Biraz dramatik, ilginç bir hikayesi var filmin. En güzel yani da bu sıra dışı filmin konusu başarılı oyunculuklarla birleşerek akıcı bir şekilde ilerliyor ve izleyici adeta ekrana kilitleniyor.
Bu hafta sizlere Perfume: The Story of a Murderer yani Türkçe adıyla Koku: Bir Katilin Hikayesi filminden bahsedeceğim. 2006 yılında vizyona giren filmin yönetmen koltuğunda Tok Tykwer oturuyor. İçerisinde bolca dram ve gerilim barındıran filmin IMDb puanı da 7,5. Konusu itibariyle oldukça dikkat çekici olan Koku’nun detaylarına gelin bir göz atalım.
DIĞERLERİNDEN FARKLI BİR ÇOCUK
Koku, Paris’te geçiyor. Jean Baptiste Grenouille Paris’in balıkçı köyünde doğar. Annesi ondan kurtulmak ister ve tam onu öldürecekken balıkçılar tarafından yakalanır. Daha sonra Jean Baptiste yetimhaneye verilir. Bu süreçte çocukta bir değişiklik olduğu gözlemlenir; Jean kokulara aşırı şekilde duyarlıdır. Her kokuyu alabilir ve ayırt edebilir. Büyüdüğünde ünlü bir parfümcünün yanında işe girer ve orada parfüm yapmanın inceliklerini, ayrıştırma ve damıtma yöntemlerini öğrenir. Önce bir hayvan üzerinde bunu dener. Daha sonra genç bir kız yakalayıp onu bir fanusun içine koyar ve damıtma işlemi ile kokusunu çıkartmaya çalışır. Sonunda amacına ulaşır. Jean bu işlemi 11 tane kız üzerinde uygulayacaktır. Evet, bahsettiğim gibi biraz fantastik, biraz dramatik, ilginç bir hikayesi var filmin. En güzel yani da bu sıra dışı filmin konusu başarılı oyunculuklarla birleşerek akıcı bir şekilde ilerliyor ve izleyici adeta ekrana kilitleniyor.
ROMANDAN UYARLAMA
Patrick Süskind’in aynı adlı romanından beyazperdeye uyarlanan filmin başrol oyuncusu Ben Whishaw. Jean Baptiste karakterine can veren Whishaw, kendisine bahşedilmiş olan koku yeteneğini çok güzel bir şekilde yansıtmış. Bunu öyle bir kullanmış ki hem hayatını kurtarmış hem de finalde son vermiş.Beyazperdeye uyarlanan kitaplar, izleyicide daha büyük beklentilerin oluşmasına sebep olur genellikle. Koku da edebiyat dünyasında oldukça beğenilen bir romandı. Filmin romandan farklı yansıtılan bir çok noktası olmasına rağmen izlerken sıkılmayacağınızı düşünüyorum. Henüz izlemediyseniz sizlere tavsiye ediyorum. Haftaya görüşmek dileğiyle.