Başlığa bakıp heyecanlananlar için baştan yazayım…
Şimdi değil, çok eskiden!
FETÖ’nün yayın örgütü olan kapatılan Zaman Gazetesi 1986 yılında İslami kesimin sesi olarak kuruldu. Ankara’da kurulduğu Rüzgarlı Han’da yayın kurulunda yer alan isimlerden biri de Nabi Avcı’ydı…
FETÖ henüz gazeteyi ele geçirmemişti…
Nabi Avcı, yasağı kalkıp DYP’nin başına geçme hazırlığında olan Süleyman
Demirel ile 1987 yılında bir söyleşi yapar. Demirel’in yanında kalabalık bir heyet vardır.
Nabi Avcı söyleşi öncesi Süleyman Demirel’e övgüleri düzüyor.
Siz Türk siyasetinin duayenisiniz. Türkiye’nin size ihtiyacı var. Dağılmış olan sağı siz toparlarsınız falan…
Demirel dikkatle dinledikten sonra eliyle kendisini ziyarete gelen heyeti işaret ederek Nabi Avcı’ya şöyle der:
-Yüksek sesle söyle de herkes duysun!
(Meslektaşım Hakkı Kutlu aynı zamanda hocası olan Nabi Avcı’yı biraz övünce Nabi hoca, AK Parti kurmaylarını işaret ederek, yüksek sesle söyle de onlarda duysun deyince epey güldük)
Nabi Avcı’nın anlattığına göre harika bir söyleşi olmuştur. Ancak yayınlama fırsatı olmaz.
Çünkü FETÖ’cüler gazetenin çoğunluk hisselerini ele geçirir ve Nabi Avcı birkaç arkadaşı ile birlikte
“kapının önüne konur”
Nabi hoca üzgündür…
Demirel’e arar ve “
söyleşiyi yayınlayamıyoruz çünkü kovulduk” der. Demirel, “güler ve canın sağolsun” der.
Nabi hoca arkadaşlarıyla birlikte özgül haklarını alamadıkları için dava açar.
Ve kazanırlar…
Nabi hoca bu olayı anlattıktan sonra şöyle der:
-
Belki de FETÖ’ye karşı ilk dava kazanan kişi benim!
İSTİFA DA BİR SEÇENEK ANCAK!
Hasan Polatkan havalimanında uçuş seferlerinin Zafer havalimanına kaydırılmasının ardından gözler AK Parti milletvekillerine çevrilmişti. Özellikle de Nabi Avcı’ya…
O dönemde birçok eleştiri yapıldı.
Çoğunluğu yol gösterici, fikir verici nitelikteydi…
Ben de yazılarımdan birinde “İstifa seçeneğinin” de olabileceğini yazdım. (Ne yazık ki bazı kişiler bunu istifaya davet şeklinde algılamış!
İstifa yukarıya baskı yapmak için kullanılabilecek yöntemlerden biriydi oysa!)
Bu yıl sadece iki tane iftar yemeğine katıldım. Türk Dünyası Vakfı’nın düzenlediği iftar sofrasının sonunda Nabi hocayla epey sohbet ettik.
Söz döndü dolaştı “yazdığım istifa” konusuna geldi…
Nabi hoca bu konuda şu değerlendirmeyi yaptı:
-Elbette istifa da bir seçenek!
Ancak, diye devam etti…
-Bizim kültürümüzde istifa yoktur!
Nedenini de şu iki cümleyle açıkladı:
-Bizde verilen görev/makam geri iade edilmez.
Ve…
Verilen göre/makam geri istenmez!
Nabi hoca daha sonra da bir örnek anlattı:
-
Yıldırım Akbulut’un danışmanlığını yapıyorum. Akbulut’un yerine Mesut Yılmaz başbakan olunca, ben görevimde kalmaya devam ettim. Kimse bana bir şey demiyor. Benim odam da bakan odasıymış, ben bilmiyorum. Kabine değişti Ekrem Pakdemirli bakan oldu, benim olduğum odaya gelecekmiş. Kolileri getirdiler koridora bıraktılar. G
ünlerce orada kaldı. Ben bekliyorum, bana bir yazı göndersinler. 15 gün sonra yazı geldi de danışmanlık görevini bıraktım. Sonra durumu bakan Pakdemirli’ye anlattım.
-Bizde verilen görev iade edilmez!
ESKİŞEHİR’İN JANDARMASI KİM?
Nabi hoca yemekte şöyle bir soru yöneltti…
-İlçenin birinde kaymakama tokat atılabilir mi?
Şöyle bir düşündüm…
-Bir kaç örnek var dedim…
Nabi hoca hak verdi. Ve ardından can alıcı soruyu sordu:
-
Peki, Jandarma komutanına tokat atılabilir mi?
-Örneği yok! Üstelik silahı var. Atılamaz, yanıtını verdim.
Bu kez Nabi hoca, sadece gazetecilerin yanıtlaması için şu soruyu sordu:
-Eskişehir’in jandarması kim?
Yanıtlamak da bize düştü:
-Yılmaz hoca!
AMAN HOCAM BİZE HAKSIZLIK YAPMA!
Nabi hoca, bayramlaşma toplantısında TOKİ ile Odunpazarı arasındaki konuya da dikkat çekti ve şöyle dedi:
-Büyükşehir ve Odunpazarı Belediyesi
AK Parti Grup Başkan Vekili Murat Özcan bunu gerek Odunpazarı, gerekse de Büyükşehir Belediyesi meclis toplantılarındaki konuşmasında ayrıntılı olarak anlatıyor ama Eskişehir basının büyük bir bölümü kim kiminle fotoğraf çektirmiş, kim kiminle çektirmemiş... Kim kime teşekkür etmiş
dedikoduları ile fazla meşgul olduğu için bu tür konulara pek alaka göstermiyor. Halbuki Murat Özcan'ın belediye meclislerinde yaptığı konuşmaları yayınlasalar ayrıntılı olarak okusalar önce neyin ne olduğunu önce onlar anlayacaklar sonra Eskişehir halkına anlatacaklar.
…/…
Aman hocam bize haksızlık etme!
Meclis toplantılarını ES TV’de canlı yayınlıyoruz…
Ve Murat Özcan’ın açıklamaları mutlaka gazetelerimizde yer alıyor!