çok büyük eleştiriler aldılar. Hatta büyük hafif kaldı çok çok ağır eleştirildiler. Olay yerinde “Bir tek dahi mi görgü tanığı da mı yok?”, “İşyerinin ve civardaki işyerlerinin güvenlik kameraları var. Hatta o bölgede MOBESE kameralar var. Bu kameralara da bir şey takılmamış” diyerek emniyet mensuplarını yerden yere vurdular. Bazıları ise, “Emniyet olayın faillerini koruyor mu?” diyerek yakışmayan ithamlarda da bulundular.
Emniyet Müdürü Naci Kuru yetmedi, Vali Kadir Koçdemir’e bile olayın faillerinin yakalanamaması nedeniyle dil uzattılar.
Ancak Emniyet Müdürü, emniyet mensupları ve de valimiz, bu ağır eleştirilere rağmen suskunluklarını bozmadılar. Biliyorlardı ki, ağızlarından çıkacak bir söz, ipucu olacak ve olayın faillerinin kaçmasına veya delillerin yok olmasına neden olabilecekti.
Neden söz ettiğimi sanıyorum anlamışsınızdır.
Anlamayanlar veya olaydan haberi olmayanlar için hatırlatalım.
Eskişehir'in en gözde mekanlarından biri olan Leman Kültür Kafeterya, 23 Ocak 2012 günü gecesi o gün için henüz kimliği belirlenemeyen kişilerce kurşunlanmıştı. Olayda kafeteryanın camları kırılırken, Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi öğrencisi olan Şef Garson Uğur Çukur, kurşunlardan birinin isabet etmesi sonucu sol elmacık kemiğinden yaralanmış ve tek gözü görme özelliğini kaybetmişti. Olayın ardından bina önünde 29 boş kovan bulunurken, kurşunlardan sadece 4 tanesinin Leman Kültür Kafeterya'ya isabet etmişti.
Olayın üzerinden yaklaşık 3,5 ay geçti. Bu süreç içerisinde emniyet mensupları ağır eleştirilere, ithamlara kulaklarını tıkayarak delilleri toplamaya devam ettiler. Ele geçirdikleri küçük küçük olay yeri delillerinin parçalarını birleştirerek sonunda failleri yakaladılar.
Başta da yazdım. O kadar ağır eleştirilere aldırış etmeden, yılmadan, usanmadan failleri tespit etmek ve yakalamak için günlerce uyumadan yakın takiplerini sürdürerek herkesin ümidini kestiği bir zamanda olayın faillerini yakaladılar. O kadar ağır eleştirilerde bulunanlar, failler yakaladıktan sonra bırakın özrü, en azından kendilerini affettirmek için bir teşekkür dahi etmediler.
Olsun varsın. Onlar bir büyük olayın faillerini aydınlattılar ya, artık rahat bir soluk almışlardır. Bu bana göre azmin zaferidir. Sessiz kalmanın mükafatını, olayın faillerini yakalamakla gördüler. Sabretmesini bilmeyi, azmin elinden bir şeyin kurtulamayacağını bir kez daha gösterdiler.
Eskişehir’in asayişini, huzurunu, insanların can ve mal güvenliğini kendi canları pahasına da olsa korumaya çalışan tüm Eskişehir Emniyet teşkilatının mensuplarına bir kez daha teşekkür ederim.
RESİMALTI: emniyet tarafından adliyeye çıkarılanlar (arşivden)
*-********
GÜNÜN SÖZÜ:
Hiç kimsenin hatasını yüzüne vurmayınız. O hatayı işleyene hatasını, başka birisini misal göstererek anlatınız.
*-******
GÜNÜN FIKRASI
Kraliçe Elizabeth
Temel İstanbul’a gelmiş, yürüyormuş. Bu arada 5 dakikada bir top atışı duyulmaktaymış. Temel, merak edip sormuş. Hemşerum, haçan habu top atışları neyin nesidur? Adam cevap vermiş: “Kraliçe Elizabeth’in gelmesi sebebiyle top atışı yapılıyor” demiş. Aradan yarım saat geçmiş ve top atışları halen sürmekteymiş. Temel dayanamamış bir başkasına yine sormuş, “Bu top atışları neyin nesidur hemşerum?”Adamdan aynı cevabı alınca Temel söylenmeye başlamış, “Ula, yarım saattir bir kariyi vuramadular.”
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...