Bakan yardımcısı olunca değişmiş?

Murat Mercan, geçmişte rahmetli Erbakan’ın partisinden milletvekili adayı oldu seçilemedi ama Ak Parti’de Genel Başkan

11 Mayıs 2012 00:00
A
a
Sütiş Eskişehir
Murat Mercan, geçmişte rahmetli Erbakan’ın partisinden milletvekili adayı oldu seçilemedi ama Ak Parti’de Genel Başkan Yardımcısı olarak girdiği seçimde hedefine ulaştı.
Eskişehir milletvekili iken Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ile en çok söz düellosuna giren isimlerin başında idi.
Hatta son yerel seçimler öncesi bir gurup partili ile birlikte Büyükşehir Belediyesi’ne yürüyerek Başkan Yılmaz Büyükerşen’i protesto etmek için Belediye’nin kapısına siyah çelenk bile koymuştu.
Bu nedenle Eskişehir’de “Aklını Yılmaz Büyükerşen ile bozmuş. Başka bir şey düşünemiyor. Yılmaz Büyükerşen onun başını yiyecek” diye konuşuluyordu o zamanlar.
Halkın beklentisi daha doğrusu söylentileri gerçekleşti. Murat Mercan, son genel seçimlerde milletvekili aday adayı olmasına rağmen listeye konmadı.
Milletvekili olamayınca, tam üniversiteye hocalığa dönecekken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partinin kuruluşunda çok büyük emekleri geçen Murat Mercan’ı, milletvekili listesine koymadı ama, seçimlerden sonra vefa borcunu Enerji Bakan Yardımcılığı görevine atayarak ödedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Murat Mercan, Eskişehir’e ilk resmi ziyaretini yaptı. Eskişehir’e geldiğinde Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’e yaptığı sürpriz ziyaret herkesi şaşırttı.
Bu ziyarette Yılmaz Büyükerşen, Murat Hoca’ya ince ince mesajlar verdi
“Hayırlı olsun. Bakan yok diyorlardı en azından Bakan yardımcısı var. Asaleten de atamanızın gelmesini dilerim. Bir gerçek var ki en büyük makam musalla taşı” diyerek.
Murat Mercan da bunun altında kalır mı?
“Makamlar geçici amacımız Eskişehir’e hizmet etmek. Biz Eskişehir’in hizmetkarıyız” diye cevap verdi. Daha sonra Yılmaz Hocanın ‘ne içersiniz’ sorusuna “Kahve. Hem de 40 yıl hatırı var” diye cevap verince Yılmaz hoca bu kez, “2 tane için 80 yıl olsun” derken samimi bir ortam oluştu.
Diyeceğim o ki. Murat Hoca, bakan yardımcısı olunca geçmişte yaşananları silip atmayı yeğlemiş. Hem Yılmaz Büyükerşen hem de Ahmet Ataç’ı ziyaret etmesi olumlu bir gelişme.
Yılmaz Hoca’nın da belediyenin kapısına kadar çıkarak Bakan Yardımcısı Murat Mercan’ı karşılaması da hoş oldu.
İnşallah Murat Mercan’ın hem Yılmaz Büyükerşen hem de Ahmet Ataç’a yaptığı ziyaretler de karşılıklı uzatılan zeytin dallarını Ak Parti’nin diğer milletvekilleri Salih Koca ve Ülker Can tarafından da uzatılıp, karşılıklı söz düellosu da kesilirse Ankara ile Yılmaz Hoca’nın arasındaki kara kedi kalkar ise, şehir daha fazla hizmet alır.
 
 
Hız tümsekleri neden boyanmıyor?
Üç hafta önce İstanbul’dan bir aile dostumuz geldi. Aslen Eskişehirli. İstanbul’a oğlunu okutmak bir gittiler bir daha da geri dönmediler. Artık İstanbullu oldular.
Bir ortak dostumuzun nikahı için geldiler Eskişehir’e. Nikah bahaneyle gelmelerini fırsat bilerekte 4 gün kaldılar. Sevgili dostum, arkadaşım kendi otomobili ile gelmişti İstanbul’dan Eskişehir’e. Eskişehir trafiğinin içinden çıkılmaz bir hal almış olduğu gerekçesiyle otomobilini otoparka koymuş. Gideceği yere taksi ile gitmeyi tercih etmiş.
Taksi ile seyahati sırasında da, hem ticari taksilerin hem de özel otomobil sürücülerinin kurallara uymadıklarını görünce şaşırmış. Sadece ticari taksiler değil, ticari minibüs, servis araçları ile Özel Halk Otobüs sürücülerinin de kurallara uymadıklarını şikayet etti bana.
İstanbul’daki araç sayısına bakıldığında araç kullanmanın zor gibi görüldüğünü, ancak İstanbul’da otomobil kullanmanın Eskişehir’e göre daha rahat olduğunu, en azından hangi tür araç olursa olsun sürücülerinin trafik kurallarına yüzde 90 oranında uyduklarını söyledi sevgili dostum.
Şehir içinde zaruretten dolayı yapılan bazı hız tümsekleri olabileceğinden fazla yüksek. Bazı araçlar geçerken ya burun tarafı ya da tabanları sürtüyor. Biraz yüksekliği düşürülmeli.
Geçmişte hız tümseklerine konulan ışıklar akşamları yandığı için, tümsek olduğu fark edilebiliniyordu. O ışıklar zaman içerisinde parçalandı. Şimdi yanmıyor. Bir ara fosforlu boyalarla boyanmışlardı. O zamanda fark ediliyordu.
Şehrin hiçbir bölgesindeki hız tümseklerde ışık ve fosforlu boya yok. Diyeceksiniz ki, tümseklere yaklaşırken tabelalar var. Onlarında bazıları yamulmuş. Bazıları ise ağaç dallarının arasında kalmış. Bazılarında ise bu işaretler bile yok.
Ben buradan Yılmaz Hocam’a sesleniyorum. Bir gece ekip çıkartarak hız tümseklerini kontrol ettirsin ve rapor istesin. Eminim ki, o istediği rapor geldiğinde hemen emir vererek, yüksek olan hız tümseklerini biraz indirilmesi ve fosforlu boya ile boyanmaları konusunda gereken talimatı verecektir.
 
FIKRA:
YARIM LAHANA
Bir alışveriş merkezine giren müşteri manav reyonundaki tezgahtara rica etmiş :
- Şu lahanayı bölüp bana yarısını verir misin?
- Bölemeyiz, demiş tezgahtar.
- Neden bölemiyorsunuz, nasıl olsa kiloyla satıyorsunuz.
- Olmaz ama ben yine de reyon şefimize bir sorayım.
Tezgahtar sinirli bir şekilde reyon şefinin olduğu tarafa doğru yürürken, hemen arkasından da müşterinin geldiğini farketmemiş. Rahatça duyulan bir sesle şefe :
- Şef dangalağın biri lahananın yarısını istiyor, dedikten sonra bir de bakmış ki müşteri arkasında. Herif utanarak sözünü tamamlamış :
- Bu beyefendi de diğer yarısını istiyor...
 
 
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi