Türkiye Belediyeler Birliği’nin (TBB) Encümen üyesi seçilen Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce’yi listenin ilk sırasında görmek Eskişehirlileri gururlandırdı.
Türkiye Belediyeler Birliği’nin (TBB) Encümen üyesi seçilen Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce’yi listenin ilk sırasında görmek Eskişehirlileri gururlandırdı.
Başkan Ünlüce ile TBB Encümen üyeliğine seçilmesi ve hayata geçireceği bazı projelerin gelişim sürecine ilişkin görüşme fırsatı bulunca sorularım da art arda geldi tabii ki.
Şunu hatırlatmakta fayda var:
Türkiye’deki tüm belde, ilçe, il ve büyükşehir belediyeleri TBB’nin doğal üyesi. Nüfusu 100 binin üzerindeki tüm belediyeler TBB’ye ilin milletvekili sayısı kadar delege gönderiyor.
Dolayısıyla Eskişehir’den de 6 delege TBB’de bulunuyor.
Ünlüce, TBB seçimi öncesi CHP Genel Merkezi’nde bir araya geldikleri Genel Başkanları Özgür Özel’in, parti ayrımı yapmaksızın tüm siyasi partilerden belediyelerin TBB’de temsil edilmesinin önemine işaret ettiğini belirterek, bu kapsamda AK Parti ve MHP’ye de Encümen üyeliği teklif edildiğini ancak olumlu yanıt alınamadığını bildirdi.
Öyle olunca AK Parti’li Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç ile yarışıp seçimi büyük farkla kazanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun başkanlığındaki TBB’de CHP, İYİ Parti, DEM ve YRP’den 14 kişilik Encümen üyelerinin oluştuğunu anlatan Başkan Ünlüce, “14 kişilik Encümen Üyesi listesinin başında yer almama gelince de. Liste şehirlerdeki temsiliyete göre oluşturulmuş. O nedenle ben de listenin başında yer aldım. Eskişehir adına gurur verici tabii ki” dedi.
Ulusal ve uluslararası düzeyde belediyeleri temsil etme yetkisine sahip ve bütün belediyelerin doğal üyesi olduğu tek mahalli idare birliği özelliğine sahip TBB yönetiminde hukukçu kimliği ve belediyecilik tecrübesiyle Ayşe Ünlüce’nin yer alması Eskişehir’in ulusal ve uluslararası kredi kuruluşları ile fonlardan yararlanmasına, proje geliştirmesine de destek olacaktır.
Hasılı…
Başkan Ayşe Ünlüce, son 5 yıllık büyükşehir belediyesinin icracı organı genel sekterlik görevindeki vizyoner bakış açısını TBB’ye de yansıtacaktır.
Bize de “hayırlı olsun” demek düşer.
AÜ’nün 30 rektör adayı YÖK’te görüşme yaptı!
Anayasa Mahkemesi’nin rektör belirleme düzenlemesinin Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle yapılamayacağı yönündeki iptal kararının daha dumanı tüterken…
Türkiye’nin bir zamanlar en köklü akademik kuruluşlarından biri olan Anadolu Üniversitesi’ne rektör ataması yapılacak.
Rektör adayları elektronik ortamda 20-31 Mayıs tarihleri arasında YÖK’e müracaatta bulundu.
Mevcut Rektör Prof. Dr. Fuat Erdal dahil 30 akademisyen adaylık başvurusu yaptı.
Tüm adayları YÖK görüşmeye çağırdı.
YÖK üyeleri adaylarla tek tek mülakat tadında görüşme yaptı.
Eğitim Fakültesinden Prof. Dr. Suzan Duygu Erişti ve Prof. Dr. Mustafa Çakır ile İletişim Bilimleri Fakültesinden Prof. Dr. Halil İbrahim Gürcan’ın da arasında olduğu 3 akademisyen de adaylar arasında.
YÖK üyeleri dün adaylara “Rektör olarak atanırsanız ilk iş olarak ne yapacaksınız? Üniversite için ne gibi projeleriniz var?” gibi sorular sordu.
YÖK üyeleri adayları dinledikten sonra kanaatlerini belirten bilgi notları hazırladı.
Adayların dosyası YÖK üyelerinin bilgi notlarıyla cumhurbaşkanlığına iletilecek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından 30 adaydan biri rektör olarak atanacak.
Buraya kadar yazdıklarımız dün YÖK’te gerçekleşen bir durum.
Asıl bomba haber Ankara koridorlarında konuşulanlarda…
AÜ’de şubat ayında düzenlenen İç Anadolu Kariyer Fuarı’na Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu, İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan’ın katılması ve söyleşide yer alması ve TÜGVA ile sıcak ilişkileri Prof. Dr. Erdal’ın yeniden rektör atanacağı yönündeki bazı görüşlere neden olmasına karşın…
Prof. Dr. Fuat Erdal’ın, “AÜ’de elle tutulur bir iş yapmadığı, çalışmalarının yeterli bulunmadığı, bir dönem daha atanmasını gerektirecek yarım kalan işlerinin bulunmadığı” konusunda bir görüş hakim.
Bilal Erdoğan’ın üniversiteye gelmesi ve TÜGVA’ya yakınlığının Prof. Dr. Fuat Erdal’ın bir kez daha rektör olmasını sağlayacak etken olmadığı değerlendiriliyor.
Prof. Dr. Fuat Erdal’ın notu kırık.
Buna bir de Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı eklenince…
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle atanan rektörlerin yeniden göreve getirilmesini sıkıntılı hale getirebileceği konuşuluyor.
Özetle Prof. Dr. Erdal’ın bir daha rektör olarak atanması düşük bir ihtimal.
Bunlar kuşkusuz birer iddia.
Hasılı…
Diyeceksiniz ki…
Seçimin olmadığı bir ortamda, ne adaylık müracaatlarının, ne YÖK üyelerinin aylarla görüşmesinin, ne de Cumhurbaşkanının seçiminin bir anlamı var.
AK Parti’ye kim daha yakınsa, iktidarla hemhal olan vakıf ve cemaatlerle kim iyi diyalog içindeyse, kimin torpili büyükse üniversitelere onlar rektör atanıyor.
Kimsenin üniversiteleri bilim yuvası yapma derdi zaten yok.