Dem Dem takılmadı
Sümer’in başında Ali Onur Özer çıktı
İşitme Engelliler yaşa takılıyor
Birbirlerini tebrik ettiler
Heyecanlı maça ilgi vardı
Anadolu Üniversitesi kampüsünde sonbahar temizliği…
Eskişehir parkındaki dubalar tepki çekti
Eskişehir’de "Köpekli Park" hayvan dostu heykeller…
Eskişehir İsmet İnönü Caddesi’nde futbol efsaneler…
Eskişehir’in simgesi köprü, yılbaşı için hazırlanı…
Eskişehir'in arka sokaklarında park sorunu büyüyor…
Tepebaşı Belediyesi'nden çevre dostu atık getirme …
Bitkilere Şekerli Su Vermek: Faydaları ve Zararlar…
Eskişehir’de ilçe yollarına dev yatırım: 124 milyo…
Akaryakıt istasyonu yanında yangın paniği!
Eskişehir'in gözde ilçesinde yatırımcılara yeni fı…
Barajı geçmese de .
Soner Yüksel yazdı
22 Nisan 2015
20:56
A
a
Bizler neden ise skora endeksli insanlarız. Tuttuğumuz takım maçı kaç kaç kazanmış? Şirketimiz bu sene önceki seneden daha çok ciro yapmış mı? Fotoğrafımızı kaç kişi beğenmiş? Yazımızı kaç kişi okumuş? Program reytingi yükselmiş mi? Oğlumuz sınavdan kaç puan almış? Gibi daha binlerce soru ile kendi kendimizi niteliğin değil niceliğin peşinden koşarken buluyoruz. Sonra maneviyattan, adaletten, kaliteden eser yok diye yakınıyoruz. Hem karnım doysun hem pastam dursun dediğimiz sürece de kendimizi mutsuz, huzursuz bir geleceğe sürükleyip gideceğiz.
Maalesef siyasette sistemin yarattığı adaletsizlik gibi ideoloji, beğeni ve tercihlerimiz de sınırlanmış durumda. Hangi partili olduğunu sorduğunu sorduğunuz herkes, ya da kime oy vereceksin diye sorduğunuz herkes sanki 3 seçenekle sınırlıymış ve barajı aşmayanlar parti değilmiş gibi bir yanlış algıya düşüyor. Sanki barajı aşamayan, kitlesel sayılmayan bir parti ve ideolojisi desteklemek güçsüzlük, zafiyet, yakışıksız gibi zannedenler var. Bu yüzden hiç beğenmeseler, istemeseler bile kendilerini Ak Parti, CHP ve MHP arasında tercih yapmak zorunda hissedenler.
Barajı geçemeyecek partiye verilen oyların kayıp, yitik, anlamsız olduğunu düşünenler. Sonuç odaklı nicelik odaklı düşünenler. İşte hep bu yüzden dar bir siyaset, adaletsiz bir siyasi yapı ve kendini her şeyin ötesinde zanneden liderler, 2. Kez vekil olacağım diye kendini Süpermen zanneden ve yarını düşünmeyen spermanlar yok mu?
Biz böyle düşündükçe olmaya da devam edecek. Mesela bir şarkıyı bize güzel kılan, anlamlı yapan o şarkının ne kadar sattığımı? Kulağa ve ruha ne kadar yakın olduğumu?
O zaman baraj sorununu sizde yaşamayın, kulağınıza, ruhunuza, fikrinize, düşüncenize yakın siyasi oluşum, parti hangisi ise gidin ona oy verin. Barajı geçemese bile siz geçmiş olursunuz ve emin olun siz bu sınavı geçerseniz barajı geçen çok olur zaten.
İttifakın da baraj sorunu yok !
Saadet Partisi ve BBP’nin Milli İttifakı baraj sorunu yaşamayan bir ittifak. Baraj sorunu yok derken İttifak’a göğüs gerenlerin muzaffer olabilmesi için önlerine koydukları hedef barajı aşmak değil. Bu yüzden üzerlerinde bir baskı, bir telaş, bir kaygı olmadığını düşünüyorum. Amaç doğruda buluşmak, doğruda birleşmek ve doğrulardan ödün vermeden, elde çok propaganda gücü olmadan, vicdanları rahat siyaset yapabilmek ise doğru bir yoldalar. Önceki gün bizleri ziyaretleri esnasında keyifli bir sohbet ettik, yıpranan maneviyattan, milli değerlerden dem vurduk ve ittifakın, aynı amaçta yürüyenlerin birleşmesinin geç bile kaldığı konusunda hem fikir olduk. Hatta ve hatta ittifak için onca çağrıya cevapsız kalan, çıkaracağı 3, 5 vekilin hesabını yaparken fazlasını kazanacağını düşünmeyenler olduğuna da kanaat getirdik.
Yukarıdaki yazıda söylediğimi onlara da söyledim. Barajı geçemeseniz bile baraj üstünde çok değişiklik yaratırsınız. Bu da kazanmanın başka bir yoludur.
Maalesef siyasette sistemin yarattığı adaletsizlik gibi ideoloji, beğeni ve tercihlerimiz de sınırlanmış durumda. Hangi partili olduğunu sorduğunu sorduğunuz herkes, ya da kime oy vereceksin diye sorduğunuz herkes sanki 3 seçenekle sınırlıymış ve barajı aşmayanlar parti değilmiş gibi bir yanlış algıya düşüyor. Sanki barajı aşamayan, kitlesel sayılmayan bir parti ve ideolojisi desteklemek güçsüzlük, zafiyet, yakışıksız gibi zannedenler var. Bu yüzden hiç beğenmeseler, istemeseler bile kendilerini Ak Parti, CHP ve MHP arasında tercih yapmak zorunda hissedenler.
Barajı geçemeyecek partiye verilen oyların kayıp, yitik, anlamsız olduğunu düşünenler. Sonuç odaklı nicelik odaklı düşünenler. İşte hep bu yüzden dar bir siyaset, adaletsiz bir siyasi yapı ve kendini her şeyin ötesinde zanneden liderler, 2. Kez vekil olacağım diye kendini Süpermen zanneden ve yarını düşünmeyen spermanlar yok mu?
Biz böyle düşündükçe olmaya da devam edecek. Mesela bir şarkıyı bize güzel kılan, anlamlı yapan o şarkının ne kadar sattığımı? Kulağa ve ruha ne kadar yakın olduğumu?
O zaman baraj sorununu sizde yaşamayın, kulağınıza, ruhunuza, fikrinize, düşüncenize yakın siyasi oluşum, parti hangisi ise gidin ona oy verin. Barajı geçemese bile siz geçmiş olursunuz ve emin olun siz bu sınavı geçerseniz barajı geçen çok olur zaten.
İttifakın da baraj sorunu yok !
Saadet Partisi ve BBP’nin Milli İttifakı baraj sorunu yaşamayan bir ittifak. Baraj sorunu yok derken İttifak’a göğüs gerenlerin muzaffer olabilmesi için önlerine koydukları hedef barajı aşmak değil. Bu yüzden üzerlerinde bir baskı, bir telaş, bir kaygı olmadığını düşünüyorum. Amaç doğruda buluşmak, doğruda birleşmek ve doğrulardan ödün vermeden, elde çok propaganda gücü olmadan, vicdanları rahat siyaset yapabilmek ise doğru bir yoldalar. Önceki gün bizleri ziyaretleri esnasında keyifli bir sohbet ettik, yıpranan maneviyattan, milli değerlerden dem vurduk ve ittifakın, aynı amaçta yürüyenlerin birleşmesinin geç bile kaldığı konusunda hem fikir olduk. Hatta ve hatta ittifak için onca çağrıya cevapsız kalan, çıkaracağı 3, 5 vekilin hesabını yaparken fazlasını kazanacağını düşünmeyenler olduğuna da kanaat getirdik.
Yukarıdaki yazıda söylediğimi onlara da söyledim. Barajı geçemeseniz bile baraj üstünde çok değişiklik yaratırsınız. Bu da kazanmanın başka bir yoludur.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...
YAZARLAR
-
Et ithalatından utanmalıyız
Kerem Akyıl
-
Erken seçimi CHP mi istiyor vatandaş mı?
Ali Baş
-
Anadolu Üniversitesi’nde dananın kuyruğu kopuyor!
Tarkan Demir
-
Çocuklarımızı koruyalım!
Seval Erci
-
İlk yarıda fişi çekmek gerekiyor
Ahmet D. Canoruç
-
Hedef göstermek bu kadar kolay olmamalı!
Kaan Özcan
-
At hırsızı
Rifat V. Halas
-
Buluşur, yer - içer ve dağılırlar
Funda Morgül
-
2023 giderken bir iki konuda hal ve gidişimiz…
Prof. Dr. Turan Akman Erkılıç
-
Kazım Kurt’un koltuğu
Arif Anbar
-
Ya Cumhuriyet olmasaydı...
Hilal Köver
-
Sürdürülebilir kulüp kültürü
Konuk Kalem
-
2023 yılında bizi neler bekliyor?
Tülin Karagöz
-
Düşükler neden tekrarlar?
Op. Dr. Alper Turgut
-
Eskişehir ve Alkol Ruhsatları
Soner Yüksel
Et ithalatından utanmalıyız
Erken seçimi CHP mi istiyor vatandaş mı?
Anadolu Üniversitesi’nde dananın kuyruğu kopuyor!
Çocuklarımızı koruyalım!
İlk yarıda fişi çekmek gerekiyor
Hedef göstermek bu kadar kolay olmamalı!
At hırsızı
Buluşur, yer - içer ve dağılırlar
2023 giderken bir iki konuda hal ve gidişimiz…
Kazım Kurt’un koltuğu
Ya Cumhuriyet olmasaydı...
2023 yılında bizi neler bekliyor?
Düşükler neden tekrarlar?
Eskişehir ve Alkol Ruhsatları
