20 Temmuz 2015 günü Şanlıurfa’nın Suruç İlçesi'ndeki Amara Kültür Merkezi önünde intihar saldırısı meydana gelmiş, saldırıda İstanbul ve Ankara'dan Kobani'ye destek için gitmek üzere hazırlık yapan 300 kişilik ESP'li gençlerden 32’si ölmüş, 29 kişi de yaralanmıştı.
Bu acı olay Türkiye’de büyük küçük, kadın erkek, sağcısı-solcusu, ateisti, dincisi toplumun her kesimindeki insanları üzmüştü.
Gencecik daha hayatlarının baharını yaşamakta olan 32 gencin ölümüne IŞİD elemanı canlı bomba bir gencin vücuduna sarılmış bombaları patlatması sonucu neden olmuştu.
Öğrencileri kimin öldürdüğü daha olayın meydana geldiği saatlerin üzerinden çok geçmeden belli olmuştu.
Bu olayın üzerinden 24 saat geçmeden PKK terör örgütü üyeleri, sanki 32 genci Türkler öldürmüş gibi polislere, askerlere saldırmaya, polis, asker öldürmek için sıraya geçtiler!
Kimileri de AK Parti teşkilatlarını taradı veya bomba koyarak maddi hasar verdileri. Bunların içerisinden bir grupta AK Parti teşkilatlarına yürüyerek protesto eylemleri yapmak istediler.
Birileri bu güzel vatanın karışması için yıllar sonra tekrar düğmeye bastı.
Ülkede var olan huzur bir hafta içerisinde tekrar yerini kanlı eylemlere bıraktı. Yine her gün şehit haberleri gelmeye başladı. Bir gün polisimiz, ertesi günü askerlerimiz kurşunlanarak öldürülüyor.
Yıllardır AK Parti hükümeti,’PKK’lılara çok fazla taviz verdi’ diye eleştiriliyor. İstanbul’da ellerinde silahlara dolaşmalarına göz yumuluyor diye emniyet güçleri ağır eleştirilere maruz kaldılar.
Bu kadar iyi niyete karşı PKK terör örgütü mensuplarının, ağabeylerinden aldıkları emirlerle ülkede var olan huzurun yeniden bozulması konusunda harekete geçtikleri için eleştiriliyor.
“HDP’NİN GERÇEK YÜZÜNÜ GÖSTERMEYE BAŞLADIK”
Dün de AK Parti İl Başkanı Dündar Ünlü basın toplantısında, PKK’yı şu sözlerle eleştirdi:
“Seçim öncesi tüm şirinlikleriyle demokrasi ve barış söylemlerini dillendiren, ancak gerçek yüzlerini görmeye başladığımız bölücü temsilcilerini iyi niyetle oy vermiş halkımıza şikâyet ediyoruz. Halkımızın duygularını hedef alan, seçim sonrası istediklerini aldıklarında barışın geleceğine insanları inandıran, kandıran elei kanlı bu zihniyetin artık tükenme vakti geldi. Operasyona karşı çıkanlar sözde barış severlerin hiçbirini şehitlerimizin ardından bir açıklama yaparken, eylem yaparken görmedik. Gece uykusunda polisimizi evinde vuran canilerle, trafik hizmeti veren bir polise kahpece tuzak kuran vahşilerin sazla, türküyle ve sempati ile siyasal alanda oy topladıklarını unutmayalım. HDP’ye iyi niyetle oy vermiş, barış söylemlerine inanmış halkımıza sesleniyorum. Lütfen kanlı ellerle el ele tutuşan bu zihniyete ilk fırsatta gereken dersi verin.”
‘TAKLİTÇİ BELEDİLER”
Dündar basın toplantısını iki bölüme ayırmıştı. Birinci bölümde son günlerde yeniden tırmanışa geçen terör olaylarını değerlendirdi. İkinci bölümde ise 7 Haziran’da CHP’den Eskişehir seçilen isim vermediği bir milletvekilini iftiracılıkla suçladı,’Patlamaların MİT eliyle yapıldığını iddia edenler, erken genel seçim için kastı hükümet tarafından yapıldığını saçmalığını ortaya atanlar ıspat edemezlerse müftedir’ diyerek söylediklerini ispata davet etti.
Belediye başkanlarını,’Refah Partili belediyelerin iftar çadırlarını taklit’ etmekle iş yapmış gibi görünmekle itham etti.
‘VAKIF VE KAMU KURUMLAR ARACILIĞI
İLE HİZMET YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ’
AK Parti İl Başkanı Dündar Ünlü, Türk Dünyası Vakfı’nın Eskişehir’e birçok kazanımlar sağlanmasına vesile olduğunu belirterek,’bizim elimizde belediye olmasa da şehrimize ve hizmete aşığız. Aynen hizmet etmeye devam edeceğiz. Onlar rahatsız olsa da, hizmet düşmanı olsa da bu çalışmalar aynen sürecektir. Kamu kurumları aracılığıyla da ve vakıf aracılığıyla da sürecektir’ diyerek de Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’a ayrı bir gönderme yaptı.
Dündar Ünlü’nün basın toplantısındaki CHP’li milletvekilini, belediye başkanlarını eleştirmesi konusunda yorum yapmayacağım. Milletvekili de belediye başkanları da isterlerse kendilerini savunurlar.
Ancak bende Suruç’ta katledilen 32 gencin ölümünden AK Parti’yi suçlayanlar, son bir hafta içerisinde öldürülen 4 polis, üç asker için niçin çıkıp PKK’yı kınamıyorlar?
Yukarıda da yazdım. Hayatlarının daha 32 evladımızın katledilmesi hepimizin içini acıttı. Peki, dört polis ve üç askerin öldürülmesi kimsenin canını acıtmadı mı?
UTKU ÇAKIRÖZER MEKTUP GÖNDERMİŞ
7 Haziran 2015’de yapılan milletvekili genel seçimlerinde CHP’nin Eskişehir’de ikinci sıradan aday gösterdiği gazeteci Utku Çakırözer sandıktan çıkarak milletvekili oldu.
Utku Çakırözer’i, milletvekili adayı olmadan önce Eskişehirliler çok yakın tanımıyorlardı. Oysa öz be öz Eskişehir çocuğu idi. Annesi ve babası hala Eskişehir’de Bahçelievler Mahallesinde ikamet ediyor.
Eskişehirliler kendisini tanıdıktan sonra, sempatik hareketleriyle sevmeye, kucaklarını açmaya çalıştılar.
Çakırözer, mazbatasını alır almaz ilk işi ilçeleri ziyaret ederek, kendisine oy vermiş veya vermemiş seçmenlere teşekkür etti.
Ben 40 yılını dolduran bir gazeteci olarak Eskişehir’de ilk kez şahit oldum seçilmiş bir milletvekilinin mazbatasını alır almaz ilçeleri ziyaret ederek seçmenlere teşekkür ettiğine.
Hafta başı bir dostum gazeteye ziyaretime geldi. Bu ziyaretin sonunda elime bir mektup sıkıştırmıştı. Mektubu çekmeceme attım. Dün çekmecemi karıştırırken mektup elime geçti.
Mektubu gönderen CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer. Gönderdiği kişi de CHP üyesi.
Çakıözer, mektupta seçim döneminde kendisine ve CHP’ye verdikleri desteğe teşekkür ediyor.
Bu mektubunda ilkler arasında olduğunu düşünüyorum. Emin değilim. Eğer daha önce de olduysa bilenler bana ulaşıp hatırlatırlar ise sevinirim.
Mektubun içeriğini aşağıda okuyabilirsiniz.