“Çünkü bizler korktuk…
Çünkü bu güzel ülkenin çağdaş devletini kuranlar “tehcir” dediler.
Çünkü cumhuriyetçiler “etnik temizlik” tedir.
Çünkü “Atatürk’ü bu ülkede her gün öldürdüler…
Haklısın da…
Nasıl anlatacaksın yapmadık diye?
Dön kendine bak...
Dünyaya örnek bir özgürlük savaşı verip “Çıktık açık alınla” diyerek,
Pırıl pırıl bir cumhuriyet kuran bu kuşaklar, kendileri için akıttıkları gözyaşlarını sile sile sözde soy kırımı reddediyorlar yine de…
Tek çaresi…
Bu ilkel, çağ dışılığı def edip...
Dünyanın gıpta ettiği modern, güçlü, çağdaş “Türkiye Cumhuriyeti” olacaksın…
Yoksa, Almanya gibi Yahudileri fırınlara doldurup sabun yapmış bir zulmün sahipleri bile seni:
“Suçlu ilan eder.”
--//--
Bu satırları sevgili Bekir Coşkun’un:
Sözcü’deki “Soykırım” başlıklı yazısından olduğu gibi aktardım.
Gelin de:
“Ayıdan post ……dan dost olmaz” sözünü yorumlayın bakalım…
Yorumlayın da:
“Çıkın işin içinden?”
--//--
Almanya’daki kızım Zuhal’ı arayıp olup bitenleri hatırlattıktan sonra:
“Aman yavrum dikkatli olun…” dediğimde kızım şu yanıtı verdi:
“Farkındayız babacığım…”
Ardından da ekledi:
“Berlin’deki Türkler sık sık bir araya gelip olayları değerlendiriyorlar. Merak etmeyin, kimsenin burnu kanamaz.”
Kızım böyle dese de baba yüreği işte…
“Ne olur ne olmaz” diye düşünüyoruz…
Ne denmiş bir atasözünde:
“Ayıdan post…..dan dost olmaz.”
--//--
CHP’de iç savaşın tek askeri şimdilik:
“Muharrem İnce görünüyor.”
Sayın İnce:
“Kıyıdan köşeden konuşuyor.”
Ve dediği en önemli konu:
“Muhalefetin aklını başına toplaması…”
Ve yorumu şöyle:
“Muhalefet aklını başına toplamazsa Tayyip Erdoğan başkan olur.”
Peki muhalefet aklını başına nasıl toplayacak?
CHP- MHP ve HDP nasıl bir araya gelecek?
İşte orası belli değil…
Çünkü her siyasi partinin iç sorunu almış başını gidiyor…
İşte MHP’deki durum…
Bahçeli’nin partisi:
“Kongre tarihinde anlaşamadı ki, genel politikaya bakabilsin.”
CHP’de Kılıçdaroğlu tek başına dolaşıyor…
HDP ise:
“Kendin pişir, kendin ye” türküsü söylemekte…
Geriye iktidar partisi AKP kalıyor...
Durum onu gösteriyor ki,
“AKP işi götürecek…”
Diyeceksiniz ki:
“Nasıl yani?”
Nasılı yok işin:
“Bir yandan Başbakan… Diğer yandan Cumhurbaşkanı…”
Göreceğiz olacakları…
--//--
Vali Güngör Azim Tuna:
“Veda ziyaretlerine başlamış.”
Güle güle diyoruz sayın Tuna’ya...
Merak ediyoruz…
Sayın Tuna, Es-Es’in kongre sonucunu görebilecek mi?
Görürse sonuca nasıl bir yorum getirecek?
Çok emeği vardı çünkü…
Bırakın iç sahayı, deplasman maçlarını da kaçırmıyordu…
“Güle güle” diyoruz sayın Tuna’ya ve başarılar diliyoruz.
Günlerin getirdiği
--13 fezlekeli Muharrem İnce---
CHP’nin Yalova Milletvekili Muharrem İnce’yi her kongre öncesi parti içinde muhalefet olarak görüyoruz. İnce konuşuyor, partide olanları ve olacakları gündeme getiriyor… Kendisi gibi aynı görüşü paylaşan arkadaşları ile CHP’ye bir hareket getiriyor. İçinde bulunduğumuz günlerde Muharrem İnce’yi gene kıyıdan köşeden çıkışlar yaparken görmeye başladık. Dokunulmazlık konusunda parti yönetimiyle ayrı düştüğünü belirten Muharrem İnce diyor ki “Benim 13 fezlekem var… Dokunulmazlık konusunda CHP yönetiminin aksine hayır oyu verdim. Anayasa Mahkemesi’ne de başvurmadım. Gideriz, yargılanırız. Korkum yok. Hayır oyu vermem dikkat çekmek içindi. Siyaset ilkeler için yapılır. Maskelerini düşürmeliyiz ki, halk AKP’nin ne olduğunu anlasın…”
Muharrem İnce’nin makam odasında rahmetli Erdal İnönü ile çekilmiş resmini görenler “Erdal beyi çok mu severdiniz?” diye sorduklarında şu yanıtı veriyormuş “Dürüst adamdı. Yalova’ya geldiğinde uğrar, mutlaka hatırımı sorardı. O yıllarda il başkanıydım. Kendisini sever ve sayardım…”
-Skandal sorular—
CHP’nin Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt sormuş “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı sınavında ‘Kaç çocuk yapmayı düşünüyorsun? Namaz kılıyor musun? Cemaate karşı ne düşünüyorsunuz? Cemaate karşı cumhurbaşkanımızın tutumunu beğeniyor musunuz?’ gibi, sorular sorulduğunu öğrendim. Devlet memuru adaylarına böyle siyasi kanaat belirten sorular sorulması doğru mudur? Bu şekilde bir sorunun sorulduğu sınavdan ne gibi yararlar bekliyorsunuz?”
İlginç bir durum değil mi?
Okurumuzun bir gazeteden kesip gönderdiği, bu haberi değiştirmeden aldık köşemize… Okurumuz diyor ki “Politikanın her olaya alet edildiğini görmüştük. Ama böylesine ilk kez rastlıyoruz. Köşenizde yer verirseniz sevinirim. Bu şekilde yorumlar yanlış değil mi?”
Yanlış olmaya yanlış da, gelin de bunu birilerine anlatın… Teşekkür ediyoruz okurumuza…
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...