Bardağın boş tarafı

Bu haftaki yazımın başlığı “Bardağın Dolu Tarafı Azalıyor” olacaktı ve yazımda geçen hafta gerçekleşen Dünya Su Gününden, suyun öneminden, küresel iklim değişikliklerine ve çevre sorunlarına bağlı olarak gezegenimizi yaşanabilir kılan deniz ekosistem endeksi ve küresel su endeksinin büyük bir hızla değiştiğinden, bunun giderek çok daha fazlainsanı olumsuz etkileyeceğinden, ülkemizin 2030 yılında su fakiri bir ülke durumuna geçeceğinden ve bardağın dolu tarafının her geçen gün azaldığından ve yapılması gerekenlerden bahsedecektim.
Bilirsiniz bardağın boş tarafından bahsetmeyi çok sevmem, bu yüzden yazımda geçen hafta 21 Mart’ın geceyle gündüzün artık eşitlendiği ekinoks denilen gün olduğundan, baharın geldiğinden, baharın umut demek olduğunu bahsedip, herşeye rağmen “umutlarımızı korumamız” gerektiğine vurgu yapacaktım. Bu anlamda Eskişehir Teknik Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesinin evsahipliğinde Haziran ayında gerçekleşecek Uluslararası Afet ve Dirençlilik Kongresi’nin neden geleceğe umutla bakmamızı sağlayacak bir adım taşı olacağını belirtecektim. Yazımı yazmak için gece bilgisayarın başına geçtim.
Emekli öğretmen, Anadolu Gazetesi yazarı, ES TV program yapımcısı, Kent Ozanı Şinasi Kula’nın bir yıldan uzun zamandır mücadelede ettiği kansere yenik düştüğü haberini aldım. Hastalığı çok ağır olmasına rağmen, hasta olduğunu öğrendiği günden beri, umudunu kaybetmeden mücadelesini sürdüren, kemoterapi sonrasında bile türküler söyleyen Kula’nın kanseri yeneceğinden, yine türküler söyleyeceğinden emindim. “Hocam ben de öğretmenim, biz öğretmenler lafı toparlayamayız, ben de lafı uzatırım, ama yazıları biraz kısa yazmak lazım, okunmaz sonra” derdi bana. Bu tavsiyenize rağmen, genel olarak kısa yazmayı başaramadım usta… Sözün bittiği yerdeyiz... Bu sefer de çok şey yazmak istiyorum ama düğümleniyor sözler...
Bugün yazının ne kısası, ne uzunu...
Bardağın ne dolusu, ne boşu...
Bardak kırıldı usta...
Huzur içinde uyu, mekanın cennet olsun.