Ömer Duru yazdı
İki arkadaş balığın erkeği ile dişisinin nasıl anlaşılacağı üzerine konuşurken, bir türlü işin içinden çıkamayıp bir balıkçıya sormaya karar vermişler… Ve sonunda bir balıkçıya gidip sormuşlar:
“Balığın erkeği ile dişisi nasıl anlaşılır?”
“Yumurtasından…”
“Yumurta zamanı değilse?”
“Kılçıklarından…”
“Pişirilmemişse?”
“Bundan ötesini ben bilmem” diyen balıkçı karşı konağın aşçısını salık vermiş…
Bu da işin içinden “çıkamayınca”;
“Durun” demiş.
“Bizim paşaya danışalım...”
İddiacılardan biri:
“Peki paşanın bu konuda ihtisası mı var?” deyince aşçı şöyle yanıt verir:
“O da bilmez ama… Onun dediği dediktir.”
---//--
Bilmem dikkatinizi çekiyor mu?..
Son günlerde Vali Güngör Azim Tuna futbola merak salmaya başladı.
Dolayısıyla,
“Bu sevgi Es-Es bünyesine taşındı”
Geçtiğimiz günlerde sahaya inen Vali
Güngör Azim Tuna’nın futbol oynadığını geç de olsa gördük…
Kulakları çınlasın...
Kadir Çalışıcı da öyleydi.
Sahaya çıkmazdı, ama sayın Çalışıcı, hemen her maçta stada gider takıma destek verirdi…
Bildiğimiz kadarı ile şimdi de Çalışıcı Es-Es’in müdavim seyircileri arasında yer alır...
-//-
Vali Güngör Azim Tuna’nın Eskişehirspor merakı biraz geç başladı...
Hani:
“İyi günde kötü günde” denir ya...
Öyle oldu…
Takım küme düşme potasına sokulunca yani…
Dileğimiz Es-Es’in ligde kalması…
Ve, valimizin kırmızı siyah renklere desteğinin
sürmesi...
---//--
Bu yazıyı Cuma günü yazmaya başladım.
Pazartesi günü tamamlayacağım…
Kasımpaşa maçına şimdilik:
“Üç nokta koydum…”
Koydum, ama olmadı:
“Kasımpaşa’dan da puansız döndük”
Sıralama değişmedi…
Es-Es... Mersin... Sivasspor…
Çıkmadık canda bir umuttur taşıyoruz.
İstanbul’a giden arkadaşlara sordum...
Takım iyiymiş ama olmamış…
Bu hafta konuğumuz Bursa…
Dedim ya…
Çıkmadık canda bir umuttur gidiyoruz…
Es-Es’in fedakar taraftarlarına teşekkürler…
Başkan Hoşcan’ın dediği gibi:
“Sahada yeniliyoruz. Ama tribünde asla…”
--//---
Arkadaşlarla kahvede GS-Trabzon maçını seyrettik...
Seyrettik ama ne kadar küfür çeşidi varsa da dinledik...
Sonuçta dört kırmızı kart...
Ve, GS’ın 2-1 galibiyeti ile ayrıldık kahveden…
“Kırmızı kart” dedim ya…
Hakeme gösterilenle sayı “beş oldu.”
--//--
Maçın sonucu belli:
“GS: 2-1 galip...”
Merak ediyorum…
Bunca olup bitenlerden sonra sonuç ne olacak?
Her olayda olduğu gibi:
“Üç gün sonra olanlar unutulacak mı?”
Günlerin getirdiği
--Belçika’da yaşayan Emirdağlılar—
Çok ilginç… Belçika-Brüksel’de yaşayan Emirdağlılar, Eskişehir’e devretmek üzere “akülü” araç kampanyası başlatmışlar. Ve gene çok ilginç bu kampanyada öncülüğü CHP’nin Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer yapmış. Belçika’ya giden Çakırözer, Emirdağlıların yoğun olarak bulunduğu Schaerbeek semtinde iş adamı Mesut Uçar’ın Eskişehir’e 100 elektrikli sandalye bağışlayacağını öğrenince gerekli desteği vermiş… Çakırözer diyor ki “Bir kampanya başlatıldı… Emirdağlı kardeşlerimize gönül dolusu sevgiler ve saygılar sunuyorum… Bir TIR’la Eskişehir’e getirilecek olan akülü araçlar Büyükşehir Belediyesi’ne teslim edilecek.”
Belçika’da yaşayan Emirdağlı kardeşlerimize gönül dolusu sevgi ve selamlar iletirken, bu birlikteliğe öncülük edenleri de ayrıca kutluyoruz.
--Fesih Bingöl’ün yorumu—
Saadet Partisi İl Başkanı Fesih Bingöl diyor ki “AKP’lilerin çekinceleri plan notları ile giderilebilir. Burada alan içi boş olarak planlanmalı. Bu çalışmada kimse mağdur olmayacak, tüm mülk sahipleri kazanacak, şehrimiz kazanacak.”
“Kısır çekişmelerle tartışılan Sanayi Çarşısı konusunda, planın içi boş demekle iş bitmez” diyen Fesih Bingöl “Odunpazarı Belediyesi’nin hazırladığı planları içi boş diye tarif etmek doğru değil. Olayı plan notları ile değerlendirmek gerekir. Burası bir çöküntü alanı… Büyükşehir Belediyesi 2010 yılında kentsel dönüşüm alanı ilan etti” diye yorum yapıyor. Ve Bingöl, arkadaşımız Sadi Seda’ya şöyle diyor “Burada kimse mağdur olmayacak. Ankara’da ve Bursa’da ve Kayseri’de yapılmış. Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Siyasi kaygılarla hareket edilmemeli.” İlginç değil mi? Bakalım AKP’liler olayı nasıl değerlendirecekler?..