Baba için zor seçim

Yaşamın İçinden: Ömer Duru

Biri kız,  diğeri erkek.

İki çocuğunuz olsa.

Bu çocukların ikisi de böbrek hastalığına yakalansa.

Bütün aramalara karşın  iki yavruya böbrek bulunmasa.

Sonunda babanın böreğinde karar kılınsa.

Söyler misiniz  siz olsanız,  böbreğinizi  hangi çocuğunuza verirdiniz?

Kızınıza mı,  oğlunuza mı?

---//--

Televizyonlarda izledik.

Olayı aynen Konyalı Mustafa yaşamış.

Ve baba böbrek seçimini oğlundan yana yapmış.

Ve demiş ki:

“Benim için zor bir seçim oldu.”

Ardından da eklemiş:

“Keşke iki böbreğimi de verebilseydim.”

Kızı ve oğlu kara kara kendisini dinlerken talihsiz baba gözyaşları içinde, bedenini doktorun önüne atıp:

“Al doktor al” demiş:

“Allah kimseye böyle bir seçim yaşatmasın.”

-//--

Dedim ya.

Aynı durumda siz olsaydınız ne yapardınız?

Kızınız ölüme giderken, oğlunuzu bağrınıza basabilir miydiniz?

Bu haberi dinlerken baktım eşim ağlıyor.

Benim de gözümün önüne çocuklarım geldi.

Sevgilerini yüreğimde ayıramadığım,  

Kızlarım ve oğlanlarım.

“Zor”dedim kendi kendime,

“Allah kimseyi böyle bir tercihe zorlamasın”

--//--

Bu yazıyı yazarken,  Şinasi Kula arkadaş dikildi başıma.

Dedi ki:

“Hocam iş varıp organ bağışına kalıyor değil mi?”

Evet.  Sevgili Kula’ya katılmamak elde değil.

Ne var ki:

Eskişehir sağlık kurumları bu konuda duyarsız geliyor bana.  Organ Bağışı Haftası’nı  duydunuz mu Eskişehir’de?

İl Sağlık Müdürlüğü, müftülük, diğer sağlık kurumları neden bir kampanya başlatıp, insanları organ bağışı yapmaya davet etmediler.

Unutmayalım.

 Bu gün Mustafa’yı evlat tercihine zorlayan yaşam,  yarın da bizleri bir başka yanımızdan acıtır.

 Bu acının adı ana olur,  baba olur,   yavru olur.

Günlerin Getirdiği

--Bunu mu bekliyorduk?—

Aylardır yazıyoruz.   Rastgele yerlere park edilip bırakılan TIR’lar, kamyonlar, otobüsler, servis minibüslerinin trafik için büyük tehlike olduğunu yetkililere bir türlü anlatamadık.  Vişnelik, Ali Fuat Caddesi’ne hiçbir önlem alınmadan park edilen TIR’a çarpan özel otodaki iki genç yaşamını yitirdi.  Bu TIR caddenin sağına park ederken,  neden yetkililer uyarmadı acaba?  Buna benzer olayları şehrin değişik,  dahası işlek caddelerinde görmeniz mümkün.  Necati Bey Parkı,  Opera durağının  karşısı,  Şeker’den gelen caddenin iki yanı, yıkılan Muttalıp köprüsünün eski yeri.  Şöyle gidip bir bakın.  Açık park olmuş.  Dün Hacıseyit Mahallesi Muhtarı Münir Çatalbaş ile konuştuk.   Muhtarlık binasının sağına soluna park edip trafiği tehlikeye sokan araçlar için birkaç kez telefon etmiş.  Sık sık kazalar olan bu durumu Kaymakamlığa yazacağını söyledi.  Bakalım bir sonuç alabilecek mi?  Yoksa ölümlü bir kaza mı beklenecek? İl Trafik Şube Müdürlüğü neden bu işlere ciddi olarak eğilmiyor hayret.  Hemen belirteyim.  Trafiği tehlikeye sokan TIR ve otobüs  sahipleri “ Trafiğin gücü,  alacağı cezaya yeter.  Biz aynı yere park ederiz” diyorlarmış.  Her neyse.  Herkesin yakındığı kent trafiğini düzene sokmanın  yolu  gene herkesin üzerine düşen görevi yapmasından geçer.  Bunu unutmayalım.  Şunu da unutmayalım.  Eleştirilerimizin hedefi kesinlikle kişiler değil halkın mal ve can güvenliğinin sağlanmasıdır.

--Anlaşılan Kurtulmuş Eskişehir’i tanımıyor--