Adam balıkçıya gitmiş…
Lüferler dizi dizi…
Sormuş:
“Bunlar taze mi?”
Öfkelenen balıkçı yanıt vermiş:
“Beyim bizde bayat balık olmaz.”
Adam eğilip başlamış balıkları koklamaya…
Balıkçı iyice kızarak azarlamış:
“Yahu ne sözden anlamaz adamsın. Balığa bakacaksan başına bakarsın. Sen kuyruklarını kokluyorsun… Unutma balık baştan kokar.”
Adam başını kaldırıp yanıt vermiş:
“Dediğin doğru… Balık baştan kokar… Tamam da, bunların başı kokmuş. Ben koku kuyruğa kadar inmiş mi diye bakıyorum…”
--//-
Hep yazar, çizeriz…
“Terörün dini imanı yoktur”deriz…
Önceki gün Artvin’de gördük…
Roketli saldırı gerçekleşseydi:
“Tam bir facia yaşanacaktı.”
Olaydan sonra konuşan CHP Lideri Kemal Klıçdaroğlu:
“Allah’ın verdiği bir can var. Bu millet için feda olsun” dedikten sonra eklemiş:
“Bu güzel ülkeye her zaman barış getirmek için mücadele edeceğim.”
Sözün özü bu bana göre:
“Bu güzel ülke için mücadele etmek…”
--//--
Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırı yurt çapında tepkiyle karşılandı…
Cımhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kılıçdaroğlu’na:
“Geçmiş olsun” dedi.
Başbakan Binali Yıldırım:
“Suikaste azmettirenler birliğimize zarar veremez” derken,
İçişleri Bakanı Efkan Ala:
“Türkiye’nin gündeminden terörü çıkaracağız” yorumunu yaptı…
Görüyor ve yaşıyoruz…
Bir yanda demokrasi ve barış için çalışma…
Diğer yanda:
“Kanlı terörle ülkede barış ve demokrasiye engel olma…”
--//--
Hemen herkes soruyor.
“Bu gidiş nereye kadar sürecek?”
Kolay soru…
Ama yanıtını vermek zor…
Dikkat ediyormusunuz?
Son günlerde seçim yorumları yapılmaya başlandı.
Başlandı başlanmaya da,
“Anayasa değişikliği var” gündemde.
Bekleyip göreceğiz…
Değişiklik “seçimi” kısaltacak mı?
Uzatacak mı?..
Vekillerimize gelince:
“İlkin uzatır, sonra kısaltırlar…”
Bildiğimiz bu çünkü…
------------------------------------------------------------------------------------------------
Günlerin getirdiği
--Korkmak yok… Aynı yolda devam—
Arkadaşımız Cihan Yıldırım’a yapılan saldırıya tepkiler sürüyor. Emniyet Müdürü Mustafa Şahin; “Araştırma sürüyor. Önce failler, ardından azmettirenler bulunacak” diyor. Cihan Yıldırım’ı yıllardır tanırım. Bir yıldır da kendisi ile birlikte çalışma fırsatı buldum… Cihan Yozgatlıdır… Ama genç yaşına karşın, Eskişehir’i çok iyi tanır. Özellikle politik açmazların üstüne gidip, deyim yerindeyse, bazılarının ipliğini pazara çıkarır. Cihan Yıldırım herşeyden önce “iyi bir insandır”. Bu duygular içinde “iyi ile kötüye” hep yüreğinde ayrı bir yer ayırdığını izlerim… Genç yaşına karşın kimseyi kırıp incitmediğine tanık olurum hep… Uzun uzun anlatmaya gerek yok… İşte arkadaşımız bu Cihan Yıldırım’ı evinin yakınlarında iki kişi tehdit etmiş. Hatta neden tehdit ettiklerini de ucundan kıyısından belirtmişler… Olayı gazeteye gelip anlattığında arkadaşlarla üzülmüş “geçmiş olsun” demiştik…
Bu olay Cihan Yıldırım’ın bazılarına “damardan” girdiğini gösterir. İşte bu bazıları kiralık adamlarla “Korkutmak… Sindirmek…” gibi yollarla “ses kesmeye” çalışmışlardır… Emniyet Müdürü Mustafa Şahin’in olayın üzerine gittiğini öğrendik… Diliyoruz ki “faailer” bulunur, bağımsız yargıda hesap verirler. Biz de “bu tezgahı kuranları” tanımış oluruz…
Bu çirkin olaya siyasi partilerden gelen olumlu tepkileri izledik. Sivil toplum örgütlerinin olaya kayıtsız kalmadıklarına kıvançla tanık olduk. Basın emekçileri Cihan Yıldırım’a yapılan saldırıyı kınadılar. Ve en güzeli “Anadolu okurlarının olayı sahiplenmesi” bizleri duygulandırdı…
Arkadaşımız Cihan Yıldırım’ı evinin önüne kadar gidip tehdit edenlere ve onlara yol gösterenlere “yazıklar” olsun… Eğer haklı olduklarına inanıyorlarsa, yüreklerinde azıcık “mertlik” bulunuyorsa… Çıkarlar ortaya ve “Biz Cihan Yıldırım’a şunun için saldırdık” derler. Ya da “Biz Cihan Yıldırım’ı tanımayız. Bu iş için falandan akıl aldık… Filandan çıkar sağladık” derler…
Konuyu daha fazla uzatmadan arkadaşımız Cihan Yıldırım’a geçmiş olsun diyor, çalışmalarında başarılar diliyorum…