Milletvekili genel seçimlerine bir ay kaldı. Şehre baktığımızda geçmiş seçimlerde yaşanan bir seçim havası yok. İktidar partisi milletvekilleri ile CHP milletvekilleri ne yapıyor bilinmiyor. Sadece sosyal medyada paylaştıkları ile gazetelerin mail adreslerine gönderilenlerin dışında neler yaptıklarını bilmiyoruz.
Herhalde AK Parti Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, CHP’de Genel Başkanları Kemal Kılıçdaroğlu’nun meydan meydan yaptığı konuşmalara ve TV’lerdeki katıldıkları programlardaki söylemlerine güveniyorlar.
Şehrin üzerine sanki bir ölü toprağı serpilmiş. Açılan bir iki seçim bürosu, şehirde bir iki giydirilmiş araç dolaşmasa seçim var mı yok mu anlayamayacağız.
NABİ HOCA SANTRA VURUŞUNU
NE ZAMAN YAPACAK?
İktidar partisinin bakanı var. Milli Eğitim Bakanı’mız da henüz santra vuruşu yapmadı. Oysaki Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın adaylığı döneminde AK Parti gümbür gümbür ses getiriyordu.
Nabi Hoca Eskişehir’e gelip ne zaman seçim çalışmalarına başlayacak?
Dün bu konuyu gazetedeki arkadaşlarla tartıştık. Gerek Osman Cemoğlu gerek Ömer Duru gerekse genç arkadaşlar,’AK Parti’nin birinci ve ikinci adaylarına baktığımızda bir önceki dönemde milletvekili seçilmiş kişiler. Onlar milletvekilliğinde çıraklık dönemi geçirdikleri için bir önceki seçimlerdeki gibi bağırmıyorlar. Nasıl olsa AK Parti’nin alternatifi yok. Gece gündüz dolaşsak da, dolaşmasak da üç çıkarırız. 4’ü çıkarmak mümkün olamayacağına göre. Sessiz sedasız bir seçim dönemi geçirelim’ düşüncesine sahip olduklarına bağladılar bu hareketsiz günleri.
Gazetedeki arkadaşlarla CHP’yi konuşurken genç bir kardeşim şunu sordu:
‘Sadi abi belediye başkanları adaylarla küs mü? Ben başkanları adayların yanında görmedim. CHP’nin merkezde üç kuvvetli belediye başkanı var. Üçü de CHP seçime girmiyormuş gibi sessiz kalıyor’ dedi.
Haklı. Hatta Perşembe günü akşamı ES TV’de ‘Eskişehir’in Nabzı’ programında da gerek Murat Taşkın ve Vedat Celal Alp gerekse ben de bir birimize aynı soruyu sorduk.
Gerçi Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ile Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ı zaman zaman adayların yanında gördüm.
Ama Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’i seçime bir ay kalmasına rağmen bir gün olsun adayların yanında görmediklerini de özellikle vurguladı arkadaşlar.
Büyükşehir, Odunpazarı ve Tepebaşı Belediye Başkanlarının adayların yanında sık görülmemesi,’adaylarla başkanların arası açık mı?’ yorumlarına neden oluyor.
Yukarıda da yazdım. Seçime bir ay kaldı. Eğer CHP Eskişehir’de üç milletvekili çıkarmak istiyorsa, belediye başkanları artık belediyedeki görevlerini, yetkilerini başkan yardımcılarına devrederek sahaya inmeli.
Eğer CHP Eskişehir’de istediği üç milletvekilini çıkaramazsa, seçimden sonra hem İl, hem ilçe hem de belediye başkanlarının sorgulanacağını söylemek için kahin olmaya gerek yok sanırım.
Kaliteli Öğretmenevi!
Tesis Müdürü Abdülvahap Eyidil’in daveti üzerine Perşembe günü öğretmenevine gittim. Abdülvahap Eyidil’in ismini çok duydum. Kendisiyle bir iki kez karşıya karşıya gelmiş, ancak oturup uzun süreli sohbetimiz olmamıştı.
Öğretmenevi Müdürü olduktan sonra, öğretmenevinde yaşanan değişimi çevremdeki eğitimci dostlarımdan duyuyordum.
‘Sadi, öğretmenevi acayip bir şekilde değişime uğradı. Özellikle otelcilik hizmeti kalitesi arttı. Odalar piyasadaki özel oteller gibi modern bir şekle getirildi. Zaten öğretmenevine ayak basar basmaz değişim gözünüzden kaçmayacaktır’ diyorlardı.
Önceki gün öğretmenevine gittiğimde bunu gördüm. Eski yani restorasyon yapılmamış haliyle bugünkü yenilenmiş yüzünü gördüğümde aradaki fark çok dikkat çekici.
1998 Yılı Şubat ayında hizmete açılan Eskişehir Öğretmenevi Milli Eğitim Bakanlığı personeli ile tüm kamu kurumu çalışanlarına, yakınlarına ve tüm Eskişehir halkına hizmet veriyor. Abdülvahap Bey’e, öğretmenevinin yatak kapasitesini sordum.
“Öğretmenevimizin konaklama ünitesi 168 yatak kapasitesine sahip” dediğinde şaşırdım. Birçok otelden daha fazla yatak kapasitesine sahip…
Öğretmenevinde yakın zamanda gerçekleştirilen restorasyon çalışmaları ile, özellikle otelcilik hizmeti veren odaların eski hali ile yeni hallerini çıplak gözle görme imkanım oldu. Kısa süre içerisinde yaratılan değişim gerçekten hayranlık verici. Yıllar öncesinin o eski, köhne odaları son derece çağdaş ve modern bir hale getirilmiş.
Yapılan bu restorasyonlar ve iyileştirmeler sonucu ISO 9001:2008 Kalite Belgesi de verilmiş öğretmenevine.
Boşuna dememişler,’iş bilenin, kılıç kuşananın’ diye. Takım uyumu her şeyden daha önemli. Bugün öğretmenevinde geçmişte var olamayan takım ruhu da, uyumu da yakalanmış. Her ne kadar devlet memuru da olsa öğretmenevinin Müdürü ile Müdür Yardımcıları Çiğdem Kaynak, Muhammed Bayır ile tüm idari personel, devlet memurluğunun hantallığından çıkıp özel işletmeci gibi işyerine sarılmaları başarıyı getirmiş.
Eskişehir’deki diğer kamu kurumlarının yöneticileri de Öğretmenevini ziyaret edip, yaşanan değişimi yerinde görmeliler. Kendilerini bu şekilde yenileyebilirlerse, Eskişehir’deki tüm kamu kurumlarının sosyal tesisleri modern hale gelebilir.
Başta Müdür Abdulvahap Eyidil olmak üzere hizmetlisine kadar tüm öğretmenevi personelini yaşanan bu değişimden dolayı kutluyorum.
Geçmiş olsun Mehmet Çiçek
Pazarcılar Odası Başkanı ve Türkiye Pazarcılar, Meyveciler ve Sebzeciler Federasyonu Başkan Vekili Mehmet Çiçek kardeşim büyük bir kazayı ucuz atlatmış!
Evinde elektrik düğmesini açtığında, evdeki doğalgaz borusundan sızan doğalgaz’ın patlamasıyla Mehmet Çiçek kendisini bir metre ötede yerde bulmuş.
Acil olarak hastaneye kaldırılan Çiçek’in yapılan sağlık kontrolleri ve çekilen tomografileri sonunda omzunun iki yerden, ayrıca kolunun kırıldığı belirlenmiş.
Dün telefon ederek geçmiş olsun dileklerimi ifade ettim.
‘Abi Allah korudu. Verilmiş sadakamız varmış. Ölümden döndüm’ dedi. Kendisine bir kez de buradan geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum.
FIKRA:
TAKSİ VE GEMİ
Bardan çıkan sarhoş rastladığı ilk kasketli adama öfkeyle çıkışır:
-Derhal bana bir taksi çağır bakayım.Der...Ardından "Bana bakın" der adam ve ekler:
-Ben taksi şoförü değil, gemi kaptanıyım.
Sarhoş gülümser:
-Ne var yani? Öyleyse bir gemi çeviriver...