Başkan Kurt'un çığlığı!

ES TV’de canlı yayınlanan “Açıkça” programında gazeteci arkadaşlarımız Meltem Karakaş Kaya, Arif Anbar ve Soner Yüksel, Odunpazarı’nın dönüşüm bekleyen mahallelerini sorunca adeta isyan etti ve arka arkaya şu cümleleri kullandı:
-5 yıldır AK partililere sesleniyorum ama kalpleri gözleri hepsi mühürlü. Yararlı bir iş olsun istemiyorlar.
-Ben geçen meclis toplantısında Gündoğdu Mahallesinde büyüyen AK Partili meclis üyesi arkadaşımız Rüştü Akbıyık’ın da önerisiyle tekrar çağrı yaptım. Şimdi yine yapıyorum gelsinler beni istedikleri yere götürsünler.
-Ben götürünce ne olacak bilmiyorum ama. Ben giderim anlatırım, ama benim gitmeme gerek yok. Oradan bize bir kağıt getirecekler. Yetki Odunpazarı’ndadır diye.
-Ya da ‘Odunpazarı sen aradan çekil AK Parti olarak biz yapıyoruz’ Buyurun yapın.
-Bizim derdimiz enkazdan ve oranın harabeden kurtulması. Sanayi çarşısı da öyle Gündoğdu da öyle olmak üzere.
-Ben şöyle bir komplekse kapılmıyorum. Ben yaparım benden başka kimse iyi yapamaz demiyorum. Benim böyle bir derdim yok.
-Ben çaresizlikten TOKİ’yle bile işbirliği yapmaya hazırım. TOKİ’yi o kadar eleştirmeme rağmen, TOKİ’yle o kadar davalaştığıma rağmen TOKİ ile işbirliği yapmaya hazırım. Kaç kere gittim, kaç kere yalvardım!
…/…
Bunlar bir belediye başkanının isyanıdır. Çığlığıdır! Samimi cümleleridir. Bir belediye başkanı daha ne desin, ne söylesin!
 
 

MİLLET BAHÇESİ’NDE İSRAF YAPILDI!

 
Atatürk Stadyumu’nun yerine yapılan Millet Bahçesi de Açıkça programında gazeteci arkadaşlarımız tarafından Başkan Kurt’a soruldu…
Kurt önce maliyetinin yüksek olduğunu anlattı:
-Atatürk stadının oraya yapılan Millet Bahçesini belediye yapsaydı maliyeti onda bire inerdi. Sanıyorum 53 milyona ihale oldu.
-Ne demek istiyor?
-Orada yolsuzluk yaptılar, birilerine rant sağladılar demek istemiyorum. Yapmadılar, yapmazlar. Ama maalesef israf!  Ara sıra geçerken bakıyorum. Ama bir gün gezerek bakacağım. Şimdi peyzajının 3 yıl sonra çok güzel olmadığını anlayacağız. Hem kalite hem yerleşme mantığı açısından! Şimdi orası seçimlik olduğu için “bakın yaptık” diyecekler. Keşke Büyükşehir Belediyesi’ne devretseler. Bakımını temizliğini onlar yapsa daha iyi olur. Şu anda Dede Korkut Parkında çekilen sıkıntı burada çekilsin istemem.
Başkan Kurt, “Dede Korkut Parkını bize verseler alır mıyız” sorusunu da yöneltti ve yanıtını da kendi verdi:
-Dede Korkut Parkının şimdiye kadar belediyeye devredilmemesi zaten yanlıştır. Bizim bazı görüşmelerimiz olmuştu ama olumsuz sonuç aldık. Orada parkı verince sanıyorum parkın içindeki kafeleri ayırmak biraz ayıp olacak diye düşündükleri için o kafeleri işlete arkadaşın AK Parti’de ciddi bir yönetici olduğunu bildiğim için ihtimal vermiyorum…
 
 
 

BUTİK PAZARLAR BÜYÜMESİN!

 
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, “Butik Pazarlar” açacağı diyor. Öncelik 71 Evler’in. İtirazlar var ama Başkan Kazım Kurt haklı…
71 Evler’in nüfusu 30 bini geçti. Pazarsız olmaz! Meyve ve sebzeye vatandaşın kolay ulaşması gerekir. Vatandaşın da bu yönde talebi var! Kapalı pazaryeri yapılıncaya kadar “butik sokak pazarı” olacak! Gayet güzel düşünülmüş!
İtiraz etmenin bir mantığı yok!
Ancak aynı konu üzerinde Başkan Kurt’un bir başka cümlesi daha var.
Diyor ki başkan:
-Biz bazı bölgelerde butik pazarlar yapmak istiyoruz. Oraların hem görüntüsünü hem estetiğini güzelleştirecek pazarlar yapsak halk da oradan daha ucuza sebzesini meyvesini alsa zarar mı olur. Bunu biz yapmazsak marketler yapacak.
Başkanın hakkı var!
Ancak “butik Pazar” kavramında samimiyet gerekiyor. Birçok kurulan Pazar önceleri “butik olarak” başlıyor. Daha sonra önce biraz büyüyor, genişliyor, sokakları dolaşıyor…
Devasa bir Pazar oluyor!
 
 

DOĞANLAR ESKİŞEHİR’DE YAŞAYACAK!

 
Ataol Behramoğlu kütüphanesini Odunpazarı Belediyesi’ne bağışlamıştı. Odunpazarı Belediyesi’de Ataol Behramoğlu kitaplığını hayata geçirmişti. Başkan Kurt, son katıldığı bir programda iki ismin daha kitaplıklarının da Eskişehir’de açılacağını söyledi.
İlk isim Doğan Avcıoğlu…
Avcıoğlu, genç yaşında aramızdan ayrılmasına rağmen çok üretken bir isimdi. “Türkiye’nin düzeni” “Milli Kurtuluş Tarihi” ve “Türklerin tarihi” kitapları bir çok kütüphanede başucu kitabıdır.
Bir başka isim ise gazeteci Doğan Yurdakul…
Doğan Avcıoğlu'nun Yön ve Devrim dergilerinde döneminin Türkiye siyasetine önemli etkilerde bulunan yazıları, öğrencisi Doğan Yurdakul'un "Rejim ve Devrim" derlemesiyle kitaplaştırılmıştı.
Gazeteciliğin iki önemli isminin anıları, hatıraları Eskişehir’de yaşayacak!