

Sonra..sevgilisi ile bankaya gidip, ‘kefalete rıza gösterdiğine dair’ imzayı attırıyor.

Her şey tamam..

Bankadan eşi (!) ile ayrılırken, son anda bankadaki şef onları görüyor. İlgili memura kadını soruyor. O da eşi olduğunu söylüyor.

Şef de dosyayı isteyip, kredi işlemini iptal ediyor.

Neden mi?

Adamın gerçek karısı, şefin sınıf arkadaşıymış!..