En baştan belirteyim. Alkole, barlara, meyhanelere ve bu tür mekânların kol kola, omuz omuza yer aldığı komplekslere, caddelere, sokaklara karşı değilim. Bilakis hoşuma gidiyor ama niyet ve eylemler bir olmazsa, hayal edilenle ortaya çıkan fotoğraf arasındaki uçurum büyük olursa kurunun yanında yaş da yanıyor.
Barlar sokağı içinde benim hatta birçok kişinin gözlemi bu yönde.
Kocaman bir havuz düşünün. Bu havuza birisinin ufacık bir bardak pislik döktüğünü görseniz, o havuza girer misiniz? Ya da girdiğiniz zaman içiniz rahat eder mi?
Maalesef çok iyi düşüncelerle açılan ve sanatsal, kültürel faaliyetlerle nezih olmayı amaçlayan Barlar Sokağı gerek kullanıcı gerek ise bazı işletme zihniyetleri yüzünden bu amacına ulaşamıyor.
Gerekli denetimlerin, caydırıcı cezaların uygulanmaması ve bazı kuralların göz göre çiğnenmesi gördüğünüz zaman da havuz örneğindeki gibi içiniz rahat etmiyor.
Malum bu sokakta onlarca işletme var ve hepsinin ilk amacı ticaret. Ama sokaktaki insanlara baktığınızda mekândan çok mekân dışında takılan insanlar görüyorsunuz.
Köşeye, kenara, yolun ortasına oturan bu insanların eline bakınca aldıkları alkolün mekândan değil yakındaki bir tekel bayisinden alındığı ortada. Üstelik umuma açık alanda içki içmek yasak olduğu halde mekânların gölgesinden istifade ederek bu kural da çiğnenebiliyor.
Her ne kadar erkek egemen ortamı kırmak isteyen işletmeciler olsa da bunun da başarılı yürütülemediği ortada.
Arzu edilen tiyatro, sanat galerisi, kültürel faaliyetler de ticari koşullar göz önüne alınarak uygulanmadığı için Vural sokak adına bu düşüncede biraz ütopya kalıyor.
Hemen her gece yaşanan kavgalar, bazen yaralamalı bazen de ölümle sonuçlanan istenmeyen olaylar da bu sokağa karşı üzücü bir önyargı oluşturuyor.
Yani bir kez altını çizelim kurunun yanında yaş da yanıyor. Gerçekten nezih, seçkin bir atmosfer yaratan işletmeler bile bazı insan ve özensiz işletmeler yüzünden zarara uğruyor.
Öte yandan bu sokakta sadece alkol alındığı için burayı aforoz etmek isteyenler, bağnaz bir bakış açısıyla tüm kötülüklerin bu sokaktan yayıldığına dair fetva verenler ve insanların yaşam biçimine müdahale etmek için fırsat kollayanlarda ellerini ovuşturarak “ben demiştim” edasıyla kurnaz bir gurur yaşıyor.
Başta da belirttiğim gibi ben böylesi sokaklara karşı değilim. Aksine bu tür sokakların özgürleşmesi ve daha çok insanın ama sıkıntı ve endişe duymadan eğlenebilmesi adına suyu bulandıranların elenmesini ve her kim sorumluysa gereğini yaparak bu kötüye giden imajın yönünü değiştirmesini arzuluyorum. Alkol alsın ya da almasın insanların deşarj olmak için bu tür tesislere fazla ihtiyacı var. Hele ki günümüzün depresif koşullarında gerçekten böylesi bir komplekse ihtiyacımız var. Ve bunu emin olun tek bir damla alkol almasam da ciddi bir şekilde savunurdum.