2020 yılı içinde Türkiye dışında 6.-6.9 arası gerçekleşen depremlerde sadece 2 kişi hayatı kaybetmişken, ülkemizde Elazığ’da Ocak ayında yaşanan 6.7 büyüklüğündeki depremde 41, İzmir’de geçtiğimiz ay sonu yaşanan depremde ise 114 kişi, toplamda 155 kişi hayatını yitirdi
2020 yılı içinde Türkiye dışında 6.-6.9 arası gerçekleşen depremlerde sadece 2 kişi hayatı kaybetmişken, ülkemizde Elazığ’da Ocak ayında yaşanan 6.7 büyüklüğündeki depremde 41, İzmir’de geçtiğimiz ay sonu yaşanan depremde ise 114 kişi, toplamda 155 kişi hayatını yitirdi. Bu rakam, geçtiğimiz hafta Perşembe günü itibarıyla verilen rakamdı. Umarım sayı daha da yükselmez. İzmir ve Elazığ'daki depremler gibi 6.5 ile 6.9 büyüklüğü arasında Türkiye dışında 7 farklı ülkede 12 depremin yaşandığı görülüyor. Bu depremlerde can kaybı yaşanan tek deprem ise 2 kişinin hayatını kaybettiği 6.6 büyüklüğündeki Filipinler depremi olurken, Japonya, Şili, Endonezya, Yunanistan, Solomon Adaları ve ABD'de gerçekleşen 6.5 ile 6.9 büyüklüğü arasındaki depremlerde hayatını kaybeden kimse olmadı.
2020 yılında 7.0 ila 7.8 büyüklüğü arasında yaşanan toplam sekiz depremde 11 kişi hayatını yitirdi. Meksika’da 7.4 büyüklüğündeki depremde 10, Papu Yeni Gine’deki 7.0 büyüklüğündeki depremde 1 kişi ölürken, ABD’de gerçekleşen 7.6, 7.8, Rusya’da gerçekleşen 7 ve 7.5, Jamaika’da gerçekleşen 7.7, Yeni Zelanda’da gerçekleşen 7.4 büyüklüğündeki depremlerde ölen olmadı.
Depremlerden sonra sıklıkla dillendirilen bir söz var, hiç benimsemediğim, depremler değil binalar öldürür şeklinde. Hayır, suçlunun adını doğru koyalım… Depremler değil, o binalara ruhsat veren, inşa eden, yapılırken yanlışlara göz yuman, yanlışlara rağmen iskan veren, sonrasında hasarları ya da yapıdaki riskleri gizleyen kişiler öldürür. Binalar öldürmez! 2020 yılında şu ana kadar tüm dünyada 6.5 büyüklüğünün üzerinde Türkiye dışındaki 20 depremde 13 kişi yaşamını yitirirken, bunların içinde en az büyüklükte depremlerden olmasına rağmen, Elazığ ve İzmir’de 155 kişi yaşamını yitirdiyse, öldüren bina değil, öldüren menfaat uğruna bilinçli taksirle ölüme sebep olan insan…
11 can kaybı olan Yağcıoğlu Apartmanı'nın müteahhidi ve fenni mesulünün "İnşaat yapım sürecinde ve sonrasında zeminde su birikmesini fark ettik. Buna rağmen inşaata devam edip tamamladık" itirafı durumu özetliyor. O zeminde o bina yapılır mıydı, tabii yapılırdı. Ama zemin koşullarına uygun şekilde gerekli maliyetlere katlanılarak, uygun mühendislik çözümleriyle… Her yağmur yağdığında bodrumda biriken su, dalgıç pompa sistemleriyle tahliye ediliyor olmasına rağmen, yapıdaki risk de göz ardı edilmiş. Sonucu 11 ölü. Deprem değil, bina öldürür yerine, deprem değil insan öldürür demedikçe ve ölüme sebep veren tüm kişiler hakkında gerekli yasal müyediyeler, yasalar doğrultusunda şartsız koşulsuz en ağır şekilde uygulanmadıkça, depremlerde insanlarımız ölmeye devam edecek.
Bir başka büyük afet de şüphesiz COVID-19 salgını. Salgında dünya genelinde vaka sayısı 50 milyonu geçti. ABD, 10 milyon 89 bin 124 vaka ve 242 bin 524 can kaybı ile salgından en fazla etkilenen ülke konumundayken, dünya genelinde hayatını kaybedenlerin sayısı 1 milyon 253 bin 553'e yükseldi. 35 milyon 437 bin 738 kişi ise virüsü yenerek sağlığına kavuştu. Dünya Sağlık Örgütünün iyimser bir tahminine göre, dünya genelinde koronavirüs sebebiyle hayatını kaybedenlerin sayısının, aşının bulunup yaygın şekilde kullanılmaya başlamasına kadar 2 milyona ulaşacak. Bunlar bilinen resmi rakamlar üstelik. Gerçek rakamlar olasılıkla çok daha yüksek düzeyde.
Ama hala insanlar, durumun ciddiyetinin farkında değiller ne yazık ki. Hala maske, mesafe ve hijyen kuralları yaygın şekilde hiçe sayılıyor. Geçen haftalardaki yazılarımdan birinde bahsettiğim gibi, en etkili korunma yöntemi beklenen aşı değil, doğru kullanılan maske. Ebeveynler bu konuda çocuklarını yeterince uyarmıyor, zaten çoğu kendisi de bu kurallara uymuyor. Karantinada olması gerekenler başkalarının hayatını riske atarak, sağlıklı kişilerin HES koduyla sokaklarda geziyor, seyahat ediyor. Benim kanaatimce bu kişiler de bilinçli taksirle ölüme sebep oluyor. Bu kadar net. Bu dünyada belki hesabı sorulmayacak ama, emin olun bu ihmallerinizin hesabını vereceksiniz!
Herkese sağlıklı ve güzel bir hafta diliyorum.