Görüşler
Bakan Avcı’ya son mektup
Bursalı bir bayan öğretmen...
Sizin elinize ulaşmaz düşüncesiyle bize iletilen bir mektup…
"Aysel Yıldız" (47) Bursa Yıldırım'daki Zübeyde Hanım Ortaokulu'nda sınıf öğretmeni...
16 yıldır çalışıyor...
Eşinden ayrılmış ve otistik bir oğlu var...
Yüzde 80 özürlü raporlu...
Babasının soyadını taşıyan "Anıl Tekin", bu yıl Ege Üniversitesi’nin Fen Fakültesi Matematik Bölümü'nü kazanmış...
Annenin sevinci büyük...
Oğlunu okutmaya devam etmek istiyor, tabii yanında olmak koşuluyla...
Bunun için önce "Yıldırım" İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne tayin dilekçesi veriyor...
"Red" yanıtını alınca, Bursa Milli Eğitim Müdürlüğü’ne başvuruyor...
Oradan gelen yanıt da olumsuz olunca, "Vali”liğe dilekçe veriyor... Yine sonuç alamıyor.
Sonunda da Milli Eğitim Bakanı olarak size ulaşmak istiyor Aysel öğretmen...
Başvuru ve aldığı yanıtlar hep internet üzerinde yapılmış...
Herhalde bu bayan öğretmenin sorununa eğilecek ve İzmir'e atanmasını sağlayacaksınız...
Bundan kuşkumuz yok, şimdiden teşekkürler...
……………
Yukarıdaki yazıyı 19 Ağustos 2013 Pazartesi günü kaleme almıştık...
Yeni yıla girdik, Bakan Bey’den hala bir yanıt alamadık...
Aysel öğretmen, bugüne kadar İzmir'de bir ev kiralamış ve oğlunun okula gitmesini sağlamış...
Ancak aylardır da rapor alarak durumunu korumaya çalışıyor... Son durağa gelmiş!..
…………….
Sayın Bakan Avcı...
Bu size son mektubumuz...
Böyle bir öğretmenin ataması aylar önceden yapılmalıydı...
Yine de bekliyoruz...
Bir hayat kurtarmak istiyorsanız, sizin elinizde Nabi Bey...
Cumartesi öyküsü
Sadrazam elden gitti, devlet bitti!
"Ümit Yaşar Oğuzcan"ın çok beğendiğimiz ünlü "Sadrazam Hamamda" şiiri :
-Günlerden bir gün hamama gideceği..
Tuttu Sadrazam hazretlerinin...
Bir yanında birinci sınıf veziri..
Bir yanında ikinci ve üçüncü veziri...
Sonra efendime söyleyeyim peşkircibaşısı..
Nalıncıbaşısı, sabuncubaşısı.
Velhasıl dört yüz kişilik bir kafile..
Peştemal takarak girdiler hamama...
Geçtiler kurnaların başına…
Üçer-beşer Sadrazam derseniz..
Kuruldu göbek taşına, yan gelip yattı...
Memleketin ünlü tellakçıları, sardılar dört bir yanını…
Kimi elini kaptı, kimi bacağını..
Bir keseleme, sürtme faslıdır başladı...
Tamam on iki saat, on iki ünlü tellak..
İncitmeden keselediler hazreti...
O mübarek vücudundan, öylesine kir çıktı ki sormayın…
Her biri nah parmağım kadar...
Aman efendim bu ne kir?
Demeye kalmadı keselerin atlında eriyip gitti koskoca Sadrazam...
Bütün maliyeti erkanı fırladı yerinden..
"Nittünüz Devletliyi?" dediler...
Tellaklar cevap verdi:
"Biz yıkadık keseledik..."
Devletin kirden ibaret olduğun bilemedik..
Suç bizde değil...
"Neyleyelim kir bitti.."
"Sadrazam da elden gitti..."
Kavgam ve Çöküş
Dünyanın gelmiş geçmiş en kanlı diktatörü Hitler'in "Kavgam" adlı kitabı çok ünlüdür.
Bu kitapta, Yahudilere olan nefretini dile getiriyor.
Birkaç yıl önce de Hitler'in hayatını canlandıran bir film gösterimdeydi...
"Çöküş" adlı filmin bir sahnesinde Hitler, "Sivil halk ölüyor. Artık teslim olalım" diyen komutanlara şu cevabı veriyor:
"Bu, onların tercihiydi... Bizi onlar seçti, elbette ölecekler..."
Hitler'in bu dehşet verici sözleri yalnız o dönemin Alman halkı için değil, yanlış seçim yapan tüm uluslar için söylenmiş gibi sanki... Hitler'in sonunu biliyorsunuz...
Sevgilisi "Eva Braun" ile birilikte intihar etti..
Kıssa-dan
Yeryüzündeki en büyük enerji, başarıya inanmaktır.
Yeni yılın ilk yazısında vurgulamak isterim ki, ben buna inanıyorum.
Türkiye'yi belirsizliğe teslim etmeyeceğiz...
Mustafa Balbay
Gerilim
Bütün siyasetçilerin, geçen yüzyılın en önemli yazarlarından biri olan "Ingeborg Bachman"a kulak vermesinde fayda olabilir,
"Yeni bir dil olmadan yeni bir dünya yaratılamaz."
Çiğdem Toker
Günün İncisi
Değişen bir toplumda, değişen bir dünyada, hükümetler kalıcı olamazlar…
Günün Sözü
Devletin doğrusu, söylemek gereken gerçeklerle susmak gereken gerçeklerin bileşiminden oluşur.
Rivarol
Cuk
Dostun mu kalmadı.
Cebine bak..
"Belki paran bitmiştir!"
özdeyiş
Herkesten ve her şeyden kaçabilirsiniz..
Kendinizden asla...
Hanri Benazus
Kolsuz Yaşar’dan
Batsım bu dünya..
Batsın bu borsa ..
"Gerekirse bir tokat ya!..”
Günün Balı
Bir insanı bulunduğu mevkiiyle değil, göz koyduğu mevkiiyle ölçmelidir.
Tolstoy
Temel asker yolunda
Temel askerlik muayenesi için hastaneye sevk edilir.
Ona-buna girer, sıra göz muayenesine geldiğinde doktor harfleri gösterir:
"En üstteki harf hangisi?"
-Göremiyorum.."
"Karşıdaki kartonu görüyor musun?"
- Ne kartonu? Karton mu var orada?
"İşte tam karşında, duvara asılı karton?"
-Hangi duvardan bahsediyorsun? Duvar muvar yoktur orada... Sen beni sınıyorsun galiba?
Bu muayeneden sonra , doktor Temel için "askerliğe uygun değildir" raporu verir.
Aynı akşam sinema kapısında doktorla Temel burun buruna gelirler.
Temel hiç bozuntuya vermez :
"Özür dilerim teyze" der:
"Bu tren Eskişehir'e giden midir?"
Gözlerini açtığında dilekleri olmuş!
Adam kutsal gece Tanrı'ya iki dilekte bulunmuş:
"Dünyanın en güzel içkisi ile dünyanın en mükemmel kadınını bana ver..."
Dua sonrası gözlerini açtığında tam karşısında bir şişe "maden suyu" ve "Rahibe Teresa"yı bulmuş...
Günün Olayı
Hani "Yaşadıkça neler görüyor insan" derler ya…
"Yolsuzluğun üzerine gideceğiz" diyen Başbakan’a ayakkabı kutusu gösterdiği için gözaltına alınan kadın, bize neyin üzerini gidildiğini gösterdi...
Gözde Bedeloğlu
Günün Biberi
Kamuda yeni servis :
"Alo 155: Dahili numarayı biliyorsanız tuşlayın, bilmiyorsanız hükümet polisi için 1’i, cemaat polisi için 2’yi tuşlayın.”
Burak Özçetin
Günün Şiiri
Barkarol
Yolunu yitirmiş bir çocuktu özlem
Adımbaşı eteğimize sarılan
Islaktık ellerimizden kemiklerimize
Geceydi yağan
Bir koşu başlardı aydınlık ve ak
Kentlerden mağara ağızlarına
Solurdu yollarda binlerce tuzak
Tuzaklar büyürdü damarlarıma
Bilerdi pençelerimi beynimizde bir kedi
Utanç bir çağrıydı yorgun ve uzak
Bir kedi pençelerini beynimizde bilerdi
Gülmek miydi neydi bir yerde kaçmak
Sennur Sezer (Varlık-1963)