Bakan Bey pek bir sinirlenmiş

Raylı Sistemler Fuarının açılışında Yılmaz Büyükerşen ve Nabi Avcı arasında yaşanan hafif tertip atışma, çok daha büyük bir sorunun, hatta rahatlıkla "Skandal" diyebileceğimiz bir gelişmenin görülmesini engelledi.

Bilindiği gibi Eskişehir bir demiryolu kenti. Bu şehirde böyle bir fuarın açılması da çok normal. Öncelikle emeği geçenleri tebrik edelim. Öte yandan bu düzeyde bir fuarda TCDD, TCDD Taşımacılık AŞ, TÜRESAŞ, TÜVESAŞ ve TÜDEMSAŞ,  gibi kurumların da bulunmasını beklerdik. Fakat bu kurumlarımızın yerinde yeller estiğini gördük. Açıkçası ortada anormal bir durum var.

Şimdi demiryolu camiasında pek çok kişi bu skandalın arkasında Eskişehir'e ve Eskişehirli AK Parti yöneticilerine kızgın olan Sayın Ulaştırma Bakanı'nın olduğunu iddia ediyor. Peki Sayın Bakan neden mi Eskişehirlilere kızgınmış? Tabii akla hemen şu Hasan Polatkan Havalimanı meselesi geliyor.

Hatırlanacağı üzere Hasan Polatkan Havalimanı'nın etkisizleştirmek istenmişti. Yılmaz Büyükerşen'in yaptırdığı bu milli servetimiz yerine Kütahya Zafer Havalimanı desteklenmişti. Uçuşlar "Tavuk Çiftliği" olarak kullanılsa devletimize – milletimize daha az zarar verecek olan Zafer Havalimanı'na yönlendirilmişti.

Bunun üzerine Eskişehir – haklı olarak – ayağa kalkmış, AK Parti'nin Eskişehirli ricali, Sayın Âdil Karaismailoğlu'nu ziyaret etmiş, Sayın Karaismailoğlu da bizimkileri, "Meraket etmeyin hallederiz" diyerek başından savmıştı. Sonraki skandalları biliyorsunuz. Tekrar edip AK Partili dostlarımıza o kabus gibi günleri bir daha yaşatmayalım...

En sonunda ise Sayın Nabi Avcı, Tayyip Erdoğan'a giderek durumu anlatmış, Sayın Cumhurbaşkanımız da konuyu Eskişehirliler'in istediği gibi çözmüştü.

Bu vesileyle bir kere daha Eskişehir'deki AK Partililere ve Cumhurbaşkanı'na teşekkür edelim.

Tabii bu olaydan sonra Sayın Cumhurbaşkanımızla, Âdil Karaismailoğlu arasında nasıl bir telefon görüşmesi yaşandığını hiç bilemeyeceğiz.

Ben herhangi bir tahminde bulunmak istemiyorum. İçim elvermiyor...

Belli ki bu telefon görüşmesi Sayın Bakanımızın Eskişehir'e daha çok bilenmesine neden olmuş. Zira iddialar o yönde ki, TCDD, TCDD Taşımacılık AŞ, TÜRESAŞ, TÜVESAŞ ve TÜDEMSAŞ'ın Eskişehir'deki fuara katılması engellenmiş.

Nitekim bir demiryolcu olan AHPADİ dönem sözcüsü Mehmet Ektaş'ın yaptığı yazılı açıklamada, "Bu şirketlerin fuarda yer almamasının, fuarın Konya'da açılması için uğraş gösteren ancak başarılı olamayınca katılımını engelleyen Ulaştırma Bakanlığından kaynaklandığı iddiası utanç vericidir" ifadelerine yer verdi. Avukat Ektaş açıklamalarını "TÜRESAŞ Bölge Müdürlüğüne evirip işlevsiz hale getiren, en son Hasan Polatkan Havalimanı sabıkasıyla hatırladığımız Ulaştırma Bakanlığının Eskişehir’e olan düşmanlık ve kinini anlamakta zorlanıyoruz. Bu zihniyet sahiplerini kınıyoruz. Ancak, Eskişehir halkı kendine yapılan haksızlıkların farkındadır, yılmadan mücadelesine devam edecektir" sözleriyle sürdürmüş.

Tabii iddiaların doğru olmadığını umut ediyoruz. Ancak eğer doğruysa aklıma Yılmaz Büyükerşen'in "TÜLOMSAŞ'ın elimizden alınması bütün kenti çok üzdü" sözü gelir. Aslında Sayın Büyükerşen bizimkilere biraz haksızlık etmiş. Baksanıza Eskişehir olarak Türk Demiryolculuğunun en değerli kurumlarını fuara sokmayı bile becerememişiz. Hani fuar alanında gözleme – ayran tezgahı açacak bir kabiliyete bile sahip olmayanlardan koskoca TÜLOMSAŞ'ı savunmalarını nasıl bekleyebiliriz ki?

Hem doğru hem doğru karar

Sarısungur'da düzenlenen bir hobi bahçesinin yıkımına ilişkin Odunpazarı Belediyesi'nin aldığı karara karşı yüce mahkeme 30 günlük yürütmeyi durdurma kararı aldı. Yıkım gibi kararların geri dönüşü çok zor olacağı için mahkemelerin yürütmeyi geçici olarak durdurması doğru bir karar. Bu suretle akıllarda soru işareti kalmaz. Öte yandan anlaşılıyor ki Odunpazarı Belediyesi'nin yıkım kararı da doğru. Zira ortada 100'er metrekarelik prefabrik konutlar var ki, bu evlerin hobi olsun diye yapılmadığı açık. Bana kalırsa Odunpazarı Belediyesi yıkım kararı alarak doğru olanı yapmış. Mahkeme de 30 günlük durdurma kararı ile ihtiyatlı davranmış. Ancak 30 gün sonra muhtemelen Odunpazarı Belediyesi'nin "Tarım arazileri maksadı dışında kullanılamaz" sözünün gereği yerine getirilecektir. Hem de akıllarda hiç soru işareti kalmadan.